Trabzon’un Çaykara lçesinde 1959 yılında farklı zamanlarda meydana gelen heyelanlarda can kayıplarının yaşanmasının ardından bu bölgedeki vatandaşlar, ülkenin farklı noktalarında iskân edildi. Heyelanlarda zarar gören Ulucami (Zeno), Şahinkaya (Şur), Kabataş (Fotinos) köylerinde oturanlar Hatay’ın Kırıkhan ilçesine gönderildi. “408 Evler Mahallesi” olarak bilinen mahalleye yerleşen Trabzonlular, 64 yıl sonra deprem felaketi ile bu kez bir başka afeti, depremi yaşadı.
‘MUŞLULAR TEPESİ’ DİYE BİLİNİYOR
Hürriyet'ten Fevzi Kızılkoyun ve Mert Gökhan Koç'un haberine göre:
Muş’un Varto ilçesinde 19 Ağustos 1966’da meydana gelen 6.9 büyüklüğündeki depremin ardından göç eden Muşlular da yine Kırıkhan’da, Trabzonluların yaşadığı mahallenin hemen üst tarafındaki evlere yerleştirildi. Öyle ki sonradan göç edenlerle nüfusları yoğunlaşınca bulundukları bölgenin ismi “Muşlular Tepesi” olarak anılmaya başlandı. Evlerini, topraklarını bırakıp depremden kaçarak yüzlerce kilometre ötedeki Hatay’a yerleşen Muşlular 57 yıl sonra bu kez göç ettikleri Hatay’da depreme yakalandı. Evleri yıkıldı, yakınlarını kaybettiler, şimdi çadır kentlerde yaşıyorlar.
YARIM ASIRDIR KOMŞULAR
Bölgeye gittiğimizde ilk olarak Kırıkhan’da, ilçe merkezine yakın bölgede yaşayan Trabzonlularla görüştük. Trabzonlu Mehmet Şahin, “Dedelerimiz, babalarımız heyelan felaketinden kaçıp buraya gelmişler. Biz çocukları ise deprem gecesi başka bir afeti, küçük kıyameti yaşadık, bir alttan, bir sağdan, bir soldan vuruyordu. Anahtarı bulup dışarı çıkamadım. Bir ara sarsıntı durunca kendimizi dışarıya attık, inanılmaz yağmur yağıyordu. Çok soğuktu, herkes dışardaydı. Yine de şükürler olsun ki bizim mahallemiz sağlam. Gidin Muşlu komşularımızla görüşün, onların bir çok evleri yıkıldı, çadırlarda yaşıyor” dedi.
AYNI KORKUYU YAŞADIK
Karadeniz Mahallesi’nden biraz yukarı çıktığınız tepede ise Muşluların kaldığı mahalle başlıyor. Burada bir çok ev yıkılmış, depremin etkileri çok daha fazla hissedilmiş. Çadırlarda yaşayan Aziz Kararsoy, “Dünyanın sonu geldi sandık. Böyle bir sarsıntı, böyle bir ses olamaz. Kendimizi dışarı zor attık. Evin içi tamamen yıkıldı, çadırlarda yaşıyoruz. Yıllar önce dedelerimiz, babalarımız Varto depreminden kaçıp buralara gelmişti, burada doğup büyüyen kuşakta depremi yaşadı. Kaderin cilvesi” derken, Tülay Sert de “Dedelerimiz Muş’ta, torunları ve çocukları ise Hatay’da aynı deprem felaketi yaşadı. O gece küçük kıyameti yaşadık, herkes birbirinin yardımına koştu. Kimse, kimin kim olduğuna bakmadı. Hepimiz aynı korkuyu, aynı acıyı yaşadık” ifadelerini kullandı.