Facianın Ardından Uzman İncelemesi
Kocaeli’nin Gebze ilçesi Mevlana Mahallesi Issıkgöl Caddesi’nde 29 Ekim’de meydana gelen bina çökmesinde dört kişi hayatını kaybetti. Arslan Apartmanı olarak bilinen yapı, kısa sürede yerle bir oldu ve çevrede büyük panik yarattı. Olayın ardından Yıldız Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Koçak, enkaz alanında
incelemelerde bulunarak çöküşün nedenlerini değerlendirdi.
Zemin Oturması Çöküşün Başlıca Nedeni
Prof. Dr. Koçak, ilk tespitlere göre binanın çökmesinde en önemli etkenin zemin oturmaları olduğunu belirtti. Koçak, zeminde meydana gelen çökmeler nedeniyle binanın taşıyıcı sisteminin dengesini kaybettiğini ifade etti. Özellikle binanın köşe bölümünde bulunan eczane kısmındaki kolonlarda ciddi oturmalar meydana geldiğini belirten Koçak, bu durumun yük aktarımını bozduğunu ve yapının denge kaybına yol açtığını söyledi.
Zemin hareketlerinin nedenleri arasında su sızıntısı, yer altı boşlukları ve bölgedeki mikro zemin değişimleri bulunabileceği düşünülüyor. Jeolog ve jeofizik uzmanları, bölgedeki zemin yapısını detaylı biçimde inceleyerek nihai raporu hazırlayacak.
Yapısal Hareket ve Ağırlık Etkisi
Uzman incelemesine göre, bina sadece zemin oturmaları nedeniyle değil, aynı zamanda yapısal hareketler ve binanın ağırlığı nedeniyle de çöktü. Yedi katlı olarak inşa edilen yapı, dar ve uzun bir formdaydı. Bu durum, binanın yatay yöndeki denge kapasitesini düşürmüş ve olası oturmalarda daha hızlı deformasyona yol açmış olabilir.
Prof. Dr. Koçak, “Bina hem ağır hem de taşıyıcı elemanları zayıf. Oturma başladığında yükü taşıyamadı, bu da çökmenin hızlanmasına neden oldu.” ifadelerini kullandı.

Tasarımda Ciddi Kusurlar
Uzman raporuna göre, binanın tasarımında da önemli hatalar bulunuyor. Prof. Dr. Koçak, binanın “dar ve uzun yapısının” statik açıdan risk oluşturduğunu ve yapının devrilme direncini azalttığını söyledi. Ayrıca binada “düzensizlik” olarak adlandırılan bir mimari hata tespit edildi.
Eczanenin bulunduğu alt katta tavan yüksekliğinin düşük olması, kısa kolon etkisi yaratmış ve bu kolonların taşıma kapasitesini azaltmış durumda. Asma kat uygulamasının da binanın yük dengesini olumsuz etkilediği belirlendi. Bu tür düzensizliklerin, yapının deprem ya da zemin hareketlerine karşı direncini ciddi şekilde düşürdüğü vurgulandı.
Zemin Hareketlerinin Nedenleri Araştırılıyor
Uzmanlar, zemindeki oturmaların nedenini tam olarak belirlemek için bölgesel ölçekte incelemelere devam ediyor. Bölgede geçmişte yaşanan küçük ölçekli sarsıntıların, yer altı su hareketlerinin veya zemin yapısındaki boşlukların çökmeye zemin hazırlamış olabileceği ifade ediliyor.
Prof. Dr. Koçak, “Sındırgı depremi, metro geçişi veya yer altı su hareketi gibi etkenlerin birleşimi de bu sonucu doğurmuş olabilir. Bu nedenle hem üst yapı hem de zemin yapısı birlikte incelenmeli.” dedi.
Bilirkişi İncelemeleri ve Enkaz Kaldırma
Olayın ardından bilirkişi ekipleri bina enkazında detaylı analiz yaptı. Yapısal elemanlardan alınan numuneler laboratuvara gönderildi. Beton dayanımı, donatı yerleşimi ve kolon-kiriş bağlantıları incelenecek. Bu incelemelerin tamamlanmasının ardından enkaz kaldırma çalışmaları başlatıldı.
Prof. Dr. Koçak, “Bilirkişi incelemeleri tamamlandığı için enkaz kaldırılıyor. Ardından zeminde detaylı analiz yapılacak. Böylece hem bu binanın yıkım nedeni hem de çevredeki 16 mühürlü binanın durumu netleşecek.” ifadelerini kullandı.

Mahallede 16 Bina Daha İncelemeye Alındı
Facianın ardından çevredeki 16 bina tedbir amaçlı olarak mühürlendi. Bu binalarda da benzer zemin hareketleri veya yapısal zayıflık olup olmadığı araştırılacak. Yetkililer, gerekirse bu binaların da tahliye edilerek güçlendirme veya yıkım kararı alınabileceğini belirtti.
Gebze Belediyesi ve AFAD ekipleri, bölgedeki güvenlik önlemlerini artırırken vatandaşlara binalarında çatlak veya oturma belirtisi gördüklerinde derhal ihbarda bulunmaları uyarısında bulundu.
Yapı Güvenliği Tartışması Yeniden Gündemde
Gebze’de yaşanan bu çökme, Türkiye’deki yapı güvenliği konusunu yeniden gündeme taşıdı. Uzmanlar, özellikle eski binalarda statik hesapların ve zemin etütlerinin yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini vurguluyor.
Prof. Dr. Koçak, “Hangi koşulda olursa olsun binanın yıkılmaması için tasarım yapılır. Ancak burada hem zemin hem de tasarım hataları üst üste geldi. Bu durum, tüm yapısal dengeyi bozdu.” dedi.
Sonuç
Gebze’de dört kişiye mezar olan bina faciası, zemin hareketleriyle tasarım hatalarının birleştiği dramatik bir örnek olarak değerlendiriliyor. Yapının dar ve uzun formu, kısa kolon etkisi ve zemin oturmaları birlikte çöküşü kaçınılmaz hale getirdi.
Yetkililer, bölgedeki incelemelerin tamamlanmasının ardından hem bu olayın teknik raporunu hem de benzer risk taşıyan diğer binalar için alınacak önlemleri kamuoyuyla paylaşacak.




