Kuru İncirde İhracat Sıkıntısı Derinleşiyor
Türkiye’nin “milli meyvesi” olarak anılan ve coğrafi işaret tesciline sahip kuru incir, bu yıl üreticinin elinde kaldı. Aydın başta olmak üzere Ege bölgesinde binlerce üretici, ürünlerini satmakta büyük zorluk yaşıyor. Aydın Ziraat Odası Başkanı Mehmet Kendirlioğlu, kuru incir ihracatında yaşanan durgunluğun üreticiyi ciddi şekilde mağdur ettiğini belirtti.
Kendirlioğlu, “Şu anda üretimin yaklaşık yüzde 60’ı üreticinin elinde. Ne tüccar ne de ihracatçı malı almak istemiyor. Fiyat düşüklüğünden çok alıcı olmaması üreticiyi sıkıntıya soktu” dedi.

“15 Ekim Tarihi Üreticiyi Mağdur Etti”
Başkan Kendirlioğlu, bu yıl belirlenen “ilk yükleme tarihi”nin de krizi derinleştirdiğini söyledi. “15 Ekim tarihi çok geç bir tarih olarak açıklandı. Buna defalarca itiraz ettik ama değişiklik yapılmadı. İlk yükleme tarihi gecikince, incirin üreticiden fabrikaya ve oradan ihracatçıya ulaşması da gecikiyor. Bu da piyasadaki hareketliliği durduruyor” ifadelerini kullandı.
Kendirlioğlu, bu süreçte üreticinin elindeki malı ucuz fiyata bile satmak zorunda kaldığını ancak bu yıl düşük fiyata dahi alıcı bulunmadığını vurguladı.
“Üretici Ucuza Verse de Alan Yok”
Geçmiş yıllarda üreticilerin maddi ihtiyaçlarını karşılamak için ürünlerini ucuza da olsa satabildiğini hatırlatan Kendirlioğlu, “Bu yıl durum farklı. Çiftçi ucuza bile vermek istese alıcı bulamıyor. Bu, Aydın ekonomisi için ciddi bir tehlike. Üretici depolarda bekleyen incirini ne yapacağını bilemez hale geldi” dedi.
Kendirlioğlu, ihracat sıkıntılarının temelinde Avrupa Birliği pazarında yaşanan aflatoksin sorununa dikkat çekti. “AB ülkelerine gönderilen partilerde aflatoksin gerekçesiyle geri dönüşler oldu. Bu durum ihracatın neredeyse durma noktasına gelmesine neden oldu. Diğer ülkeler de bu durumu fırsat bilerek fiyat düşürmek istiyor” açıklamasını yaptı.
“Sorunun Faturası Üreticiye Kesiliyor”
İhracatta yaşanan her aksaklığın doğrudan üreticiye yansıdığını söyleyen Kendirlioğlu, “Bu yılın yükünü üretici çekiyor. İhracatçıların elinde ürün yok ama fiyatları düşük tutarak alım yapmıyorlar. Üretici ise elindeki inciri satamayınca borçlarını ödeyemiyor. Bu, zincirleme bir ekonomik sıkıntıya neden oluyor” dedi.
Aydın’da tarım ekonomisinin temel taşlarından biri olan incir üretiminin ciddi risk altında olduğunu belirten Kendirlioğlu, “İncir sadece bir ürün değil, bu bölgenin kültürel mirasıdır. Eğer bu sorun çözülmezse hem üretici kaybeder hem de ülke ekonomisi zarar görür” değerlendirmesinde bulundu.
Çözüm Çağrısı: “Bakanlık ve Milletvekilleri Devreye Girmeli”
Aydın Ziraat Odası Başkanı, konunun çözümü için devlet desteğinin şart olduğunu vurguladı. “Aydın milletvekillerimiz ve ilgili bakanlıklara durumu aktardık. İhracat sürecindeki denetimlerin ve prosedürlerin yeniden gözden geçirilmesi gerekiyor. Ayrıca ihracatçıların piyasaya daha erken dönmesi için düzenlemeler yapılmalı” ifadelerini kullandı.
Kendirlioğlu, ayrıca aflatoksin denetimlerinin üreticiyi cezalandıran değil, yönlendiren bir anlayışla yürütülmesi gerektiğini söyledi. “Üretici, kalitesiz ürün üretmek istemiyor. Ancak dış pazarların teknik şartlarına uygun üretim için eğitim ve destek şart. Bu konuda bakanlıkla ortak bir çalışma yapılmasını istiyoruz” dedi.
Aydın Ekonomisine Etkisi Büyük
Aydın ve çevresinde binlerce aile geçimini incir üretiminden sağlıyor. Her yıl milyonlarca dolarlık ihracat geliri sağlayan kuru incir sektörü, bu yıl yaşanan durgunluk nedeniyle ekonomik olarak sıkıntıya girdi. Üreticiler, depolarda bekleyen tonlarca incirin bozulmadan satılabilmesi için ihracatın hızla yeniden başlamasını bekliyor.
Uzmanlar, ihracattaki aksaklıkların devam etmesi halinde hem fiyatların düşeceğini hem de üreticinin önümüzdeki sezon için yatırım yapamayacağını belirtiyor.
Sonuç
Kuru incir, Türkiye’nin dünya pazarındaki en önemli tarım ürünlerinden biri olmasına rağmen, bu yıl ihracat krizine takıldı. Aydınlı üreticiler, tüccar ve ihracatçılardan alım yapılmadığını, ürünlerinin depolarda kaldığını söylüyor.
Ziraat Odası Başkanı Mehmet Kendirlioğlu, hükümet ve ilgili kurumlara çağrıda bulunarak, “Sorun büyümeden çözüm bulunmalı, yoksa üretici dayanacak gücü bulamayacak” uyarısında bulundu.




