Bolu Yangın Davasında Sanıklara Üst Sınırdan Ceza
Bolu’da 78 kişinin hayatını kaybettiği yangın faciası davasında karar açıklandı. Mahkeme, sanıklara olası kast kapsamında ağır cezalar verirken, hiçbir sanığa iyi hal indirimi uygulanmadı. Karar sonrası hem mağdur yakınları hem de hukuk çevreleri bu kararın Türkiye’de benzer davalar için emsal olacağını belirtti.
Karar duruşmasının ardından açıklama yapan Bolu Baro Başkanı Sinan Barut, verilen cezaların tamamının üst sınırdan uygulandığını vurguladı. Barut, “Biz baştan beri yargıya inancımızın tam olduğunu ve ilk günden itibaren Türkiye’de bu konuda emsal olacak bir ceza beklediğimizi söylemiştik. Beklediğimiz gibi bilinçli taksir mi, olası kast mı tartışması artık bir sonuca kavuştu” ifadelerini kullandı.
Barut, otel yönetimi, belediye personeli ve diğer sorumlular hakkında verilen cezaların, yargının adalet anlayışını ortaya koyduğunu belirtti.
11 Sanığa Olası Kasttan Müebbet Cezası
Mahkeme, çocuklara karşı gerçekleştirilen eylemler nedeniyle 11 sanığa olası kast kapsamında müebbet hapis cezası verdi. Diğer sanıklara ise 24 yıla kadar değişen hapis cezaları uygulandı. Özel idare personeline bilinçli taksir suçundan 21 yıl hapis cezası verildi.
Mahkeme ayrıca, tutuksuz yargılanan iki sanığın yeniden tutuklanmasına karar verdi. Böylece davada yer alan tüm sanıkların tutukluluk hallerinin devamına hükmedildi. Barut, “Cezaların hiçbirinde iyi hal indirimi uygulanmadı. Bu karar adaletin tecellisi açısından çok önemli bir adım” dedi.
Emsal Nitelikte Bir Karar
Yangında oğlunu kaybeden Danıştay 9. Daire Başkanı Abdurrahman Gençbay, kararın Türk hukuk tarihinde emsal niteliğinde olduğunu vurguladı. “Aylardır süren yargılama sonunda verilen karar, hem hukuk hem vicdan açısından büyük önem taşıyor” diyen Gençbay, mahkeme heyetinin adaletin varlığını tüm Türkiye’ye gösterdiğini ifade etti.
Gençbay, “Bugün heyet, Bolu’da hakimler olduğunu bütün Türkiye’ye ve dünyaya ispatlamış oldu. Organize kötülük adını verdiğimiz bu durumun cezalandırılması, bundan sonra benzer olayların yaşanmaması açısından çok önemli bir örnek teşkil edecek” dedi.
78 kişinin hayatını kaybettiği bu faciada verilen cezaların, mağdur yakınlarına bir nebze de olsa rahatlama sağladığını dile getiren Gençbay, “Anneler artık adaleti mahşerde değil, bu dünyada buldu. Bu karar, kaybettiğimiz insanların ruhuna değecektir” sözleriyle duygularını paylaştı.
Soruşturma İzni Verilen İsimler Hala Görevde
Gençbay, duruşma sonrası yaptığı açıklamada bazı kamu görevlilerinin hala görevde olmasına tepki gösterdi. Danıştay 1. Dairesi’nin, Turizm Bakanlığı tarafından soruşturma izni verilmeyen dokuz kamu görevlisi hakkındaki kararı kaldırdığını hatırlatan Gençbay, “Bu kişiler hakkında soruşturma izni verildi, ancak halen görevlerinin başındalar” dedi.
Turizm Bakanlığı’na bağlı Yatırım ve İşletmeler Genel Müdürü, genel müdür yardımcıları ve kontrolörler hakkında soruşturma izni verilmesine rağmen herhangi bir işlem yapılmadığını belirten Gençbay, “Bu durum trajiktir. Başsavcılığın bu kişilerden bilgi ve belge istemesi gerekiyor. Aynı zamanda bu kişilerin disiplin yönünden de soruşturulması gerekir” açıklamasında bulundu.
Disiplin Soruşturması Çağrısı
Gençbay, bakanlığa seslenerek, hakkında soruşturma izni verilen kamu görevlileri için disiplin sürecinin de başlatılması gerektiğini söyledi. “Teftiş Kurulu derhal disiplin soruşturması açmalı ve bu kişiler açığa alınmalıdır” diyen Gençbay, hukuk mücadelesinin sonuna kadar devam edeceğini belirtti.
“Bu kişiler hakkında soruşturma açılması ve adalet önünde hesap vermeleri için tüm hukuki yolları kullanacağız” ifadelerini kullanan Gençbay, aynı sorumluluğun Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı görevlileri ile dönemin valilerine de uzandığını ifade etti.
Mağdurlar Mücadeleye Devam Edecek
Yangında ailesinden sekiz kişiyi kaybeden avukat Yüksel Gültekin, karardan sonra yaptığı kısa açıklamada, “Zalimler için yaşasın cehennem. Şimdi bakanlık yetkililerinin peşine düşeceğim. Pazartesi gününü bekleyin” diyerek mücadelesini sürdüreceğini belirtti.
Bolu yangın davasında verilen karar, Türkiye’de benzer felaketlerde ihmali bulunan kişilerin yargılanmasına örnek oluşturacak nitelikte değerlendiriliyor. Adaletin yerini bulduğu belirtilen bu karar, mağdur yakınlarına umut olurken, kamuoyunda da geniş yankı uyandırdı.
