Ateşkes Sonrası Gazze’de Belirsizlik Sürüyor
İsrail ile Hamas arasında varılan ateşkes anlaşması, bölgede silah seslerini durdursa da Gazze’deki insani krizi sona erdiremedi. Gıda, ilaç ve tıbbi malzeme eksikliği nedeniyle hastaneler kapasitesinin çok üzerinde hizmet verirken, binlerce Filistinli açlık ve hastalıkla mücadele ediyor.
Ateşkesin yürürlüğe girmesinin ardından gözler, Gazze’nin dış dünyaya açılan tek kapısı olan Refah Sınır Kapısına çevrildi. İki yıldır kapalı olan sınır kapısının durumu, bölgedeki insani yardım akışını doğrudan etkileyen en kritik konulardan biri haline geldi.

Refah Sınır Kapısı 20 Ekim’de Açılacak
Uluslararası haber ajansı Reuters’ın aktardığı bilgilere göre, Refah Sınır Kapısı 20 Ekim Pazartesi günü yeniden faaliyete geçecek. Açılış, iki yıl süren kapanmanın ardından gerçekleşecek ve yalnızca Mısır’da bulunan Filistinlilerin Gazze’ye girişine izin verilecek.
Filistin’in Mısır Büyükelçiliği’nden yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Refah Sınır Kapısı Pazartesi günü açılacak. Mısır’daki Filistinlilerin Gazze’ye girmesine izin verilecek. Ancak bu geçiş, insani yardım malzemelerini kapsamayacak.”
Bu açıklama, Gazze’deki yardım bekleyen binlerce sivilin umutlarını bir kez daha ertelemiş oldu.
İsrail Yardım Geçişine İzin Vermiyor
Ateşkes anlaşmasına göre Gazze Şeridi’ne her gün 600 kamyon insani yardım girmesi gerekiyor. Ancak şu anda bu sayı 300’ün altında kalıyor. İsrail yönetimi, yardımların sadece Kerem Ebu Salim (Kerem Şalom) sınır kapısından geçmesine izin veriyor.
Bu karar, Refah Sınır Kapısı’nın açılmasına rağmen yardım akışının istenilen düzeye ulaşmasını engelliyor. İsrail tarafı, yardımların kendi kontrolünde yapılacak “güvenlik incelemelerinden” geçmesi gerektiğini savunuyor.
Yetkililere göre, bu uygulama yardımların gecikmesine ve bölgedeki insani krizin daha da derinleşmesine neden oluyor. Özellikle çocuklar ve hastalar için tıbbi malzeme eksikliği kritik seviyeye ulaştı.
Gazze’de Yardım Krizi Derinleşiyor
Gazze’deki sağlık sistemi, uzun süredir devam eden abluka nedeniyle çökmenin eşiğinde. Hastanelerde ilaç, anestezi, kan torbası ve tıbbi cihaz eksiklikleri yaşanıyor. Dünya Sağlık Örgütü, bölgedeki hastanelerin yüzde 60’ından fazlasının hizmet veremediğini açıkladı.
Gıda krizi de her geçen gün büyüyor. Ekmek, su ve temel gıda ürünleri neredeyse tükenmiş durumda. Ateşkesin sağlanmasına rağmen İsrail’in bölgeye girişi sınırlaması, sivil halkı çaresiz bırakıyor.
Gazze halkı, Refah Kapısı’nın tam anlamıyla açılmasını ve uluslararası yardımların kesintisiz ulaşmasını talep ediyor.
Refah Kapısı Gazze’nin Dünyaya Açılan Tek Kapısı
Refah, Gazze Şeridi’nin İsrail dışında dış dünyaya açılan tek sınır kapısı olma özelliğini taşıyor. Bu nedenle kapının kapalı kalması, milyonlarca Filistinli için izole bir yaşam anlamına geliyor.
İsrail’in “lojistik nedenler” gerekçesiyle kapıyı kapalı tutmaya devam etmesi, bölgedeki insani durumun daha da kötüleşmesine yol açıyor. Uzmanlar, bu durumun uluslararası hukuk ve insan hakları açısından ciddi ihlaller barındırdığını vurguluyor.
Birleşmiş Milletler, taraflara çağrıda bulunarak Refah Kapısı’nın kalıcı olarak açılmasını ve yardımların engelsiz biçimde geçişine izin verilmesini istedi.
Uluslararası Toplumdan Çağrı
ABD, Avrupa Birliği ve birçok uluslararası kuruluş, ateşkesin ardından Gazze’ye insani yardımın hızla artırılması gerektiğini belirtti. Ancak İsrail tarafı, güvenlik gerekçelerini öne sürerek yardımların girişini kısıtlamaya devam ediyor.
Mısır hükümeti ise, Refah Kapısı’nın yeniden açılmasının insani bir adım olduğunu vurgularken, yardımların geçişine izin verilmemesinin uluslararası yükümlülüklerle bağdaşmadığını ifade etti.
Ateşkes Kalıcı Olacak mı?
Her ne kadar ateşkes yürürlüğe girmiş olsa da, taraflar arasında güvensizlik hâlâ sürüyor. Uzmanlar, İsrail’in Gazze üzerindeki kontrolünü gevşetmediği sürece kalıcı bir barışın mümkün olmadığını belirtiyor.
Gazze halkı ise bu kez ateşkesin gerçekten kalıcı olmasını ve sınırların insani geçişlere açılmasını umut ediyor.





