HABER DETAYI
İstanbul Büyükçekmece Adliyesi’nde ortaya çıkan hırsızlık skandalı, Türkiye’nin gündemine oturdu. Adli emanet kasasında yapılan denetim sırasında yaklaşık 25 kilogram altın ile 50 kilogram gümüşün kaybolduğu belirlendi. Çalınan ziynet eşyalarının toplam değerinin 154 milyon TL olduğu tespit edildi. Soruşturmanın ilerlemesiyle birlikte olayın adli emanet bürosunda görev yapan katip Erdal Timurtaş tarafından adım adım planlandığı ortaya çıktı.
Çevresine uzun süredir “Vizemizi aldık, İngiltere’ye taşınacağız” şeklinde konuştuğu belirlenen Timurtaş’ın ailesiyle birlikte yurt dışına kaçtığı tespit edilirken, adliye çalışanlarının da ifadeleri alınmaya başlandı.
ALTINLARI TEKERLEKLİ ARABAYLA DIŞARI ÇIKARDI
Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında elde edilen kamera ve tanık ifadeleri, olayın nasıl işlendiğini detaylarıyla ortaya koydu. Buna göre; adli emanet katibi Erdal Timurtaş, zimmetindeki altın ve gümüşleri siyah poşetlere doldurup market arabasını andıran tekerlekli bir araçla adliyeden dışarı çıkardı.
Timurtaş’ın bu işlemleri mesai saatleri içinde, kimseyle şüphe uyandırmadan gerçekleştirdiği belirlendi. Emanet kasalarının anahtarının ise diğer katip Kemal Demirde bulunduğu, bu nedenle onun da gözaltına alındığı kaydedildi.

DENETİMDE ORTAYA ÇIKTI: KASALAR TAMAMEN BOŞ
124 milyon liralık vurgun, 1 Aralık’ta yapılan olağan denetim sırasında sorumlu Cumhuriyet Savcısının kasaları kontrol etmesiyle ortaya çıktı. 2021’den beri adli emanette görev yapan Timurtaş’ın “Ailevi sorunlarım var” diyerek izne ayrıldıktan sonra uzun süre işe gelmemesi şüpheleri artırdı.
Savcılık talimatıyla anahtarı bulunan katip Kemal Demir’in kasaları açmasıyla, tüm gözler dondu: Kasalar tamamen boştu.
Yapılan ilk incelemelerde, 2 Ekim’de yapılan önceki denetimde tüm emanetlerin yerinde olduğu bilgisine ulaşıldı. Bu durum, vurgunun 2 Ekim ile 19 Kasım arasında planlı şekilde gerçekleştirildiğini ortaya koydu.
AİLESİYLE İNGİLTERE’YE KAÇTI
Polis ekiplerinin yaptığı araştırmalar sonucu Erdal Timurtaş’ın 19 Kasım’da eşi Esma Timurtaş ve iki çocuğuyla birlikte Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan İngiltere’ye uçtuğu tespit edildi. Timurtaş’ın daha önce de İngiltere’ye giderek hazırlık yaptığı, Mart ayında vize başvurusu için adliyeden görevlendirme belgesi aldığı ortaya çıktı.
Eşinin Esenyurt’ta bir ilkokulda ücretli sınıf öğretmeni olarak görev yaptığı ve çevresine aylardır “Vizemizi aldık, taşınıyoruz” dediği öğrenildi.
Timurtaş’ın, yakın çevresine attığı mesajlarda “Malları sattım. Allah çarşınızı pazar etsin” ifadelerini kullandığı ortaya çıkınca olay daha da kritik bir hâl aldı.
GÖZALTILAR VE SORUŞTURMA SÜRÜYOR
Soruşturma kapsamında hem Erdal Timurtaş hem de eşi hakkında yakalama kararı çıkarıldı. Anahtarın kendisinde bulunması nedeniyle katip Kemal Demir gözaltına alınarak sorguya alındı. Ayrıca yazı işleri müdürü ile diğer personelin de ifadeleri alındı.
Şüphelilerin evlerinde yapılan aramalarda herhangi bir altın, gümüş veya suç unsuruna rastlanmadı. Polis ekipleri, İngiltere’ye kaçan Timurtaş ailesinin yer tespiti için Interpol üzerinden çalışmalarını sürdürüyor.
ADLİYEDE ŞOK: “NASIL FARK EDİLMEDİ?”
Kamuda güvenlik zafiyetine ilişkin tartışmalar da gündeme oturdu. Emanet kasasında yaklaşık iki ay boyunca yapılan işlemlerin denetimlerde fark edilmemesi, kamuoyunda yoğun tartışmaya neden oldu.
Uzmanlar, adli emanetlerin düzenli ve sık aralıklarla kontrol edilmesi gerektiğini belirtirken, bu kadar büyük meblağdaki bir emanetin bu kadar uzun süre fark edilmemesinin ciddi bir zaaf olduğunu vurguladı.





