KTÜ’den Fatsa’daki Taş Ocağı Göçüğü İçin Ön Rapor Açıklandı
Göçük Patlatma Sonrası Meydana Geldi
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Heyelan Uygulama ve Araştırma Merkezi, Ordu’nun Fatsa-Çatalpınar kara yolunda 6 Kasım’da meydana gelen taş ocağı göçüğüne ilişkin ön inceleme raporunu yayımladı. Raporda, göçüğün patlatma işlemi sonrası düzlemsel kayma türünde bir kütle hareketi sonucu gerçekleştiği ifade edildi.
KTÜ Kurumsal İletişim Koordinatörlüğü’nden yapılan açıklamaya göre, olayın ardından AFAD Başkanlığı tarafından üniversiteden teknik destek talep edildi. Heyelan Araştırma Merkezi ekipleri aynı gün bölgeye giderek incelemelere başladı.
Kayan Kütle İş Makinelerini Altında Bıraktı
Raporda, öğle saatlerinde gerçekleştirilen patlatma işleminin ardından birkaç saat sonra göçüğün meydana geldiği, kayan malzemenin ocak tabanında bulunan bir iş makinesi ve bir kamyonun göçük altında kalmasına neden olduğu belirtildi.
Yapılan saha gözlemlerinde, taş ocağında işletilen kaya kütlesinin kırmızı renkli kireçtaşı ve marnlardan oluştuğu tespit edildi. Bu kayaçlarda bulunan süreksizliklerin yamaç dışına eğimli olduğu, bu durumun da stabilite açısından ciddi risk yarattığı vurgulandı.
Stabilite Riskleri Artıyor
KTÜ uzmanları, ocağın üst kotlarında önceden oluşmuş gerilme çatlaklarının bulunduğunu ve bu çatlakların göçük riskini artırdığını belirtti. Raporda şu ifadelere yer verildi:
“Bölgede daha önce kısmi bir hareketin yaşandığı, mevcut göçüğün bu zayıf zemin yapısıyla ilişkili olabileceği değerlendirilmiştir. Ayrıca ocağın güney-güneydoğu kesiminde eski bir heyelan sahasının bulunduğu tespit edilmiştir.”
Uzmanlar, doğal olmayan ve patlatma etkisiyle oluşmuş düzensiz çatlakların stabiliteyi olumsuz etkilediğini ve bu durumun hem ocak içi hem de üst yamaçlarda ciddi stabilite riski oluşturduğunu belirtti.
Çatlaklar Genişliyor, Deformasyon İlerliyor
7 Kasım itibarıyla yapılan gözlemlerde, gerilme çatlaklarının genişlediği ve deformasyonun ilerlediği tespit edildi. Raporda, bu gelişmenin sahadaki risk seviyesini daha da artırdığına dikkat çekildi.
KTÜ Heyelan Uygulama ve Araştırma Merkezi, bölgede yapılan saha çalışmalarında arama-kurtarma faaliyetlerinin yüksek risk taşıdığını, bu nedenle öncelikli olarak kütle hareketi riskinin ortadan kaldırılmasına yönelik projelerin gündeme alınmasının büyük önem taşıdığını vurguladı.
Uzmanlardan Uyarı
KTÜ yetkilileri, taş ocağı ve benzeri sahalarda patlatma faaliyetleri öncesinde detaylı jeoteknik analizlerin yapılmasının hayati öneme sahip olduğunu belirtti. Raporda, bölgenin jeolojik yapısı itibarıyla yamaç stabilitesinin sürekli izlenmesi gerektiği de ifade edildi.
Sonuç
KTÜ’nün yayımladığı ön inceleme raporu, Fatsa’daki taş ocağı göçüğünün kontrollü patlatma sonrası tetiklenen zemin zayıflığıyla ilişkili olduğunu ortaya koydu. Uzmanlar, bölgede yeni bir göçük yaşanmaması için acil önlem planı oluşturulması gerektiği konusunda uyarıda bulundu.