Saldırının gerçekleştiği andan beri sürekli dile getiriyorum, ”Trabzonspor taraftarı böyle bir olaya kalkışmaz. Münferit olarak kalkıştıysa da en geç 1 saat içinde bulunur. Kaçamaz. ”
Saldırı öncesinde ve sonrasında yaşanan olayların hiç konuşulmaması, Fenerbahçe otobüsüne yapılan saldırının anlamını gösteriyor!
Saldırı sonrasında, Trabzonspor taraftarının gardının düşeceğini, şike davasında susturulma çabalarını, Trabzon’da amaçlarına ulaşamayan PKK yandaşlarının olayın ardından Trabzon’a yerleşme ihtimallerini hep düşündüm.
Ama Trabzonlu bu tarz oyunlarla ilk defa karşılaşmıyor. Bugüne kadar bu oyunları oynayanları nasıl deşifre ettiyse, bundan sonra da edecektir.
Bir spor müsabakası öncesinde Trabzonspor taraftarına karşı keskin nişancılar ile önlem alan Vali Beyin, saldırıyı “taşlı” olarak duyurması Trabzonspor taraftarını korumak için olmadığını hepimiz biliyoruz.
Kimse hikaye anlatmasın!
Bu saldırının arkasında bir Trabzonlu çıkarsa da kesinlikle perde arkasının daha iyi araştırılması gerektiğini düşünüyorum.
Saldırının keleş, kanas gibi değil de bölgemizde sıklıkla kullanılan av tüfeği ile gerçekleştirilmesi de oyunun bir parçası.
Saldırı av tüfeğiyle gerçekleşmeseydi bu kadar kolay bulunabilme ihtimalini kimse düşünmezdi.
Böyle bir saldırı gerçekleştirip kaçan kişi suç aletini nasıl olurda bu kadar kolay bulunabilecek yere bırakır!
Ayrıca suç aletini bulan görevlilerin, almadığı önlemler ve tüfeğin taşınma şekillerini gördüğümüz de, ”ne oluyor arkadaş” demeden edemiyorum.
Yaralı şoförümüze Allah’tan acil şifalar dilerken, Trabzon’umuzun üzerinden plan yapanların da cehennem ateşinin azabını bu dünyada da yaşamalarını Rabbimden istiyorum.
Son olarak, tekrarlamak istiyorum.
Unutmayın… Savcımız şehit edildi beyler!
Trabzon’da yaşanan haince saldırıyı manşetlerine büyük puntolarla taşıyan ulusal basınımız, neredeydiniz?
Yapılan saldırı ile bir anda gündem nasıl değişti umarım herkes farkındadır.