Ben son kongrede mevcut yönetime oy vermedim. Ancak seçildiği andan itibaren mevcut yönetim hepimizin yönetimidir. Bizim görevimiz yanlış yaptığında uyarmak, doğru yaptığında takdir etmektir. Mevcut  yönetim bugüne kadar  başkanın kulübü tek adam olarak yönetmesi ; yönetim, idari ve teknik ekip ile yaşanan sorunlar sonucu gelen istifalar; Başkanın siyasetle çok iç içe olması; 1461 Trabzon’un içinin boşaltılarak alt lige düşürülmesi gibi bir çok yanlış yaptı. Bu arada kulüpten geçinen asalakları kulüpten uzaklaştırmak gibi doğru işler de yaptı. Son olarak kulübü çiftçilik gibi yöneterek tüm gelirlerini tüketip, gelecek 3-4 yıllık gelirleri bile ipotek altına aldıran eski yönetimden hesap sormaya kalktı. İşte ne olduysa o zaman oldu. Hesap sorulanlar Beyaz Trabzon’un abileri olunca, hangi siyasi görüşten olursa olsun diğer beyaz abiler ayağa kalktılar. Neymiş efendim, Trabzonspor küçük düşürülüyormuş. Oysaki aynı abiler öneki yönetim, kulübü beceriksiz de olsa dürüstçe yöneten Nuri Albayrak Yönetimini ibra etmediği zaman hiç seslerini çıkarmamışlar, hatta bu işten büyük zevk almışlardı. Ne de olsa klan kardeşliği. Mevcut yönetim tüm yanlışlarına rağmen, sırf beyaz Trabzon’un derin abilerine karşı verdiği mücadeleden dolayı desteği hak ediyor. Zira Trabzonspor bu abilerden kurtulmadıkça futbolun figüranlarından olmaya devam edecek.

            Gelelim transferlere. Öncelikle ben yapılan açıklamalardan Batuhan Karadeniz’in sözleşmesinin fesih bedeli olarak 400.000 TL’yi aldık mı, yoksa verdik mi anlayamadım. Medyadaki genel kanı verdik şeklinde. Şayet verdikse ne için verdik bunu da anlayamadım.  Anlayan varsa benim anlayış kıtlığıma vererek, bir zahmet izah ederse memnun olurum. Zira Batuhan kiralık olarak gittiği Elazığsporda özellikle son haftalarda başarılı maçlar çıkarmıştı. Bu haliyle en azından bedelsiz olarak başka bir kulübe kiralanıp herhangi bir bedel ödenmeden gönderilir, şayet gittiği kulüpte başarılı olursa gelecek sezonlarda ya değerlendirilir ya da iyi bir ücretle satılarak para kazanılırdı. Bilebildiğim kadarıyla talipleri de vardı.

            Turgut Doğan Şahin hariç alınan oyuncuların takıma direk katkı yapıp yapamayacaklarını bilmiyorum. Alınan oyuncular genelde aynı bölgede oynayan oyuncular. Ancak özellikle sol bek ve orta uç (santrafor) gibi ihtiyaç duyulan bölgelerde direk oynayacak oyuncu alınmadı. Sanki yapılan transferler ihtiyacı gidermeye değil, geleceğe yönelik olarak yapılmış gibi duruyor. Hele Batuhan ve Adrian dışında gönderilen hiçbir futbolcu olmadığına göre kadro şişkinliği olması kaçınılmaz.

            Yabancıların durumuna gelince; Adrian ve Jebrin  gönderilince elde 8 yabancı kaldı. Bunlardan Colman ve Maluda gidici gibi duruyor. Bunlara bir de Janko eklenebilirse ki son haberlere göre gönderildiği söyleniyor, 3 adet yabancı kontenjanı doğuyor. Şayet Karabüksporlu İshak Doğan alınamazsa bu yabancı kontenjanının birinin sol bekte birinin de orta uçta(santrafor) kullanılması, birinin de her ihtimale karşı boş bırakılması gerekir. Santrafor seçiminde Akhisar Belediye Gençlik spor’lu Omar Niasse ismine dikkat edilmeli. Bu futbolcunun maç kasetleri izlendikten sonra, alınması düşünülen oyuncularla kıyas yapılarak gerek maliyet yönünden, gerekse  sportif ve ahlaki özellikler kıyaslandıktan sonra uygun olan alınmalı. Bence ağır ama güçlü bir Henruquie ile hızlı ve gol vuruşları iyi olan Omar Niasse hücumda çok iyi bir ikili oluşturur. Böylece hem genç, geleceği olan ve takıma direk katkısı olan bir oyuncu alınmış olur. Hem de kulübün paraları boşa gitmemiş olur. Bu mevki için medyada adı geçen oyuncular gerek yaş, gerekse maliyetleri itibarıyla kulübe çok fazla katkı yapacak oyuncular değil. Birde uyum sorunu ve buraya son transferleri  olarak gelmeleri  ve sözleşmelerini garanti ücret üzerinden yapmaları nedeniyle herhangi bir beklentileri olmadığı için,performanslarını siz değerlendirin. Hele bu konuda sütten ağzımız çok yandığı için yoğurdu üfleyerek yemeliyiz diye düşünüyorum.

            Savunma(defans) için elde Fildişi Milli takımında direk oynayan ve maliyeti nispeten makul olan Süleymane Bamba ile İtalya ve İngiltere tecrübesi yaşamış, savunmanın   her tarafında (stoper, sol ve sağ bek) oynama özelliği bulunan ve maliyeti de son derece düşük olan, Celustka varken, bu bölgeye maliyeti bunlardan fazla olan ve yukarıda orta uç oyuncusu için yazdığım gerekçelerle, ne katkı sunacağı belli olmayan yabancı oyuncu alınmasının pek akıllıca olmayacağını düşünüyorum. Yani daha iyisini uygun maliyetle alamıyorsan, eldekinin kıymetini bileceksin. Kulübün mevcut mali durumu göz önüne alındığında, sokağa atılacak çarçur edilecek bir kuruşunun bile olmadığı herkes tarafından bilinmeli ve beklentiler ona göre belirlenmeli.

            Son olarak, medyada Emre Güral ve Soner’in satılacağı veya takasta kullanılacağı sık olarak yazılmaya başlandı. Özellikle Emre Güral geçen sezon şans bulduğu maçlarda, oynadığı süre baz  alındığında oldukça yüksek bir gol oranıyla oynadı. O nedenle bu yıl itibarıyla kadroda düşünülmüyorsa bile oynayabileceği bir kulübe kiralanarak tecrübesini artırmasının daha faydalı olacağı kanaatindeyim. Sağlıcakla kalın.