TÜRKİYE’NİN SDG KONUSUNDAKİ NET TUTUMU
Türkiye, SDG’nin yıl sonuna kadar örgütsel yapısını tamamen feshederek bireysel olarak Suriye ordusuna entegre olmasını şart koşuyor. Güvenlik kaynakları, Ankara’nın bu konuda herhangi bir esnekliğe kapı aralamadığını vurguluyor. Türkiye’nin yaklaşımına göre SDG, bir yapı olarak varlığını sürdürmeyecek, sadece bireysel entegrasyon söz konusu olacak.
Yetkililer, SDG’nin üst yönetiminin Şam yönetiminde yer almasının ise kesinlikle kabul edilmeyeceğini ifade ediyor. Türkiye, bu süreci Suriye’nin toprak bütünlüğü ve kendi millî güvenliği açısından kritik görüyor.
SURİYE ORDUSU OPERASYONA HAZIRLANIYOR
Verilen sürenin dolmasına kısa bir zaman kala sahadaki askeri hazırlıklar da hız kazandı. Suriye ordusunun, PKK-SDG yapılanmasına yönelik kapsamlı bir operasyon için yaklaşık 80 bin kişilik bir kuvveti bölgeye sevk etmeye hazırlandığı belirtiliyor. Planlamaya göre farklı cephe hatlarında yoğun askeri hareketlilik yaşanıyor.
Operasyon kapsamında kara unsurlarının yanı sıra hava unsurlarının da devrede olacağı, gözetleme ve istihbarat faaliyetlerinin artırıldığı ifade ediliyor. Bölgedeki gelişmeler, sürecin diplomatik boyutunun yanı sıra askeri bir aşamaya evrilebileceğine işaret ediyor.
TÜRKİYE’DEN OPERASYONA DESTEK MESAJI
10 Mart Mutabakatı’nın uygulanmaması halinde Suriye hükümetinin ülkenin bütünlüğünü sağlamak adına operasyon yapabileceği belirtiliyor. Güvenlik kaynakları, bu senaryoda Türkiye’nin Suriye’nin atacağı adımlara destek vereceğini net şekilde ortaya koyuyor. Ankara, terör yapılanmalarının bölgede kalıcı hale gelmesine izin verilmeyeceğini vurguluyor.
ERDOĞAN: MUTABAKATA UYULMALI
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara’da düzenlenen konferansta yaptığı açıklamada, Suriye’nin parçalanmasının kimlerin çıkarına olacağının açık olduğunu belirtti. Erdoğan, İsrail’in saldırılarının da Suriye’de istikrarın önündeki engellerden biri olduğuna dikkat çekerek, 10 Mart Mutabakatı’nın sahada eksiksiz uygulanmasının önemini yineledi.
TERÖRSÜZ SURİYE VURGUSU
Milli Savunma Bakanlığı cephesinden yapılan değerlendirmelerde de benzer bir çizgi öne çıkıyor. Türkiye, hangi ad altında olursa olsun bölgede huzuru tehdit eden hiçbir terör yapılanmasına izin verilmeyeceğini ifade ediyor. Silahlı unsurların merkezi yönetime entegre edilmesi, Ankara’nın “terörsüz Türkiye” ve “istikrarlı Suriye” hedeflerinin temel unsurlarından biri olarak görülüyor.
Önümüzdeki 15 günlük sürenin nasıl sonuçlanacağı, hem Suriye sahasında hem de bölgesel dengeler açısından belirleyici olacak.
