Tüp bebek tedavisinin başarı oranları, tıp alanındaki gelişmelerle birlikte sürekli olarak artmaktadır. Bununla birlikte tüp bebek uygulamalarında başarıyı etkileyen faktörleri aşağıdaki gibi sıralamak mümkündür;
1. Kadın yaşı
2. Kadın yumurtalık rezervi
3. Daha önce başarısız tüp bebek uygulamaya sayısı (var ise)
4. Rahim iç tabakası ile ilgili anatomik problemler
5. Tüp bebek merkezi ile ilgili faktörler (uygulanan klinik ve laboratuvar protokolleri)
Tüp Bebekte Başarı Oranları ve İstatistikler
Tüp Bebek ile Gebelik Şansım Nedir?
Aşağıdaki rakamlar saygın bir tüp bebek merkezi kapsamında kadın yaşına göre tabakalandırılmış oranları içerir.
Kadın yaşı |
Gebe kalma oranı |
% 58-60 |
|
30-34 yaş |
% 54-56 |
35-37 yaş |
% 52-54 |
38 yaş |
% 40-45 |
39 yaş |
%35-40 |
40 yaş |
% 22-25 |
41 -43 yaş |
%15-20 |
43-45 yaş |
%10-15 |
46 yaş üstü |
0% |
1- Kadın Yaşı
Yıllardır bilinen ve değişmeyen bir husus kadın yaşının tüp bebek uygulamalarındaki başarı oranına etkisidir. Tüp bebek tedavisinde başarı şansını etkileyen en önemli faktörlerden biri kadın yaşıdır. Kadın yaşının 35 üzerinde olması, başarı oranını olumsuz yönde etkileyebilir. Genç yaşta tedaviye başlamak, başarı şansını artıran önemli bir faktördür. 45 yaş sonrası tüp bebek uygulamaları önerilmemektedir.
2 Yumurtalık rezervi
Tüm kadın yaş gruplarında toplanan yumurta sayısı başarıyı etkileyen diğer bir faktördür. Bunun nedeni tüp bebeğin basamaklarında (folikülden yumurta çıkması, yumurtanın olgun olması, döllenmesi, bölünmesi, embriyo oluşturması, embriyonun sağlıklı olması ve gebelik elde edilmesi) kayıplarının olmasından kaynaklanır. Bu nedenle yumurta sayısı azalması raddesinde tüp bebekte başarı oranı azalır; ileri derecede azalmış yumurtalık rezervinde tedavinin yarıda kalma riski artar. Bununla birlikte çok azalmış yumurtalık rezervi olgularında da belli oranlarda başarı elde edilebilir.
Toplanan yumurta sayısını belirleyen iki husus: 1) kadının yumurtalık rezervi; 2) yumurtalık uyarımında kullanılan protokol ve ilaç dozudur. Yumurtalık rezervini değerlendirmede kanda antimullerian hormone (AMH) ve antral follükül (yumurta içeren 2-9 mm ve vajinal ultrasonografide sayılabilen yapılar) sayısını kullanmaktayız.
Tüp bebek merkezinde kullanılan ilaç protokolu ve ilaç dozu da çok önemlidir. Gereğinden az veya fazla kullanılabilecek ilaç dozlarının sakıncası olmaktadır. O nedenle merkezin tecrübesi çok önemlidir.
3 Daha Önceki Başarısız Uygulamaya Sayısı
Saygın bir tüp bebek merkezinde daha önce başarısız tüp bebek uygulama sayısı arttıkça, daha sonraki uygulama başına gebelik oranı azalmaktadır. Bununla birlikte sıklıkla sorulan bir soru da tüp bebek uygulama sayısında bir üst sınır var mıdır? Bunun cevabı da hayırdır.
