Trabzonspor, Fenerbahçe’ye mağlup olduğu 27. Haftadan sonra bitime 15 maç gibi önemli bir hafta dilimi vardı. Bugün bitime 8 hafta var. Bu arada oynanan 7 karşılaşma belki Trabzonspor’u liderlik koltuğuna oturtmazdı fakat ilk iki için iddialı bir konuma getirirdi. Bu 7 haftada sadece Kasımpaşa’yı deplasmanda mağlup edip ardından Alanyaspor’a evinde mağlup olan Bordo mavililer Erzurum, Sivas, Kayseri ve en son Çaykur Rizespor ile berabere kalarak aslında 4 puan kazanmadı 8 puan kaybetti.

Bu kısa hatırlatmadan sonra gelelim bugüne.

Gelecek sezonun planlamasını yapmanın yanı sıra oyun anlayışını da bu sezon için terkeden Trabzonspor, en son oynadığı 5 karşılaşmada oyun olarak neler kazandı bilmem ama görünen gerçek kaybedilen toplam 11 puanla yarışın içinde olmayı elinin tersi ile itti.

Puan olarak bu kayıplarından sonra oyunda kazanımlarını incelemeye gelince o konuda da bir istikrarın olduğunu yazamayız.

Tamam kadro derinliğinin olmadığını kabule etsek te devre arasında yapılan üç önemli transfere rağmen hala daha aynı mazerete sığınmak biraz haksızlık olur diye düşünüyorum. Öyle ki Baker, Flavio ve Abdulkadir gibi önemli ayakların olduğu orta alan için Bakasetas, Yunus Mallı ve Berat’ı transfer edip, hala kadro derinliği olmadığından dem vurmak nasıl bir düşüncenin ürünüdür anlamak mümkün değil.

Orta alanda bu birikim varken, hücum hattı çok ta farklı değil. Bu bölgede Nwakaeme, Ekuban ve Djaniniy gibi önemli ayaklar varken sonuç üretemiyorsan bana göre sıkıntı ne oyuncu yetersizliği, ne de oyuncunun bireysel yetersizliğidir. Sadece doğru planlama ile doğru oyuncu tespiti yapıp, doğru oyun anlayışı ile bu takımın sahaya çıkması gerekiyor.

Buna küçük bir örnek vermek gerekirse Yunus Mallı ile birlikte oynadığında Bakasetas, ne takım oyununa, ne de skora katkı sağlayamıyor. Abdulkadir Parmak ile geçişleri yaparken, hücum bölgesini ikinci bölge oyuncuları ile destekleyememe bana göre anlayış ve oyun düzeni içinde görev planlamasının olmamasından kaynaklanıyor.

Sonuç olarak ta Trabzonspor, sayısal olarak ne kadar eksik olursa olsun, Trabzonspor gibi oynasa ve oyun bütünlüğünü sağlayabilse yukarıda saydığım maçlarda 11 puan kaybı yaşamazdı.

Abdullah Avcı her fırsatta gelecek sezonu işaret ettiğine göre bize de oturup beklemek düşer…

Yeter ki Abdullah Avcı’nın gelecek sezonda hedefi düşmesin…