Uzun bir aradan sonra yeniden merhaba. Öncelikle bir hakkı teslim etmem lazım. Teknik Direktör Mustafa Reşit Akçay’ın ayrılmasından sonra takım Hami hocaya emanet edilince, Hami hocanın bu yükü kaldıramayacağını, kısa bir süre sonra görevi bırakacağını düşünmüştüm. Hoca son derece başarılı işler yaparak beni yanılttı. Bunu sadece saha sonuçlarına bakarak söylemiyorum. Takım içinde sadece isimleriyle var olan, takım için oynamayan, canları isteyince şehri terk edip istedikleri zaman dönen, istediği zaman antrenmana çıkan istediği zaman çıkmayan, oyuncuların motivasyonunu düşüren yıldız eskilerine karşı takındığı tavizsiz tavır tek başına takdire şayan. Ayrıca oyuncu seçimi, takım tertibi ve oyun anlayışı da oldukça iyi.

    Şimdi gelelim asıl konuya. Malum sezon sonu yaklaşırken transfer dedikoduları yeniden ayyuka çıkmaya başladı. Öncelikle yabancı transferlerinden başlayalım. Her gün ya Cordoza yada Barios  gibi yıldız eskilerinin Trabzonspor’a geleceği yazıyor. İnsanın bir hatayı bir kez yapması normaldir. Ancak aynı hata tekrarlanıyorsa orada ya kötü niyet vardır, ya da başka bir şey. Eldeki yıldız eskilerinin durumu ortada. Malum yıldız eskileri  Trabzonspor gibi kulüplerle anlaşırken isimlerini kullanarak istedikleri şartlarda sözleşme imzalıyorlar. Bu şartlar da genellikle yüksek ve garanti ücret, sözleşmenin feshedilmesi halinde yüklü bir tazminat gibi kulübü zora sokacak şeyler oluyor.  Tabi bu oyuncular genellikle 30 yaşın üzerinde oldukları için Trabzonspor son transferleri olacağından, kendilerini ispat gibi bir dertleri olmadığından keyiflerine göre oynuyorlar. Sonuçta takıma faydadan fazla zarar verdiklerinden, gönderilmek isteniyorlar. Ancak bu oyunculara Trabzonspor’dan daha fazla ücret verecek kulüp olmadığından, ya elde kalıyorlar, ya da gelirken olduğu gibi giderken de para alıp gidiyorlar. Peki bu işten maddi ve manevi olarak nemalananlar kimler? Öncelikle bu futbolcular ve menajerleri, bazen bu futbolcunun alındığı ve yüklü bonservis bedeli ödenen yabancı kulüpler, yıldız oyuncu transfer ettik diye gündemde olan yöneticiler ve bu transferler sayesinde günlerce kamuoyunu oyalayacak haberler yapan medya. Ya kaybeden kim? Her zaman olduğu gibi Trabzonspor

    Tüm bu sebeplerle Trabzonspor’un yıldız eskilerine değil, ihtiyacı olan mevkilerde oynayan, Avrupa’ya çıkış arayan, başarıya aç, ahlaklı ve transfer  şartlarını kulübe dayatan değil, kulübün transfer şartlarını kabul eden yıldız adayı futbolcuları bulup transfer etmesi lazım. Yıldız eskilerine verilen milyon Euro’lara böyle çok yıldız adayı bulunur. Yeter ki dünya futbolu iyi taransın. Bu arada yıldız diye Trabzonspor’a getirilmek istenen Cordoza’nın bu yıl Benfica’da sadece beş maçta oynadığını hatırlatmak isterim.

    Bir de bu transferler yapılırken gerçekçi olunması lazım. Malum bu sene yabancı sayısı ondan sekize düşüyor(6+2 veya 5+3). Halen Trabzonspor’da  Jebrin’i saymazsak;  Çelutska , Bamba, Bosingva, Colman, Adrian, Malauda, Janko, Henrique ve Borçenau Olmak üzere zaten dokuz adet yabancı oyuncu var. Bu oyunculardan Colman kulübe zarar vermeden gidecek gibi duruyor. Yapılacak en doğru şey Colman’la birlikte gönderilmesi kulübe en az zarar verecek bir oyuncuyu daha gönderip(mümkünse Janko), yukarıda belirttiğim niteliklere sahip golcü bir yıldız adayı transfer etmek. Yine Malauda denen ahlaksızdan en az zararla kurtulup ,bu bölgeye de yıldız adayı bir oyuncu almak. Diğer bölgelerdeki eksikler Türkiye’den veya Avrupa’daki Türk’lerden tamamlanabilir. Ancak  bu işlerin gürültüye getirilmeden, biraz önce tamamlanması lazım.

    Yerli transferlere gelince; şu anda Bamba ve Celutska’nın da takıma katıldığını düşündüğümüzde takımın en çok aksayan bölgesi sol bek. Bu bölge için yerli adaylardan en uygunu  şikecigillerde bu sene hemen hemen hiç forma şansı bulamayan Hasan Ali Kaldırım. Ancak onun alınması çok zor. İkinci alternatif Karabük spor’lu İshak veya Eskişehirspor’lu Tarık Çamdal. Şayet bu oyuncular için yüksek bonservis bedelleri istenirse, şartları uygun olmak koşuluyla Galatasaray’da bu sezon oynayamayan Hakan Balta veya Elazığ spor’lu Çağlar Birinci düşünülebilir.

    Özer Hurmacı’nın bonservisi alınmak ve eldeki diğer yerli oyuncular muhafaza edilmek kaydıyla, diğer mevkilerde fazla oyuncuya gerek olduğunu düşünmüyorum. Kulübün ekonomik ve diğer şartları düşünüldüğünde mevcut oyuncuların eldeki imkanlarla transfer edilebilecek  yerli oyunculardan herhangi bir eksiklikleri olmadığı kanaatindeyim. Şartları uygun olmak kaydıyla alternatif olarak Aydın Karabulut gibi genç ve altyapısı sağlam, bünyeye uygun oyuncular alınabilir. Böylece hem takım uyum sorunu yaşamaz, hem de kulübün paraları ziyan edilmemiş olur. 

Geçtiğimiz günlerde medyada Sepp Piontek ile ilgili haberler vardı. Buna göre hoca yaşı ilerlemiş olmasına rağmen halen faal olarak futbolla ilgilenmeye devam ediyor. Keşke birileri akıl etse de, O’nu Trabzonspor da futbolun yapılandırılmasıyla ve eğitimiyle ilgili bir göreve getirse. Mevcut yönetimin (Pardon Başkanın)   Yeni stadın isim hakkı ve localardan gelecek paraları düşünerek, uçuk transferler yapmak suretiyle kulübün geleceğini de ipotek altına almadan, bu dönemi kulübe en az zararı vererek kapatması dileğiyle hoşçakalın.