Fındıkta Son Yılların En Büyük Rekolte Kaybı
Dünyanın en büyük fındık üreticisi olan Türkiye, bu yıl son yılların en ciddi üretim kaybını yaşıyor. Kahverengi kokarca adlı istilacı böceğin yarattığı tahribat, kuraklık ve zirai don etkisiyle birleşince, özellikle Doğu Karadeniz’de fındık rekoltesi büyük ölçüde düştü.
Uzmanların yaptığı incelemelere göre, bölgede yaklaşık 250 bin tonluk fındık rekoltesi kaybı meydana geldi. Bu rakam, son dönemlerin en düşük üretim miktarına işaret ediyor.
![]()
Üçlü Tehdit: Kokarca, Don ve Kuraklık
Bahçelerde yaprak ve meyve dokularını emerek bitkilerin kurumasına neden olan kahverengi kokarca, fındık üretiminde önemli bir tehdit haline geldi. Zararlı tür, yalnızca Karadeniz Bölgesi’ni değil, Türkiye genelinde 33 ilde etkili olmaya başladı.
Ulusal Fındık Konseyi (UFK) Yönetim Kurulu Üyesi Sebahattin Arslantürk, 2025 mahsulünde kuraklığa bağlı 60 bin ton, kokarcaya bağlı 40 bin ton ve nisan ayında yaşanan dondan dolayı en az 150 bin tonluk kayıp yaşandığını belirterek, “Toplamda en az 250 bin tonluk bir rekolte kaybımız oldu. Bu, son yılların en büyük üretim düşüşü anlamına geliyor” dedi.
Arslantürk, geçen yıl kahverengi kokarcanın 30 bin tonluk zarara yol açtığını, bu yıl ise bu rakamın 40 bin tona ve 15 milyon TL civarında ekonomik kayba ulaştığını ifade etti.
“Yok Edemeyiz, Sadece Kontrol Altında Tutabiliriz”
Kahverengi kokarcayla mücadelenin uzun vadeli bir süreç olduğunu vurgulayan Arslantürk, “Bu zararlıyı tamamen yok etmek mümkün değil, ancak popülasyonunu kontrol altında tutabiliriz” dedi.
Yılda en az 3-4 kez ilaçlama yapılması gerektiğini belirten Arslantürk, şu ifadeleri kullandı:
“Sahada ilaçlama çalışmaları artarak devam ediyor. Ancak sadece bir kez ilaçlama yeterli değil. Nisan sonu ve mayıs başında, kokarcalar kışlaktan çıkarken yapılacak ilaçlama büyük önem taşıyor. Bu çalışmaların 5 ila 10 yıl boyunca sürdürülmesi gerekiyor ki zararlı etkisi minimuma insin.”
Biyolojik Mücadele En Etkili Yöntem
Uzmanlar, kahverengi kokarcayla mücadelenin en etkili yönteminin biyolojik mücadele olduğunu vurguluyor. Arslantürk, “Dünyadaki örneklerde de görüldüğü gibi, kalıcı sonuçlar biyolojik mücadeleyle elde ediliyor” dedi.
Bu kapsamda, Türkiye’de son iki yıldır “samuray arısı” (Trissolcus japonicus) adı verilen türle biyolojik mücadele çalışmaları yürütülüyor. Arslantürk, “Samuray arısının üretim miktarının artırılması ve haziran ayında doğaya daha yoğun şekilde salınmasıyla zararlının etkisi azaltılabilir” ifadelerini kullandı.

33 İlde Etkili Oldu
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın verilerine göre, kahverengi kokarca 33 ilde tespit edildi. Bu iller arasında fındığın en yoğun üretildiği Ordu, Giresun, Trabzon, Sakarya ve Düzce de bulunuyor.
Zararlının hızla yayılmasının nedeni, sıcaklık artışı ve iklim değişikliğiyle birlikte popülasyonun kontrolsüz şekilde çoğalması olarak gösteriliyor.
Fındık Üreticisi Zor Durumda
Fındık üreticileri, hem rekolte kaybı hem de artan maliyetler nedeniyle zor bir dönemden geçiyor. Üreticiler, ilaçlama masraflarının artması ve ürünün değer kaybetmesi nedeniyle ciddi ekonomik sıkıntı yaşadıklarını ifade ediyor.
Birçok üretici, devlet desteğiyle ilaçlama ve biyolojik mücadele çalışmalarının artırılmasını talep ediyor. Tarım danışmanları ise üreticilere, bahçelerde düzenli kontrol, zararlı takibi ve erken müdahalenin önemini hatırlatıyor.
Uzmanlardan Uyarı
Uzmanlara göre, kahverengi kokarca yalnızca fındık değil; mısır, elma, mısır ve üzüm gibi diğer ürünlerde de zarara yol açıyor. Popülasyonun artması halinde tarımsal üretimde kalıcı kalite kaybı yaşanabileceği uyarısı yapılıyor.
Arslantürk, “Kokarcanın sadece fındık bahçeleriyle sınırlı kalmaması, Türkiye’nin genel tarımsal üretimi için risk oluşturuyor. Bu nedenle yalnızca fındık bölgelerinde değil, diğer tarım alanlarında da önlem alınmalı” dedi.
Fındıkta Tarihi Düşüş Bekleniyor
Fındık ihracatında dünya lideri olan Türkiye’nin, 2025 sezonunda tüm zamanların en düşük rekoltesiyle karşılaşması bekleniyor.
Uzmanlar, iklim değişikliği ve istilacı türlerle mücadelede gecikilmesi halinde üretim düşüşünün önümüzdeki yıllarda daha da artabileceği uyarısında bulundu.
Türkiye’nin yıllık ortalama 700-750 bin tonluk fındık üretimi, bu yıl yaklaşık 500 bin ton civarında gerçekleşecek. Bu durum hem iç piyasayı hem de ihracat gelirlerini olumsuz etkileyecek.
Fındıkta yaşanan bu rekolte kaybı, tarımsal üretimde iklim değişikliği ve biyolojik tehditlerin ne kadar ciddi bir tehlike haline geldiğini bir kez daha gözler önüne serdi.





