Gol yağmuru: Üç süper forvet tarih yazmaya hazırlanıyor
Avrupa futbol sezonunun ilk haftalarında üç isim sahnede parlıyor: Bayern Münih’in yıldızı Harry Kane, Real Madrid’in yeni fenomeni Kylian Mbappé ve Manchester City’nin gol makinesi Erling Haaland. Üçü de formunun zirvesinde, adeta durdurulamıyor. CBS Golazo Sports Network’ün Sofascore destekli “Numbers Don’t Lie” programına konuk olan Liverpool efsanesi Jamie Carragher, Haaland için “İngiliz futbolunda gördüğümüz en iyi golcü” yorumunda bulundu.

Carragher, Premier League yıllarında kendisini en çok zorlayan isimlerden biri olan eski rakibi Thierry Henry’den de bahsetti. Ona göre “en iyi oyuncu” ve “en iyi golcü” kavramları farklıydı. Haaland’ın gol önündeki soğukkanlılığı ve bitiricilik kalitesi onu tarihin en özel forvetlerinden biri yapıyordu.
Ancak istatistikler başka bir hikâye anlatıyor. Haaland bu sezon 9 maçta 12 golle başlasa da hem Mbappé hem de Kane ondan daha yüksek tempoda ilerliyor. Özellikle Kane’in 10 maçta attığı 18 gol, futbol tarihinin en üretken yıllarını hatırlatıyor. Birçok futbolseverin aklına Lionel Messi’nin 2012’de kırdığı 91 gollük takvim yılı rekoru geliyor. O yıl Messi, 53 maçta 61 gole ulaşmıştı. Eğer Kane bu hızla devam ederse, aynı sayıda maçta 95 gole ulaşma potansiyeline sahip. Yani “kırılamaz” denilen rekor gerçekten de sallanıyor.

Liverpool’da kara bulutlar
Programın sunucusu JayDee Dyer, gündeme damga vuran bir başka konuyu da ele aldı: Liverpool’un milli ara öncesi üst üste üç mağlubiyet alması. Bu, sezon başında kimsenin tahmin etmediği bir senaryo.

Bazı taraftarlar, Trent Alexander-Arnold’un ayrılışını defansif hatalar üzerinden değerlendirip çok da önemsememişti. Ancak Trent’in hücuma katkısının eksikliği kısa sürede hissedildi. Liverpool savunması alarm verirken, hücum hattı da eski üretkenliğinden uzak. Özellikle Mohamed Salah’ın etkinliği azalmış görünüyor. Sağ kanatta Trent’in yokluğu, Mısırlı yıldızın oyundaki rolünü doğrudan etkiliyor.

Ayrıca takımın yeni transferlerinden, ligin en pahalı oyuncusu Florian Wirtz’in de henüz sisteme tam olarak adapte olamadığı konuşuluyor. Bu durumda taraftarların aklında tek soru var: Bu sadece kısa süreli bir adaptasyon dönemi mi, yoksa Liverpool’un yapısal bir sorunu mu var?





