Mine Özbek’in YouTube kanalına konuk olan Yazıcı, hastalığının nasıl başladığını, yoğun bakım sürecini ve hayata tutunma mücadelesini gözyaşları içinde paylaştı.
"Hastalık Bir Anda Çıktı"
Sağlık sorunlarının aniden başladığını ifade eden Yazıcı, şu sözlerle yaşadıklarını anlattı:
"Çok sağlıklı bir kadın değildim ama koroner bir rahatsızlığım ya da şeker hastalığım yoktu. Bir tek KOAH’ım vardı. Sigara yüzünden ciğerlerim hasar görmüştü. ‘Emekliliğimin tadını çıkaracağım’ dediğim anda, bir check-up sırasında kalpten çıkan aortun ikiye ayrıldığını öğrendim. Sağ böbreğe giden aortta çatlak ve tıkalı bir pıhtı vardı. Saatli bomba gibiydi, acil stent takılması gerekti."
"İkinci Ameliyattan Sonrasını Hatırlamıyorum"
Yazıcı, geçirdiği ikinci ameliyat sonrası bilincinin kapandığını belirterek şunları söyledi:
"4 gün yoğun bakımda kaldım ve her şey yolundaydı. Ancak taburcu olduktan bir hafta sonra tansiyonum 22'ye fırladı. Beynim patlayacak gibiydi. Acile gittim ama sadece tansiyon düşürücü verip eve yolladılar. Daha sonra stentin kaydığını fark ettiler. İkinci ameliyata alındım ama sonrası yok. 7,5 saat ameliyat masasında kalmışım."
"Öldüysem Söyleyin Bana"
Yaşadığı travmanın etkilerini anlatan Yazıcı, yoğun bakımda yaşadığı bir anısını şu sözlerle aktardı:
"15. günden sonra yavaş yavaş nerede olduğumu anlamaya başladım. Bir gün kız kardeşime ‘Neşe, ben öldüm mü? Bana söylemiyor musunuz?’ dedim. Hatta bu söylediğime kendim bile güldüm. Çünkü ölmüş olsaydım burada olmamam gerekirdi. Ama öyle bir his ki, sanki ruhum başka bir yerdeydi. ‘Öldüysem bana söyleyin de gideyim’ dedim. Kardeşim, ‘Yok abla, bak kıymalı patates yiyorsun’ dedi. Bu his psikolojik olarak çok zordu."
"Ölmek Kolay Bir Şey Değil"
Yoğun bakım sürecinde ölümle burun buruna gelen Yazıcı, yaşadığı zorluğu şu sözlerle ifade etti:
"Ölmek kolay bir şey değil. O anlarda yaşamla ölüm arasında ince bir çizgide kalıyorsunuz. O kadar zor ki, sanki arafta sıkışıp kalmış gibi hissediyorsunuz."
"Yeniden Yürümeyi Öğrendim"
Yazıcı, yoğun bakımdan çıktıktan sonra birçok temel becerisini yeniden öğrenmek zorunda kaldığını belirtti:
"Çok zor oldu. Yeniden yürümeyi öğrendim. Ellerimi kullanamıyordum, geri geri yürüyemiyordum. Hayata tutunmak için mücadele ettim."

Hayata Dair Mesajlar
Ayşenur Yazıcı’nın yaşadıkları, izleyicilere önemli bir mesaj verdi: Hayatın ne kadar kıymetli olduğu ve sağlığın asla hafife alınmaması gerektiği. Yazıcı’nın anlattıkları, hem fiziksel hem de psikolojik açıdan ne denli güçlü bir mücadele verdiğinin kanıtı.
Yazıcı’nın bu samimi itirafları, birçok kişiye ilham olacak nitelikte. "Hayatta kalmak bir mucize, ama hayata tutunmak gerçek bir savaş" diyerek güçlü duruşunu bir kez daha gözler önüne serdi.