SORUŞTURMADA DNA İNCELEMESİ GENİŞLETİLDİ
Van’da geçen yıl kaybolduktan yaklaşık üç hafta sonra sahil kıyısında cansız bedeni bulunan üniversite öğrencisi Rojin Kabaiş’e ilişkin yürütülen soruşturmada Adli Tıp tarafından hazırlanan yeni raporlar dosyaya girdi. Kabaiş’in bedeninde tespit edilen iki farklı erkeğe ait DNA bulguları üzerine yürütülen teknik inceleme kapsamı genişletildi ve intikal sürecine dahil olduğu belirlenen 134 kişinin DNA profilleri karşılaştırıldı. Yapılan analizlerde, cenazeye temas eden kişilere bağlı bir bulaşmanın söz konusu olmadığı tespit edildi.
RAPORDA İKİ ERKEĞE AİT DNA BULGUSU VURGULANDI
Soruşturmanın seyrini değiştiren kritik bulgulardan biri, Adli Tıp Biyoloji İhtisas Dairesi tarafından hazırlanan ilk raporda yer almıştı. Raporda, Kabaiş’in göğüs bölgesinde ve vajina iç dokusunda iki ayrı erkek DNA’sı tespit edildiği belirtilmişti. Bu bulgular üzerine Van Cumhuriyet Başsavcılığı, DNA örneklerinin bulunduğu bölgeler dikkate alınarak teknik ve tıbbi açıklamaların genişletilmesi için ek mütalaa talep etti.
ADLİ TIP’TAN İKİ AYRI RAPOR: BULUŞ VE TEMAS SENARYOLARI DEĞERLENDİRİLDİ
Başsavcılığın talebi doğrultusunda Adli Tıp Biyoloji İhtisas Dairesi ve Adli Tıp 5’inci İhtisas Dairesi tarafından iki ayrı rapor düzenlendi.
Biyoloji İhtisas Dairesi’nin 14 Ekim 2025 tarihli raporunda, Kabaiş’in otopsi merkezine nakli öncesinde temas kaynaklı bir bulaşma ihtimalinin tamamen bertaraf edilemediği belirtilmişti. Ancak bu ihtimalin geçerliliğini koruduğu ifade edilmişti.
Adli Tıp 5’inci İhtisas Dairesi ise tüm bulguları birlikte değerlendirerek DNA profillerinin hem ölüm sonrası karışma ihtimali hem de ölümden önce gerçekleşmiş temas ihtimali ile açıklanabileceğini kaydetti. Raporda ayrıca, bu tür vakalarda şüpheli erkek bireylerden örnek alınmasının sürecin daha hızlı aydınlatılmasına katkı sağlayacağına dikkat çekildi.
134 KİŞİNİN DNA PROFİLLERİ KARŞILAŞTIRILDI
Yeni raporlarda yer alan en önemli bulgulardan biri, intikal sürecinde cenazeye müdahale etmiş olabilecek toplam 134 kişinin DNA profilinin, Kabaiş’in bedeninden alınan örneklerle karşılaştırılması oldu.
Adli Tıp Kurumu ve Van Jandarma Kriminal Laboratuvarı tarafından yapılan detaylı incelemede, örneklerde görevli personel veya cenazeye temas eden kişilere ait herhangi bir DNA bulaşması bulunmadı. Böylece bu süreçteki temas kaynaklı bulaş ihtimali resmi olarak dışlandı.
TELEFON ANALİZİ İÇİN İSPANYA’YLA YAZIŞMALAR DEVAM EDİYOR
Van Barosu Kadın Hakları Merkezi tarafından yapılan açıklamada, soruşturmada kritik önemde olduğu belirtilen Kabaiş’in telefonuna ilişkin sürecin de sürdüğü bildirildi. Telefonun açılabilmesi ve veri incelemesinin yapılabilmesi için İspanya Adalet Bakanlığı ile yazışmaların devam ettiği ifade edildi. Telefonun İspanya’ya gönderilerek teknik incelemeye alınacağı ve sonuçların soruşturma dosyasına işleneceği aktarıldı.
AİLENİN VE BARONUN SÜRECE YÖNELİK TALEPLERİ SÜRÜYOR
Van Barosu Kadın Hakları Merkezi, yaptığı yazılı açıklamada soruşturmanın titizlikle ilerlemesi gerektiğini vurguladı. Merkez, erkek DNA’sının tespit edildiği iki bölge nedeniyle tüm şüphelilerden biyolojik örnek alınması gerektiğini ve yeni deliller elde edildikçe analizlerin Adli Tıp tarafından genişletilmesinin önem taşıdığını belirtti.
Açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Rojin Kabaiş’in şüpheli ölümünün aydınlatılması için tüm taleplerimiz dosyaya sunulmuştur. Soruşturmanın çok yönlü devam etmesi, olası şüphelilerin DNA örneklerinin karşılaştırılması ve teknik eksikliklerin giderilmesi için mücadele etmeye devam edeceğiz.”
SORUŞTURMA ÇOK YÖNLÜ DEVAM EDİYOR
Soruşturmayı yürüten Van Cumhuriyet Başsavcılığı, DNA karışımına ilişkin teknik raporların ardından yeni değerlendirme sürecine hazırlanıyor. İki erkeğe ait DNA’nın kaynağının netleştirilmesi, soruşturmanın en kritik aşamalarından biri olarak görülüyor.
Adli Tıp’ın bulaş ihtimalini dışlaması ve DNA profillerinin herhangi bir görevliye ait olmadığının doğrulanması, soruşturmayı doğrudan olası şüpheli temaslarına yönlendirmiş durumda.