1993 yılından bu yana genel geçişlere kapalı olan Türkiye ile Ermenistan arasındaki kara sınırına ilişkin yeni bir iddia gündeme geldi. İddialara göre sınırın, 1 Ocak 2026 tarihinden itibaren ilk aşamada sınırlı bir modelle açılması planlanıyor. Söz konusu açılımın, üçüncü ülke vatandaşları ile diplomatik pasaport sahipleriyle sınırlı olacağı ifade ediliyor.
Normalleşme süreci kapsamında atılacağı ileri sürülen bu adım, bölgesel diplomasi ve ekonomik ilişkiler açısından dikkatle izleniyor. Uzun yıllardır kapalı olan sınırın kademeli şekilde açılması, iki ülke arasındaki temasların yeni bir safhaya geçebileceği şeklinde yorumlanıyor.
SINIRIN AÇILMASINA İLİŞKİN BELGE İDDİASI
Rusya merkezli basında yer alan iddialara göre, Türkiye ile Ermenistan arasındaki normalleşme sürecinde görev alan özel temsilci Serdar Kılıç tarafından Erivan’a iletildiği öne sürülen bir belgede, sınırın 1 Ocak 2026 tarihinde açılmasının planlandığı belirtiliyor. İddiaya konu belgede, ilk aşamada geçişlerin kapsamının sınırlı tutulacağı ve genel yolcu trafiğine hemen açılmayacağı ifade ediliyor.
Bu yaklaşımın, sürecin kontrollü ilerlemesini amaçladığı ve olası risklerin azaltılması hedefiyle tercih edildiği öne sürülüyor. Diplomatik kaynaklara dayandırılan değerlendirmelerde, söz konusu adımın taraflar arasındaki güven inşasına katkı sağlayabileceği vurgulanıyor.
GEÇİŞLER SINIRLI TUTULACAK
İddialara göre sınırın açılması halinde, ilk aşamada yalnızca üçüncü ülke vatandaşları ile diplomatik pasaport sahipleri geçiş yapabilecek. Bu modelin, doğrudan Türkiye ve Ermenistan vatandaşlarını kapsamaması dikkat çekiyor. Uzmanlar, bu yöntemin geçmişte farklı ülkeler arasında da uygulandığını ve siyasi hassasiyetlerin bulunduğu durumlarda tercih edildiğini hatırlatıyor.
Sınırlı geçiş uygulamasının, ilerleyen dönemde kapsamının genişletilip genişletilmeyeceği ise atılacak diplomatik adımlara ve bölgesel gelişmelere bağlı olacak.
TRANSİT VE YÜK TAŞIMACILIĞI TARTIŞMASI
Gündeme gelen belgede, Gürcistan üzerinden Ermenistan’a yönelik yük taşımacılığına ilişkin bir transit önerisinin de yer aldığı öne sürülüyor. Bu önerinin, doğrudan sınır ticaretine geçilmeden önce alternatif lojistik modellerin değerlendirilmesi amacı taşıdığı belirtiliyor.
Ancak Ermeni basınında yer alan değerlendirmelerde, Türkiye’nin iki ülke arasında doğrudan yük taşımacılığına henüz hazır olmadığı yönünde görüşler dile getiriliyor. Bu durum, sınırın açılmasının ekonomik boyutunun zamana yayılabileceğine işaret ediyor.
EKONOMİK ETKİLER MERAK KONUSU
Sınırın açılması halinde, özellikle Ermenistan ekonomisi açısından yeni ticaret ve lojistik imkanlarının doğabileceği değerlendiriliyor. Türkiye açısından ise bölgesel ticaret yollarının çeşitlenmesi ve diplomatik temasların artması gibi sonuçlar öne çıkıyor. Ancak ilk aşamada yük taşımacılığının kapsam dışında kalması, ekonomik etkilerin sınırlı olabileceği yorumlarını beraberinde getiriyor.
PAŞİNYAN’DAN DİKKAT ÇEKEN AÇIKLAMALAR
Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, son günlerde yaptığı açıklamalarda Türkiye ile ilişkilerde daha somut adımlar atılmasının zamanının geldiğini ifade etti. Paşinyan, ikili diyalog çerçevesinde sembolik adımların ötesine geçilmesi gerektiğini belirterek, 2026 yılına yönelik beklentilere dikkat çekti.
Paşinyan ayrıca, demir yolu projelerinin bu süreçte ilk somut adımlardan biri olabileceğini dile getirdi. Ermenistan’ın sınır ve gümrük noktalarında modern altyapı ve ileri teknoloji ekipman temini üzerinde çalıştığını belirten Paşinyan, bu altyapının yalnızca Türkiye sınırı için değil, diğer komşu ülkelerle olan sınırlar için de kullanılacağını söyledi.
SINIR VE GÜMRÜKLERDE MODERNLEŞME HEDEFİ
Erivan yönetiminin, sınır kapılarında dijital sistemler ve yeni teknolojilerle donatılmış bir altyapı kurmayı hedeflediği ifade ediliyor. Bu kapsamda Ermenistan’ın, Azerbaycan, Gürcistan, İran ve Türkiye sınırlarında ortak bir modernizasyon yaklaşımı benimsemek istediği aktarılıyor.
Bu adımların, olası bir sınır açılışı halinde geçişlerin daha güvenli ve hızlı şekilde yapılmasını amaçladığı belirtiliyor.
NORMALLEŞME SÜRECİNDE KRİTİK EŞİK
Türkiye–Ermenistan sınırının 2026’da açılacağı yönündeki iddialar, iki ülke arasındaki normalleşme sürecinde kritik bir eşik olarak görülüyor. Her ne kadar henüz resmi makamlar tarafından doğrulanmış bir takvim bulunmasa da, karşılıklı açıklamalar ve diplomatik temaslar sürecin canlı tutulduğunu gösteriyor.
Uzmanlar, sınırın kademeli açılmasının hem siyasi hem de toplumsal etkiler doğurabileceğini vurguluyor. İlk etapta sınırlı tutulması planlanan geçişlerin, tarafların atacağı adımlara bağlı olarak zamanla genişleyebileceği değerlendiriliyor.
GÖZLER RESMİ AÇIKLAMALARDA
İddiaların ardından gözler, Ankara ve Erivan’dan gelecek olası resmi açıklamalara çevrildi. Sınırın açılması gibi kritik bir konuda atılacak her adımın, bölgesel dengeler ve uluslararası ilişkiler açısından yakından takip edileceği ifade ediliyor.
Şimdilik gündemde olan plan, sınırın 1 Ocak 2026’dan itibaren sınırlı bir modelle açılması ihtimali. Bu ihtimalin hayata geçip geçmeyeceği ise önümüzdeki dönemde yürütülecek diplomatik temasların seyrine bağlı olacak.