GENÇ MÜHENDİSİN TOPRAKSIZ SAFRAN BAŞARISI
Konya’da tarımın geleceğine yönelik ilham verici bir girişim dikkat çekiyor. Henüz 25 yaşında olan ziraat mühendisi Mert Pektaş, kurduğu 14 metrekarelik topraksız tarım tesisiyle yüksek katma değerli ürünlerden safranı üretmeyi başardı. Üniversiteden mezun olduktan yalnızca dört ay sonra hayata geçirdiği bu proje, bölgedeki çiftçilere alternatif bir üretim modeli sunuyor. Hububat ağırlıklı üretim yapılan Konya Ovası’nda safran gibi değerli bir ürünü mini bir tesiste yetiştirmesi, genç mühendisin adından söz ettirmesine neden oldu.
Kontrollü koşullarda yapılan üretim sayesinde yıl boyunca kaliteyi koruyabilen Pektaş, ilk hasadını da başarıyla tamamladı. Modern üretim yöntemlerine hâkimiyeti ve küçük alanların verimli kullanılabileceğini göstermesi, özellikle genç üreticiler için önemli bir örnek teşkil ediyor.

14 METREKARELİK TESİSTE 10 BİN SOĞAN KULLANIYOR
Mert Pektaş’ın kurduğu mini tesis, boyutuna göre oldukça etkileyici bir kapasiteye sahip. Sadece 14 metrekarelik alanda 10 bin adet safran soğanı bulunuyor. Pektaş, bu üretimi arazide yapmak istese yaklaşık 1000 metrekarelik bir alana ihtiyaç duyacağını belirtiyor. Bu durum, topraksız tarımın sağladığı verimliliği net biçimde ortaya koyuyor.
Safran bitkisinin su ihtiyacının düşük olması ve hastalıklara karşı dayanıklı yapısı da üretimi cazip hâle getiriyor. Kuraklığın giderek arttığı bir dönemde, düşük su tüketimi ve yüksek ekonomik değeri sayesinde safran bölge çiftçileri için önemli bir alternatif olarak öne çıkıyor.

TESİSİN MALİYETİ 500 BİN LİRA, YILLIK GELİR 1 MİLYONU AŞIYOR
Genç mühendisin yatırım maliyeti, soğanlar dahil yaklaşık 500 bin lira oldu. Pektaş, ilk hasadı sırasında 250 gram civarında safran elde etti ve soğan çoğaltımına geçti. Safranın gram fiyatının çok yüksek olması, bu küçük tesisin kısa sürede kendini amorti etmesini sağlıyor.
Topraksız tarım sistemiyle kurulan bu tip bir tesisin yıllık gelirinin 1 milyon lirayı aşabileceği hesaplanıyor. Safranın kullanılabilir kısmı olan tepeciklerinin gramla satılması, üreticiye yüksek kazanç getirirken, mantıklı bir yatırım alternatifi de sunuyor. Pektaş ayrıca soğan çoğaltma sayesinde ek gelir elde ettiklerini belirtiyor.

SAFFRAN ÜRETİMİ BÖLGEDE İLGİ GÖRÜYOR
Pektaş’ın kurduğu tesis yalnızca ekonomik getirisiyle değil, sağladığı ilhamla da dikkat çekiyor. Üretim sürecini merak eden birçok çiftçi, tesisi ziyaret ederek topraksız tarım sistemi hakkında bilgi alıyor. Hububat dışında ürün üretmek isteyen çiftçiler için farklı bir yol açılmış durumda.
Genç mühendis, bu girişime başlamasındaki temel amacın, bölge insanına küçük alanlarda bile gerçekleştirilebilecek, sürdürülebilir bir üretim yöntemi sunmak olduğunu söylüyor. Özellikle arazisi olmayan veya küçük ölçekli üretim yapmak isteyen kişiler için topraksız tarım büyük bir fırsat olarak değerlendiriliyor.
TOPRAKSIZ TARIM MODELİ SÜRDÜRÜLEBİLİR GELECEK SUNUYOR
Safran üretimi, Türkiye’de hâlâ sınırlı ölçekte yapılan ve büyük potansiyel barındıran bir alan. Kontrollü ortamda üretimin sağladığı hijyen, verimlilik ve su tasarrufu gibi avantajlar, bu tarım modelini hem ekonomik hem de çevresel açıdan cazip kılıyor. Pektaş’ın girişimi, tarımda teknolojik üretim modellerinin uygulanabilirliğini kanıtlayan örneklerden biri hâline gelmiş durumda.
Ayrıca safranın uluslararası pazarlarda yüksek fiyatıyla tanınması, üreticilere ihracat imkânı da sunuyor. Türkiye’nin bu alandaki üretiminin artması hâlinde, ülke ekonomisine önemli bir katkı sağlanabileceği değerlendiriliyor.
BÖLGE ÇİFTÇİLERİNE ILHAM OLUYOR
Mert Pektaş, kendisini ziyaret eden üreticilere bilgi paylaşımında bulunduğunu ve deneyimlerini aktardığını söyleyerek, “Bu işi başta deneme amaçlı kurduk ancak sonuçlar iyi olunca büyütme kararı aldım. Merak edenlere, soranlara, gelip görmek isteyenlere elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışıyorum” diyor.
Hem üretim modelinin sürdürülebilir olması hem de yüksek katma değer sunması, genç mühendisin girişimini Konya’da örnek bir tarımsal başarı hikâyesine dönüştürüyor. Kısa sürede elde ettiği başarı, tarımda genç girişimcilerin rolünün ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.





