Geniş çaplı ve şiddetli yangınların birçok canlı türü için ölümcül olabileceğini vurgulayan Başkaya, küçük ölçekli yangınlarda ise bazı türlerin kurtulma ihtimalinin yüksek olduğunu belirtti.
“Küçük Memeliler Daha Fazla Risk Altında”
Yangınların yaban hayatına etkisinin hayvan türüne göre değiştiğini belirten Başkaya, ❝Yaban hayvanlarının yangından etkilenmesi, kuş, memeli, balık ya da sürüngen olmalarına göre değişiklik göstermektedir. Aynı zamanda yangının büyüklüğü, şiddeti ve süresi de bu etkiyi belirleyen önemli faktörlerdendir❞ dedi.
Özellikle fare gibi zemine bağımlı yaşayan küçük memelilerin, yangının toprak altına işlediği durumlarda kurtulma şanslarının azaldığını belirten Başkaya, ❝Sıcaklık 63 derecenin üzerine çıktığında bu türler için ölümcül olabilir❞ ifadelerini kullandı.

Yılanların kayalıklar ve toprak altı gibi alanlarda yaşadığını ancak büyük yangınlardan zarar görebileceğini belirten Başkaya, kaplumbağalar gibi hareket kabiliyeti sınırlı türlerin de benzer risklerle karşı karşıya olduğunu vurguladı.
Kuşlar Kaçabiliyor, Ama Yuvaları Korunamıyor
Yangınlardan kaçma refleksi en yüksek olan hayvanların başında kuşlar gelse de, yuvalama dönemindeki kuşların zarar görebileceğini dile getiren Başkaya, ❝Kuşlar uçabildikleri için yangından kaçabilirler, ancak eğer yuva yapma dönemindeyseler ve yuvaları ağaçtaysa, bu yuvalar da yanarak olumsuz sonuçlara yol açabilir❞ dedi.
Bazı kuş türlerinin ise yangın sırasında alana bilinçli olarak geldiğini ifade eden Başkaya, ❝Yırtıcı kuşlar avlanmak için ya da böcekçil kuşlar yangınla ortaya çıkan böcekleri yakalamak için alana gelirken, diğer birçok hayvan yangından kaçma telaşındadır❞ şeklinde konuştu.
“Orman İçi Açıklıklar Hayvanlar İçin Kaçış Alanı Olabilir”
Yangınlardan korunma konusunda orman içi düzenlemelerin önemine dikkat çeken Başkaya, ❝Her yeri ağaçlandırmak ya da tamamen ormanlaştırmak yerine, orman içinde ‘orman içi açıklıklar’ dediğimiz, çayır örtüsüyle kaplı küçük ya da büyük boşlukların bulunması gerekir. Bu alanlar yangının durdurulabileceği cepheler oluşturabilirken, aynı zamanda yaban hayvanlarının bu alanlara yönelerek yangından kaçma ihtimalini de artırmaktadır❞ açıklamasını yaptı.
“Kızılçam Yangına Dayanıklı, Yeniden Ormanlaşma Kendiliğinden Başlıyor”
Ülkemizde yangınlardan en çok etkilenen ağaç türünün kızılçam olduğunu belirten Başkaya, bu türün aynı zamanda yangına en dayanıklı türlerden biri olduğunu kaydetti. Kozalağının ve tohumunun yüksek sıcaklıklara karşı dirençli olduğunu aktaran Başkaya, ❝Yangın sonrası bu sahalarda hiçbir müdahale olmasa bile birkaç yıl içinde kendiliğinden ormanlaşma süreci başlar❞ dedi.
Doğal yenilenmenin özellikle kızılçam ormanlarında yaygın olduğunu ifade eden Başkaya, son yıllarda yangınların çıktığı birçok bölgede yeniden ağaç örtüsünün oluşmaya başladığını da sözlerine ekledi.





