Akademisyenin Yanlış Gönderdiği Mesaj Gündem Oldu
Kayseri Nuh Naci Yazgan Üniversitesi’nde görev yapan bir akademisyen, yanlış kişiye gönderdiği mesajla Türkiye gündemine oturdu. İddiaya göre, akademisyen, Hâkimler ve Savcılar Kurulu (HSK) üyeliği için referans istemek amacıyla mesaj attı. Ancak mesajın eski TBMM Başkanı ve Adalet Bakanı Cemil Çiçek’e gittiğini zanneden akademisyen, aslında aynı isme sahip Ankara Barosu’na kayıtlı avukat Cemil Çiçek’e mesaj gönderdi.
Avukat Çiçek, kendisine gelen bu mesajı sosyal medya platformu X’te (eski adıyla Twitter) paylaştı. Olay kısa sürede yayılarak büyük yankı uyandırdı.,

Cemil Çiçek Sandı, Avukata Mesaj Gönderdi
Akademisyenin, “HSK üyeliği için destek bekliyorum” içerikli mesajı sosyal medyada gündem olurken, kullanıcılar durumu alay konusu yaptı. Pek çok kişi, “yanlış kişiye torpil mesajı atmak” olayıyla ilgili binlerce paylaşımda bulundu.
Gerçek Cemil Çiçek’in bu olayla ilgisinin olmadığı kısa sürede anlaşıldı. Avukat Cemil Çiçek ise yaptığı paylaşımda, “Bu mesaj bana geldi, ama ben eski Adalet Bakanı Cemil Çiçek değilim” ifadelerini kullanarak ekran görüntüsünü kamuoyuyla paylaştı.
Üniversiteden Resmî Açıklama Geldi
Olayın sosyal medyada büyük tepki çekmesinin ardından Kayseri Nuh Naci Yazgan Üniversitesi bir açıklama yayımladı. Üniversite yönetimi, adı geçen akademisyen hakkında soruşturma başlatıldığını duyurdu.
Yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün silah arkadaşı Nuh Naci Yazgan’ın adını taşıyan üniversitemiz, kuruluşundan bu yana bilim, ahlak ve fazilet ilkelerinden ödün vermemiştir. 15 Ekim 2025 tarihinde X platformunda yayılan paylaşımlarda, üniversitemiz öğretim üyelerinden birinin HSK üyeliği için torpil istediğine dair mesajlar yer almıştır. Söz konusu kişi hakkında gerekli idari işlemler başlatılmıştır. Olayın tüm yönleriyle aydınlatılması için süreci titizlikle takip ediyoruz.”
Soruşturma Süreci Başlatıldı
Üniversite yönetimi, olayın kurumsal değerlere zarar vermemesi için hızlı hareket etti. Akademisyenin kimliği kamuoyuyla paylaşılmazken, hakkında yürütülen idari soruşturmanın detaylı şekilde sürdüğü belirtildi.
Üniversite yetkilileri, akademik etik ilkelere aykırı davranışlarda bulunan kişilere kesinlikle müsamaha gösterilmeyeceğini vurguladı. Ayrıca olayın, kurumun saygınlığına zarar vermemesi için disiplin kurullarının devreye girdiği öğrenildi.
Avukat Cemil Çiçek’ten Açıklama
Mesajı sosyal medyada paylaşan avukat Cemil Çiçek, olayın ardından yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Bana gelen mesajda HSK üyeliği için destek isteniyordu. Ancak ben hukuk camiasında görev yapan bir avukatım, eski Adalet Bakanı değilim. Bu mesajı kamuoyuyla paylaştım çünkü ismim üzerinden yanlış bir izlenim oluşturulmak istenmesini doğru bulmadım.”
Avukat Çiçek’in paylaşımı binlerce kez retweet edilirken, konuyla ilgili yüzlerce yorum yapıldı. Bazı kullanıcılar, akademisyenin bu hatasının “akademide liyakat sorununu” yeniden gündeme getirdiğini dile getirdi.
Sosyal Medyada Tepki Yağdı
Olay kısa sürede sosyal medyanın en çok konuşulan konularından biri haline geldi. Kullanıcılar, “torpil kültürü”, “liyakat” ve “akademik etik” başlıkları altında tartışmalar başlattı. Birçok kişi, kamu kurumlarında ve üniversitelerde atamaların sadece başarıya dayalı olması gerektiğini savundu.
Bazı kullanıcılar ise olayı mizahi bir dille ele alarak, yanlış kişiye atılan mesajın “dijital çağın torpil kazası” olduğunu yazdı.
Üniversite Ahlak ve Bilim Vurgusu Yaptı
Kayseri Nuh Naci Yazgan Üniversitesi’nin açıklamasında özellikle ahlak, dürüstlük ve bilimsel değerler vurgusu dikkat çekti. Açıklamada, üniversitenin “ülkemize erdemli, çalışkan ve dürüst bireyler yetiştirme” hedefinin altı çizildi.
Yönetim, bu hedefe zarar verecek her türlü davranışa karşı sıfır tolerans politikası uygulanacağını belirtti. Üniversite, Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlılık vurgusunu yineleyerek, “Bilimden ve faziletten sapmayacağız” ifadelerini kullandı.
Akademik Camia Olayı Tartışıyor
Akademik çevrelerde de olay büyük yankı uyandırdı. Bazı öğretim üyeleri, bu tür olayların tüm akademisyenleri zan altında bıraktığını belirterek üniversitelerde etik denetimlerin artırılması gerektiğini savundu.
Uzmanlar, yükseköğretim kurumlarında atama ve yükselme süreçlerinde şeffaflığın korunmasının önemine dikkat çekti. Ayrıca bu olayın, akademik itibar ve güven duygusunun yeniden gözden geçirilmesi için bir fırsat olabileceği yorumları yapıldı.
Soruşturma Sonuçları Bekleniyor
Olayın ardından gözler üniversite yönetiminin yürüteceği soruşturmaya çevrildi. Soruşturmanın sonucuna göre akademisyen hakkında disiplin cezası verilmesi gündemde. Yetkililer, süreç tamamlanmadan kimlik ve ayrıntı paylaşılmayacağını belirtti.
Kamuoyunun büyük ilgiyle takip ettiği bu olay, akademide etik değerlerin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Üniversite yönetimi, olayı “kurumsal itibarı koruma kararlılığıyla” takip ettiklerini vurguladı.
Sonuç olarak, Kayseri Nuh Naci Yazgan Üniversitesi’nde yaşanan bu olay, hem akademik etik hem de dijital iletişimde dikkat gerekliliğini gündeme getirdi. Akademisyenlerin kamu sorumluluğu bilinciyle hareket etmesi gerektiği, liyakat ve dürüstlük ilkelerinin toplum nezdinde her zamankinden daha değerli olduğu bir kez daha görüldü.





