Sanatçı Güllü’nün Yalova’daki evinin camından düşerek hayatını kaybetmesine ilişkin yürütülen soruşturmada kritik aşamaya gelindi. Yalova Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından sürdürülen dosya kapsamında hazırlanan bilirkişi raporu tamamlandı. Raporda yer alan teknik tespitler, olayın oluş şekline dair önemli değerlendirmeler içeriyor.
BİLİRKİŞİ RAPORU DOSYAYA GİRDİ
Soruşturma kapsamında olay yerinde yapılan keşif ve teknik incelemeler sonrasında bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan rapor savcılığa sunuldu. Raporda, Güllü’nün düşüş pozisyonu, pencere yapısı, ev içi güvenlik önlemleri ve olay anına ilişkin fiziki koşullar detaylı şekilde ele alındı. İncelemelerin, düşmenin kendi kendine gerçekleşip gerçekleşemeyeceği sorusuna odaklandığı belirtildi.
DIŞ KUVVET VE TEMAS DEĞERLENDİRMESİ
Bilirkişi raporunda öne çıkan en önemli tespitlerden biri, sanatçının geriye doğru düşebilmesi için dengesini bozacak bir etkenin varlığı oldu. Raporda, Güllü’nün bulunduğu konumdan geriye doğru düşmesinin ancak “dış kuvvet ve temas” ile mümkün olabileceği yönünde teknik değerlendirmeye yer verildi. Bu tespit, olayın basit bir kaza ihtimalinin ötesinde ele alınmasına neden oldu.
İNTİHAR BULGUSUNA RASTLANMADI
Raporda, yapılan tüm incelemelere rağmen Güllü’nün intihar ettiğine dair herhangi bir bulguya ulaşılmadığı açıkça belirtildi. Sanatçının evde aldığı güvenlik önlemleri, yaşam düzeni ve olay öncesi davranışlarının intihar düşüncesiyle örtüşmediği ifade edildi. Bu değerlendirme, soruşturmanın seyrinde önemli bir unsur olarak dosyada yer aldı.
GÜVENLİK ÖNLEMLERİ DETAYLANDI
Bilirkişi heyeti, Güllü’nün evinde daha önce olası risklere karşı bazı güvenlik tedbirleri aldığını rapora yansıttı. Pencere ve cam yapılarının kullanımı, ev içi düzenlemeler ve düşme riskine karşı alınan önlemler incelendi. Buna rağmen yaşanan olayın, yalnızca bireysel bir dikkatsizlikle açıklanamayacağına dair teknik görüş raporda yer aldı.
KIZI HAKKINDAKİ DEĞERLENDİRME
Soruşturma kapsamında daha önce “kasten öldürme” iddiasıyla tutuklanan Tuğyan Ülkem Gülter hakkında da bilirkişi raporunda dikkat çeken bir değerlendirme yapıldı. Raporda, Tuğyan Ülkem’in daha önce benzer bir düşme tehlikesi yaşadığı ve bu riski bilmesine rağmen annesini uyarmadığı yönünde bir tespitin bulunduğu kaydedildi. Bu değerlendirme, dosyada yer alan diğer delillerle birlikte yargılamada dikkate alınacak unsurlar arasında gösteriliyor.
SORUŞTURMADA TUTUKLULUK SÜRECİ
Güllü’nün ölümünün ardından başlatılan adli süreçte, kızı Tuğyan Ülkem Gülter tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. Dosyada yer alan suçlamalar ve bilirkişi raporundaki teknik bulgular, tutukluluk halinin devamına ilişkin değerlendirmelerde etkili oldu. Soruşturma, çok yönlü şekilde sürdürülmeye devam ediyor.
CEZAEVİNDE ŞİDDET İDDİASI
Tuğyan Ülkem Gülter’in tutuklu bulunduğu süreçte cezaevinde şiddete maruz kaldığı yönünde iddialar da gündeme geldi. Bu iddialar, avukatları tarafından yetkililere iletilirken, cezaevi koşullarına ilişkin ek incelemelerin yapıldığı öğrenildi. Konuya ilişkin resmi değerlendirmelerin soruşturma dosyasına yansıyıp yansımayacağı ise merak konusu.
SİLİVRİ CEZAEVİ’NE NAKİL
Dosyadaki son gelişmelerden biri de Gülter’in cezaevi değişikliği oldu. Alınan kararla birlikte Tuğyan Ülkem Gülter’in Silivri Cezaevi’ne nakledildiği öğrenildi. Avukatının müvekkiliyle görüşmek üzere gittiği sırada bu değişiklikten haberdar olduğu belirtildi. Nakil işleminin güvenlik ve soruşturma gerekçeleriyle yapıldığı ifade ediliyor.
ADLİ SÜREÇ DEVAM EDİYOR
Bilirkişi raporunun dosyaya girmesiyle birlikte, Güllü’nün ölümüne ilişkin soruşturma yeni bir aşamaya taşındı. Savcılık, rapordaki teknik tespitleri diğer delillerle birlikte değerlendirerek soruşturmanın yönünü belirleyecek. Önümüzdeki süreçte, adli makamların vereceği kararlar ve yapılacak yeni işlemler kamuoyu tarafından yakından takip ediliyor.