ÜÇÜNCÜ DURUŞMA SİLİVRİ’DE YOĞUN KATILIMLA BAŞLADI
Ekrem İmamoğlu’nun lisans diplomasına yönelik sahtecilik iddiasıyla yürütülen dava, bugün üçüncü kez hakim karşısına çıktı. Dava, yoğun katılım nedeniyle Çağlayan Adliyesi yerine Silivri’deki Marmara Cezaevi yerleşkesinde bulunan büyük salonda gerçekleştirildi. Mahkeme, İmamoğlu hakkında hem hapis cezası hem de Türk Ceza Kanunu’nun 53. maddesi kapsamında siyasi yasak niteliği taşıyan “belli haklardan yoksun bırakılma” talebini değerlendiriyor.
Suçlama, “zincirleme şekilde resmi belgede sahtecilik” kapsamında yöneltiliyor ve İmamoğlu için 2 yıl 6 aydan 8 yıl 9 aya kadar hapis cezası isteniyor. Dava sürecinin başından itibaren kamuoyunda geniş yankı bulması, duruşma salonundaki yoğunluğu her duruşmada artırmış durumda.
ALKIŞLARLA KARŞILAMA SALONDA GERGİNLİK YARATTI
İmamoğlu saat 11.26’da salona giriş yaptığında izleyiciler alkışlarla tepki verdi. Bu durum üzerine mahkeme başkanı düzeni bozduğu gerekçesiyle kalabalığa sert bir uyarıda bulundu. Başkan, duruşmanın sağlıklı yürütülmesi için izleyicilerin sessizliğini koruması gerektiğini belirtti. Gergin atmosfer, salondaki yoğun ilginin davaya yönelik toplumsal merakı artırdığını bir kez daha ortaya koydu.
İmamoğlu’nun duruşmaya getirilmesi sırasında yaşanan bu tablo, davanın yalnızca hukuki değil, aynı zamanda siyasi boyutuyla da tartışıldığını gösteren bir işaret olarak yorumlandı.
İMAMOĞLU: “BU DAVA SİYASİDİR, RAKİBİ DEVRE DIŞI BIRAKMA ÇABASIDIR”
Mahkeme başkanının diploma raporuna ilişkin görüşünü sorması üzerine Ekrem İmamoğlu savunmasına siyasi çerçeveden başladı. İddiaların cumhurbaşkanı adaylığını açıkladığı dönemle ilişkilendirildiğini savunarak davanın siyasi bir zemine çekildiğini ifade etti. Bu sürecin, kendisini rakip olarak gören odakların “devre dışı bırakma girişimi” olduğunu öne sürdü.
İmamoğlu konuşmasında zorlayıcı hiçbir sürecin kendisini yıldıramayacağını belirterek “zalimliğe karşı mücadele ettiğini” söyledi. Açıklamaları salondaki destekçiler tarafından dikkatle dinlenirken, mahkeme başkanı sık sık düzen uyarısında bulundu.
“UÇ UCA EKLENEN HEYET DEĞİŞİKLİKLERİ ADALETİ ZEDELİYOR”
İmamoğlu, bugüne kadar aynı dava kapsamında 12 kez heyet değişikliği yaşandığını hatırlattı. Bu durumun hem kendisini hem de mevcut hakimleri zor durumda bıraktığını dile getirirken, hakime dönerek “Umarım sizin başınıza böyle bir şey gelmez” ifadesini kullandı.
Savunmasının devamında diplomasının sahte olduğu iddialarını kesin bir dille reddetti. Belgelerinin tamamının gerçek olduğunu vurgulayarak, “Eğer tüm doğruları ortaya koyarsak bağımsız bir karar verebilecek misiniz?” sorusunu yöneltti. Bu soru, salondaki izleyicilerde dikkat çekici bir sessizlik yarattı.
“HAKİM VE SAVCI DEĞİŞTİREREK ADALET SAĞLANAMAZ”
İmamoğlu dava sürecini “kumpas” olarak nitelendirerek, resmi belgelerinin “tertemiz” olduğunu söyledi. Kendisine yöneltilen suçlamaları kabul etmediğini, özellikle 19 yaşındaki haliyle yargılanmanın hukuki açıdan doğru olmadığını dile getirdi. Konuşmasının sonunda, hukuki sürecin sonuna kadar takipçisi olacağını ve hakkını aramaktan geri durmayacağını söyledi.
DURUŞMA SÜRECİ DEVAM EDİYOR
Duruşma, tarafların beyanlarının tamamlanmasının ardından ara karar için değerlendirmeye bırakıldı. Mahkeme heyetinin bir sonraki oturumda yeni delilleri ve bilirkişi raporlarını ele alması bekleniyor. Dava süreci ilerledikçe hem hukuki hem de siyasi tartışmaların daha da ivme kazanacağı yönünde beklentiler artıyor.
Silivri’deki duruşmada yaşanan yoğun ilgi, davanın kamuoyu tarafından yakından takip edildiğini bir kez daha gözler önüne sererken, nihai kararın Türk siyasetinde önemli etkiler yaratabileceği değerlendiriliyor.
