YÜZ VE KAFA BÖLGESİNDE DERİN YARALARLA KURTULUŞ
Deniz biyoloğu Mauricio Hoyos, Eylül ayında Kosta Rika açıklarında yürüttüğü araştırma görevi sırasında 3–3,5 metre uzunluğunda dişi bir Galapagos köpekbalığının saldırısına uğradı. Yaklaşık 30 yıllık deneyime sahip olan Hoyos, saldırı anını “kariyerimin en ürkütücü ama aynı zamanda en öğretici anı” olarak tanımlıyor. Tecrübeli bilim insanı, köpekbalığının aniden hızla üzerine geldiğini fark ettiğinde başını eğerek şah damarını korumayı başardı.
Bu kritik hamle hayatını kurtardı. Ancak köpekbalığının testere benzeri 29 keskin dişi yanağında ve kafa bölgesinde derin yaralar açtı. Dahası, dalış ekipmanındaki ana oksijen bağlantısı saldırı sırasında koptu. Hoyos, sualtında ölümle burun buruna gelirken soğukkanlılığını koruyarak ikinci oksijen hortumunu devreye aldı ve regülatör basıncını dudaklarıyla ayarlayıp kontrollü şekilde yüzeye çıkmayı başardı.
Kıyıya çıkarıldığında sağlık ekibi tarafından hızla müdahale edilen Hoyos’un yaraları kısa sürede iyileşmeye başladı. Enfeksiyon riskine rağmen yüzündeki derin kesiklerin büyük kısmının iyi seyretmesi, iyileşme sürecini “inanılmaz” olarak tanımlamasına neden oldu.
KÖPEKBALIKLARINA KARŞI SAYGISI DAHA DA ARTTI
Hoyos, saldırının ardından köpekbalıklarına bakışının değiştiğini ve bu karşılaşmanın okyanus ekosistemindeki dengeleri daha iyi anlamasını sağladığını vurguluyor. Ona göre saldırı, hayvanın saldırganlığından çok doğal içgüdülerinin bir sonucuydu. Bu nedenle köpekbalıklarına olan saygısının ve onları koruma konusundaki kararlılığının daha da güçlendiğini ifade ediyor.
Bilim insanı, köpekbalıklarının okyanuslardaki kritik rolünün yeterince anlaşılmadığını, özellikle Galapagos türlerinin avcı baskısı ve habitat bozulması nedeniyle daha da fazla korunmaya ihtiyaç duyduğunu belirtiyor. Yüzündeki yara izinin kendisine her gün hayatta kalışını hatırlattığını söyleyen Hoyos, bu izlerin aynı zamanda köpekbalıklarının savunulması gerektiğini gösteren bir sembol olduğunu dile getiriyor.
YENİDEN AYNI KÖPEKBALIĞIYLA KARŞILAŞMA UMUDU
Tüm bu yaşananlara rağmen Hoyos’un tutkusu sönmedi. Ocak ayında Cocos Adası’nda yeniden dalış yapmayı planladığını açıklayan deniz biyoloğu, o gün kendisine saldırıp sonrasında geri çekilen aynı köpekbalığıyla tekrar karşılaşmayı umut ediyor. Bunun bir meydan okuma değil, doğayı anlama çabasının devamı olduğunu belirten Hoyos, saldırı sırasında taktığı cihazın hâlâ çalışır durumda olmasının gözlem yapmaya devam etmesini sağladığını ifade ediyor.
Hayvanla yeniden karşılaşmanın, onun davranışlarını daha iyi anlamasına yardımcı olacağını söyleyen Hoyos, “Bu iz, hayatımı bağışlayan dişi köpekbalığının kanıtı. Onun sayesinde köpekbalıklarının önemini savunmaya ve okyanusları korumaya devam edeceğim.” diyerek hem yaşadığı olayı hem de bilimsel kararlılığını özetliyor.
OKYANUS KORUMASI İÇİN KARARLILIK SÜRÜYOR
Hoyos’un yaşadığı saldırı, tehlikeli bir karşılaşmanın ötesinde, köpekbalıklarının doğadaki önemine dikkat çeken güçlü bir hikâyeye dönüşmüş durumda. Bilim insanı, bu tür olayların köpekbalıklarının “tehlikeli canavarlar” olarak görülmesine neden olmaması gerektiğini, aksine onların doğal yaşam alanlarını tehdit eden insan faaliyetlerinin daha büyük bir sorun oluşturduğunu vurguluyor.
Deneyimli biyolog, iyileşme sürecinin ardından yeniden suya dönmeye hazırlanan kararlı bir araştırmacı olarak hem bilim dünyasına hem de okyanus koruma çalışmalarına ilham veriyor. Yanağındaki belirgin iz, onun hem kişisel mücadelesinin hem de köpekbalıklarının korunmasına adanmış kariyerinin sessiz bir hatırlatıcısı olarak kalmaya devam ediyor.