KTÜ Deprem ve Yapı Sağlığı Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından geliştirilen bu proje, yapı hasarlarını hızlı ve otomatik şekilde tespit ederek riskleri en aza indirmeyi amaçlıyor.

Deprem Sonrası Hasar Tespiti İçin Yenilikçi Çözüm

KTÜ Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kemal Hacıefendioğlu’nun yürütücülüğünde, İnşaat Mühendisliği ve Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümlerinden uzman bir ekip tarafından geliştirilen proje, Türkiye’de bir ilk olacak.

Çalışma, KTÜ Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinasyon Birimi ve Araştırma Üniversiteleri Destek Programı (BAP13) tarafından destekleniyor ve deprem sonrası yapıların güvenli bir şekilde incelenmesini sağlayacak yeni bir sistem oluşturmayı hedefliyor.

Kahramanmaraş Depremleri İlham Kaynağı Oldu

Proje yürütücüsü Prof. Dr. Kemal Hacıefendioğlu, Kahramanmaraş merkezli depremlerden sonra 20 kişilik bir ekiple bölgede incelemeler yaptıklarını ve hasar tespit süreçlerinde yaşanan zorlukları gözlemleyerek bu projeyi geliştirmeye karar verdiklerini belirtti.

"Depremlerde hızlı ve güvenilir hasar tespiti yapmak büyük önem taşıyor. Kahramanmaraş'taki saha çalışmalarımızda, insan gücüne dayalı hasar tespitinin zaman aldığını ve risk içerdiğini fark ettik. Bu yüzden yapay zeka ve robot teknolojisini entegre etmeye karar verdik." dedi.

Yapay Zeka Hasar Türlerini Otomatik Olarak Sınıflandırıyor

Projenin ilk aşamasında yapay zeka, milyonlarca görüntü üzerinde eğitilerek farklı hasar türlerini sınıflandırabilir hale getirildi.

Hasar kategorileri:

  • A sınıfı: Hafif hasar
  • B sınıfı: Orta hasar
  • C sınıfı: Ağır hasar
  • D sınıfı: Çökme riski bulunan binalar

Hacıefendioğlu, "Şu anda yapay zekamız, bir binanın A, B, C veya D türü hasara sahip olup olmadığını tespit edebiliyor." ifadelerini kullandı.

Robot Köpekler Sahada Görev Yapacak

Projenin ikinci aşamasında, deprem sonrası yapıların hasar durumunu hızlıca analiz edebilecek ve tehlikeli bölgelere girebilecek bir sistem geliştirilmesi hedeflendi. Bu noktada robot köpeklerin sahada kullanılabilirliği test edildi.

Yapılan testlerde:

  • Robot köpeklerin üzerine yerleştirilen kameralar sayesinde uzaktan görüntü aktarımı sağlandı.
  • Derinlik kameraları eklendiğinde, bina içindeki hasar tespiti daha hassas hale getirildi.
  • Elde edilen görüntüler yapay zeka tarafından analiz edilerek, binaların hasar durumu hakkında anlık rapor üretildi.

"Modelimiz artık uzaktan aldığı görüntülerle 'Bu bina ağır hasarlı', 'Bu bina orta hasarlı' diyebilecek seviyeye geldi." diyen Hacıefendioğlu, robot köpeklerin enkaz altında kalan veya çökme riski taşıyan binalara girerek insan hayatını riske atmadan veri toplayabileceğini belirtti.

Son Aşama: Otomatik Raporlama Sistemi

Projenin üçüncü ve son aşamasında, yapay zekanın ve robot köpeklerin gerçek binalarda test edilmesi planlanıyor. Bu kapsamda belediyelerle iş birliği yapılarak sistemin sahada denenmesi hedefleniyor.

Özel Çocuklardan Başkan Osman Nuri Ekim’e Ziyaret Özel Çocuklardan Başkan Osman Nuri Ekim’e Ziyaret

Hacıefendioğlu, "Şu an, bir binadaki çatlakları veya ağır hasar olup olmadığını otomatik tespit etmek için son aşamaya geldik. Aynı zamanda elde edilen verilerin otomatik olarak raporlanmasını sağlamayı amaçlıyoruz." dedi.

Bu sistemin sadece robot köpeklerle sınırlı kalmayacağını, aynı zamanda drone'lar ve çoklu robot sistemleriyle de entegre edilebileceğini vurguladı.

556252

Proje İnsan Güvenliğini Ön Plana Çıkarıyor

Projenin en büyük avantajlarından biri, insan kaynaklı riskleri ortadan kaldırarak daha güvenli bir analiz ortamı sağlaması.

"Yapay zeka sayesinde, hasar tespiti insan kararlarından bağımsız ve nesnel hale gelecek. Robot köpekler enkaz veya ağır hasarlı binalara girerek insanların tehlikeye girmesini önleyecek. Böylece hasar tespiti daha hızlı, güvenli ve verimli olacak." dedi.

O

Türkiye’de Bir İlk: Deprem Hasar Tespitinde Robot ve Yapay Zeka Kullanımı

KTÜ’nün geliştirdiği yapay zeka destekli robot köpekler, Türkiye’de deprem sonrası hasar tespitinde kullanılacak ilk teknolojik sistemlerden biri olacak.

Oo

Afet yönetimi ve yapı güvenliği alanında çığır açacak bu sistem, ilerleyen süreçte farklı doğal afetlerde de kullanılabilir hale getirilecek.