3 MILYON TELEFON ICIN KRITIK SUREC BASLADI

Milyonlarca cep telefonu kullanıcısını yakından ilgilendiren önemli bir uygulama için geri sayım başladı. Yürürlükte bulunan düzenlemeye göre, kesintisiz bir yıl boyunca mobil şebekelerden sinyal almayan cep telefonlarının IMEI kayıtları 31 Aralık 2025 itibarıyla pasife alınacak. Bu işlem sonrasında söz konusu cihazlar, 1 Ocak 2026’dan itibaren arama yapamayacak ve mobil internete bağlanamayacak.

Uygulamanın temel amacı, uzun süre kullanılmayan ve sistemde atıl durumda bulunan cihazların kayıtlarının güncellenmesi olarak belirtiliyor. Ancak bu durum, çekmecede bekleyen veya yedek olarak kullanılan milyonlarca telefon için ciddi bir risk anlamına geliyor. Yapılan değerlendirmelere göre yaklaşık 3 milyon cep telefonu bu kapsamda iletişime kapanma tehlikesiyle karşı karşıya bulunuyor.

HANGI TELEFONLAR RISK ALTINDA

Düzenlemeye göre 1 Ocak ile 31 Aralık tarihleri arasında herhangi bir mobil baz istasyonuyla bağlantı kurmayan cihazlar, “kullanılmayan telefon” statüsüne alınıyor. Bu kapsamda aktif bir SIM kart takılı olmayan veya şebekeye bağlanmadan uzun süre kapalı kalan telefonlar sistem tarafından tespit ediliyor.

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu kayıtlarında yer alan bu cihazların IMEI numaraları, aktif veri tabanından çıkarılarak pasif havuza aktarılıyor. Bu işlem sonrası telefonlar fiziksel olarak çalışır durumda olsa bile şebeke hizmetlerinden yararlanamıyor. Arama yapma, SMS gönderme ve mobil internet kullanımı tamamen devre dışı kalıyor.

YIL BITMEDEN YAPILMASI GEREKENLER

Uzmanlar ve sektör temsilcileri, kullanıcıların mağduriyet yaşamaması için yıl sonuna kadar basit ama kritik bir adımı atması gerektiğini vurguluyor. Bunun için telefonun açılması, içine aktif bir SIM kart takılması ve mutlaka operatör şebekesi üzerinden sinyal almasının sağlanması gerekiyor.

Sadece cihazı açmanın yeterli olmadığına dikkat çekilirken, baz istasyonuyla bağlantı kurulmasının şart olduğu ifade ediliyor. Telefonun kısa süreli de olsa şebekeye bağlanması, sistemde “aktif” olarak işaretlenmesini sağlıyor ve IMEI kaydının pasife düşmesini engelliyor. Bu işlemi gerçekleştiren kullanıcılar, 2026 yılında iletişim kesintisi riskiyle karşılaşmıyor.

PASIFE ALINAN CIHAZLAR ICIN YENIDEN AKTIF ETME SURECI

Belirtilen tarihe kadar gerekli işlemleri yapmayan kullanıcılar için süreç daha zahmetli hale geliyor. 31 Aralık 2025 itibarıyla pasife alınan telefonlar, 2026 yılında SIM kart takılsa dahi şebekeye bağlanamıyor. Bu durumda cihazlar fiilen kullanılamaz hale geliyor.

Pasife alınan IMEI kayıtlarını yeniden aktif etmek isteyen kullanıcıların e-Devlet üzerinden başvuru yapması gerekiyor. Bu süreçte ek kontroller ve prosedürler uygulanabiliyor. Uzmanlar, zaman kaybı ve olası ek işlemlerle karşılaşmamak adına kullanıcıların yıl bitmeden telefonlarını şebekeye bağlamasının en pratik çözüm olduğunu belirtiyor.

YURT DISINDAN GETIRILEN TELEFONLARDA IMEI UCRETI ARTIYOR

Düzenleme sadece mevcut cihazları değil, yurt dışından telefon getirmeyi planlayan kullanıcıları da yakından ilgilendiriyor. 2026 yılı itibarıyla yurt dışından getirilen cep telefonları için IMEI kayıt ücretinde önemli bir artış yapılacağı açıklandı.

Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından belirlenen yeniden değerleme oranı doğrultusunda, 2025 yılında 45.614 TL olan IMEI kayıt ücreti, 2026 yılında 57.241 TL’ye yükselecek. Buna göre 1 Ocak 2026’dan sonra yurt dışından getirilen bir cep telefonunun Türkiye’de kullanılabilmesi için bu tutarın ödenmesi gerekecek.

KULLANICILARA NET UYARI

Yetkililer ve uzmanlar, hem mevcut telefon sahiplerinin hem de yeni cihaz getirmeyi düşünenlerin takvim konusunda dikkatli olması gerektiğini vurguluyor. Özellikle uzun süredir kullanılmayan telefonların kontrol edilmesi ve yıl bitmeden şebekeye bağlanmasının sağlanması, milyonlarca kullanıcının iletişim kesintisi yaşamaması açısından büyük önem taşıyor.

YouTube Beğeni Hilesi 2026
YouTube Beğeni Hilesi 2026
İçeriği Görüntüle

Aksi halde 2026 yılına girildiğinde, çalışır durumda olan birçok telefon yalnızca yüksek maliyetler ve ek işlemlerle yeniden kullanılabilir hale gelebilecek. Bu nedenle kullanıcıların süreci yakından takip etmesi ve gerekli adımları zamanında atması kritik görülüyor.