4 Rahim İç Tabakası İle İlgili Anatomik Problemler
Rahim içini etkileyebilecek anatomik problemler de tüp bebek başarı şansını olumsuz etkilemektedir. Bunlar rahim iç tabakası polipler, iç tabakaya uzanan myomlar, rahim iç tabakası yapışıklıkları (Asherman sendromu; hemen daima daha önce bir işleme bağlı (küretaj, myom ameliyatı vs) bir sekel olarak gelişir) ve rahim içi sıvı toplanmasıdır. Rahim içinde sıvı toplanması iki nedenle oluşur: içi sıvı dolu tüp (tüpün yumurtalık tarafında ucunun kapalı olması-hidrosalpenks) veya sezeryan sonrasında, rahim ön duvardında sezeryan kesi yerinde rahim ön duvarının güçsüz olmasına bağlı fıtıklaşma olması-isthmosel).
Her olguda tüp bebek uygulaması öncesi histeroskopi yapılmasını tavsiye etmemekteyiz. Eğer iyi bir zamanlama ile (adetin 10-14. günleri arası) yapılan vajinal USG’de rahimin iç tabakası kalınlığı ve görüntüsü normal ise bu olgularda histeroskopi yapılmasına gerek yoktur.
5 Tüp Bebek Merkezi İle İlgili Faktörler
Bu kısım 2 ana başlıkta değerlendirilebilir: Klinik ve laboratuvar. Klinik kısmında doğru yumurtalık uyarım protokolu seçimi, doğru yumurtalıkları uyarıcı ilaç/doz seçimi, doğru zamanda ve doğru ilaç ile çatlatma iğnesinin verilmesi olarak özetlenebilir. Yumurta toplaması sonrası rahimin iç tabakasının yataklanma için uygun hale getirilmesi için de doğru ilaç tipi ve dozu seçimi de önemlidir. Bütün bu hususlarda, çifte özgü bireyselleştirilmiş protokollar yüksek başarı ve emniyet için çok önemlidir.
Laboratuvar tüp bebek uygulamalarının “can damarıdır”. Başarı ve başarısızlıkta çok önemli rolü vardır. Bu gerekçe ile bütün dünyada tüp bebek merkezleri arasında 2.5 kata kadar fark edebilecek başarı (canlı doğum oranları) olabilmektedir.
Tüp bebek tedavisi, ileri tıbbi teknolojilere dayalı bir süreçtir. Uygun bir klinik seçimi, tedavi başarısını etkileyebilir. Tecrübeli bir ekip, modern tıbbi cihazlar ve laboratuvarlar, başarı şansını artıran unsurlardır.
Sonuç olarak, tüp bebek tedavisinde başarı şansı bireysel faktörlere bağlı olarak değişmektedir. Başarı oranlarını artırmak için genç yaşta tedaviye başlamak, deneyimli doktorlarla çalışmak, tedavi sürecine uyum sağlamak ve uygun bir klinik seçimi yapmak önemlidir.
Anatolia Tüp Bebek Merkezi’nde Tüp Bebek Tedavisi ve Başarı Oranları
Kalitenin sonsuz bir süreç olduğuna kalben inanan Ankara’da yer alan Anatolia Tüp Bebek Merkezi ISO-15189 sertifikalı (tüp bebek merkezlerinin laboratuvarlarını tescil eden uluslararası değerlendirme aracı) Türkiye’de 2 merkezden birisidir. Ayrıca her çiftin özelliklerine dayalı uygulanan bireysel tedaviler de başarının yüksek olmasında rol oynamaktadır.
Anatolia Tüp Bebek Merkezi’nde, 35 yaşın altında, tek, 5. gün blastokist aşamasındaki bir embriyonun, taze uyarım sonrası transferi ile, %54-60 oranında gebelik elde edilmektedir.
Anatolia Tüp Bebek Merkezi’nde kadın yaşı 38 ve üzeri olan olgularda sıklıkla uygulanan, preimplantasyon genetik tarama (PGT-A) yöntemi ile, sağlıklı embriyonun bulunması halinde, tek sağlıklı embriyo transfer başına gebelik oranı %76, eve canlı bebekle gitme oranı da %58 olmaktadır.
Anatolia, klinik uygulamalar yanı sıra, çok uluslu ve çok merkezli çalışmaların içinde de yer alarak başarı oranlarının artmasına katkıda bulunabilecek araştırmaların bir parçası olmaktadır.