AMELİYAT SONRASI DURUMU KÖTÜLEŞTİ
Tekirdağ’ın Çerkezköy ilçesinde yaşayan 39 yaşındaki Yunus Çınar, mide fıtığı nedeniyle özel bir hastanede ameliyata alındı. Ancak ailesinin iddiasına göre operasyonun ardından beklenmeyen komplikasyonlar yaşandı ve Çınar’ın sağlık durumu hızla kötüleşti. Doktoru C.Ç.’nin süreci yönetme biçiminden şüphelenen aile, ilk günlerden itibaren yaşananların kendilerine açıklanmadığını savundu.
Ameliyat sonrasında hızla iyileşmesi beklenen Yunus Çınar, yakınlarının anlatımına göre taburcu edilmediği gibi sürekli “gözlem altında” tutuldu. Beşinci gününde doktorun aileye, Çınar’ın yeniden ameliyata alınması gerektiğini söylemesi şüpheleri artırdı.
İKİNCİ AMELİYAT VE YOĞUN BAKIM SÜRECİ
Doktor C.Ç.’nin talebiyle ikinci kez ameliyata alınan Çınar, operasyonun ardından entübe edilerek yoğun bakıma kaldırıldı. Aileye yapılan açıklamada durumun kritik olduğu bildirilirken, Çınar’ın neden yeniden ameliyata alındığı veya ne tür bir komplikasyon yaşandığı detaylı şekilde aktarılmadı.
Eşi Kübra Çınar, yoğun bakım sürecinde eşinin başka bir hastaneye sevk edilmesi için talepte bulunduklarını ancak doktorun buna gerek olmadığını söyleyerek sevki engellediğini ifade etti. Aile, gidişatın kötü olduğunu fark edince kendi çabalarıyla sevk işlemini gerçekleştirmek için farklı yollara başvurdu.

İSTANBUL’DA ORTAYA ÇIKAN ŞOK İDDİA
Aile, Yunus Çınar’ı İstanbul’da özel bir hastaneye götürdüğünde acı gerçeğin ortaya çıktığını söyledi. Buradaki doktorların, Çınar’ın 12 parmak bağırsağında delik bulunduğunu tespit ettiği ve bağırsaktan sızan asitlerin diğer organlara zarar verdiğini bildirdiği iddia edildi. Aileye göre bu durum ilk hastanedeki doktor tarafından hem tespit edilmiş hem de aileden gizlenmişti.
Eşi Kübra Çınar, “Sızan asitler eşimin tüm organlarını çürütmüş. Sayısız ameliyata girdi fakat kurtarılamadı.” diyerek yaşadıkları süreci gözyaşlarıyla anlattı.
“EVRAKLARDA OYNAMA YAPILDI” İDDİASI
Ailenin bir başka iddiası ise hastane kayıtlarıyla ilgili oldu. Kübra Çınar, kendilerine verilen evraklarda çelişkiler olduğunu söyleyerek, “Evraklarda sayısız değişiklik yapılmıştı. Doktor önce sadece reflü teşhisi koymuştu. Biz hastaneden ayrıldıktan sonra e-Nabız’a girince üç farklı hastalık daha işlendiğini gördük.” ifadelerini kullandı.
Aile, bu durumun ihmalin yanında bilgi gizleme ve yanlış yönlendirme şüphesi doğurduğunu belirtti.

ANNE NEZAHAT ÇINAR: “OĞLUMU BİLE BİLE ÖLÜME GÖTÜRDÜLER”
Yunus Çınar’ın annesi Nezahat Çınar da yaşananlara isyan ederek doktoru ağır sözlerle eleştirdi.
Anne Çınar, “Bağırsaklarının delindiğini biliyorlardı ama bizden sakladılar. Oğlumu yoğun bakıma attılar, sevk ettirmediler. Genç yaşta oğlumun canına kıydılar.” dedi.
Aile, aynı doktorun daha önce de başka bir hastanın ölümüne sebep olduğu iddiasını ortaya attı ve bu durumun araştırılmasını istedi.
AİLEDEN SAĞLIK BAKANLIĞI’NA ÇAĞRI
Çınar ailesi, hem savcılığa suç duyurusunda bulundu hem de Sağlık Bakanlığı’na başvurarak olayla ilgili soruşturma izni talep etti. Aile, doktor C.Ç.’nin görev yaptığı hastanelerde ihmaller zinciri bulunduğunu ileri sürerek, “Başka canlar yanmasın.” çağrısında bulundu.
Ailenin en büyük beklentisi, iddiaların ayrıntılı biçimde araştırılması, sorumlulukların netleştirilmesi ve başka hastaların benzer durumlarla karşılaşmaması için gerekli adımların atılması.





