ASGARİ ÜCRET KOMİSYONU İŞÇİSİZ TOPLANDI
Asgari Ücret Tespit Komisyonu, yeni dönem asgari ücret görüşmeleri kapsamında ilk toplantısını gerçekleştirdi. Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun önceki yıl aldığı kararı sürdürmesi nedeniyle toplantı, işçi temsilcileri olmadan yapıldı. Komisyon, hükümet ve işveren temsilcilerinin katılımıyla çalışmalarına başlarken, işçi kesiminin masada yer almaması dikkat çekti. Sürecin ikinci toplantısının 18 Aralık Perşembe günü yapılması planlanıyor.
TÜRK-İŞ TALEPLERİNİ KAPALI ZARFLA İLETTİ
Toplantıya katılmama kararını sürdüren TÜRK-İŞ, taleplerini Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na kapalı zarfla sundu. Türk-İş Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar tarafından iletilen mektupta herhangi bir rakamsal zam oranı ya da net ücret talebi açıkça belirtilmedi. Ancak zarfın içeriğinde yer alan talepler doğrultusunda yapılan hesaplamalar, kamuoyunda geniş yankı uyandırdı.
39 BİN 525 LİRALIK ASGARİ ÜCRET HESABI
TÜRK-İŞ’in ilettiği taleplerin eksiksiz şekilde karşılanması halinde net asgari ücretin 39 bin 525 liraya yükselmesi gerektiği hesaplandı. Bu rakam, mevcut net asgari ücrete göre yaklaşık yüzde 78,8’lik bir artış anlamına geliyor. Konfederasyonun geçen yıl da benzer bir yöntemle hesaplama yaptığı ve o dönemde talebin 29 bin 583 lira olarak ortaya çıktığı biliniyor. Buna göre TÜRK-İŞ’in net asgari ücret talebi son bir yıl içinde yüzde 33,6 oranında artmış oldu.
ENFLASYON KAYBI ÖNCELİKLİ TALEP
Kapalı zarf içinde yer alan taleplerde en dikkat çeken başlıkların başında enflasyon kaybı yer aldı. TÜRK-İŞ, geçtiğimiz yıl telafi edilmediğini belirttiği yüzde 14,38’lik enflasyon kaybının öncelikle karşılanmasını istedi. Bu kaybın giderilmeden yapılacak bir artışın, çalışanların alım gücünü korumaya yetmeyeceği vurgulandı.
YAŞAM MALİYETİNE DİKKAT ÇEKİLDİ
TÜRK-İŞ’in taleplerinde yalnızca enflasyon değil, artan yaşam maliyetleri de öne çıktı. Gıda, ulaşım, kira ve eğitim gibi temel harcama kalemlerindeki yüksek fiyat artışlarının ücretlere yansıtılması gerektiği belirtildi. Özellikle büyük şehirlerde artan kira ve gıda harcamalarının asgari ücretliler üzerindeki baskıyı artırdığına dikkat çekildi. Bu nedenle asgari ücretin, yalnızca geçim değil, insanca yaşam koşullarını da sağlayacak bir seviyeye çıkarılması gerektiği ifade edildi.
REFAH PAYI VURGUSU
Mektupta ekonomik büyümenin yarattığı refah artışından işçilerin de pay alması gerektiği vurgulandı. TÜRK-İŞ, büyüme rakamlarının ücretlere yansımadığı sürece çalışanların ekonomik gelişmeden yeterince faydalanamayacağını savundu. Bu kapsamda, yapılacak artışın yalnızca kayıpları telafi eden değil, refah payını da içeren bir düzenleme olması gerektiği dile getirildi.
İKİNCİ TOPLANTI 18 ARALIK’TA
Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun ikinci toplantısı 18 Aralık Perşembe günü saat 14.00’te yapılacak. Bu toplantıda işçi kesiminin komisyona katılıp katılmayacağı henüz netlik kazanmadı. TÜRK-İŞ’in kapalı zarf yöntemiyle sürece katkı sunmaya devam edip etmeyeceği de merak konusu olmaya devam ediyor.
İŞVERENLERE ÇAĞRI GÜNDEMDE
Asgari ücret görüşmeleri sürerken, işveren kesimine yönelik yapılan çağrılar da sürecin önemli başlıkları arasında yer alıyor. İşçi ve işveren arasındaki dengenin korunmasının önemine dikkat çekilirken, yapılacak düzenlemelerin hem çalışanların yaşam koşullarını iyileştirmesi hem de ekonomik sürdürülebilirliği desteklemesi gerektiği vurgulanıyor.
MASADAKİ ZAM SENARYOLARI
Komisyon toplantıları öncesinde farklı zam senaryoları da gündemde yer alıyor. Buna göre yüzde 25 ile yüzde 33 arasında değişen artış oranlarına göre net asgari ücretin 27 bin 630 lira ile 29 bin 399 lira arasında şekillenebileceği hesaplanıyor. Ancak TÜRK-İŞ’in kapalı zarfla ilettiği talepler dikkate alındığında, bu senaryoların oldukça üzerinde bir rakamın talep edildiği görülüyor.
GÖZLER KOMİSYON KARARINDA
Asgari ücret görüşmeleri, milyonlarca çalışan tarafından yakından takip ediliyor. TÜRK-İŞ’in kapalı zarfla ilettiği taleplerin komisyon sürecine nasıl yansıyacağı ve nihai asgari ücret rakamının hangi seviyede belirleneceği önümüzdeki günlerde netlik kazanacak. Sürecin, işçi, işveren ve hükümet arasındaki denge gözetilerek sonuçlandırılması bekleniyor.
