Üşümezsoy’dan Karadeniz Açıklaması: “Korkulacak Bir Durum Yok”

Deprem uzmanı Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, İstanbul açıklarında meydana gelen 3.7 büyüklüğündeki depremin korkulacak bir durum oluşturmadığını ifade etti. CNN Türk’e değerlendirmelerde bulunan Üşümezsoy, sarsıntının oldukça küçük olduğunu belirterek, “Bu deprem belki bir sismik yansıma bile olabilir. Yaklaşık 500 metre çapında bir alanın yırtılması söz konusu” dedi.

Uzman isim, depremin Istranca Dağları’nın kuzeyinde yer alan Sredna Gora çukur bölgesinde meydana geldiğini, bu bölgenin tektonik olarak aktif olmadığını ve dolayısıyla büyük bir deprem beklenmediğini söyledi.

68C6Cb1Ad5E18 Prof Dr Sener Usumezsoydan Kritik Deprem Uyarisi Simav Fayi 68 Buyuklugunde Deprem Uretebilir

Karadeniz’in Tektonik Yapısı Sakin

Üşümezsoy, Karadeniz bölgesinin Türkiye’deki diğer bölgelere göre çok daha sakin bir yapıya sahip olduğunu vurguladı. “Karadeniz’in açılma dönemi çok eskiye dayanıyor. O dönem artık sona erdi. Şimdi bölge aktif değil ama kıyılarda zaman zaman ters faylar üzerinde 5 ila 5.5 büyüklüğünde depremler yaşanabilir. Ancak bunlar büyük depremler kategorisinde değerlendirilmiyor” diye konuştu.

Uzman, bu açıklamalarıyla Karadeniz kıyısındaki vatandaşların endişelenmemesi gerektiğini, bölgede büyük bir deprem olasılığının düşük olduğunu dile getirdi.

Asıl Tehlike Ege Bölgesi’nde

Üşümezsoy, Türkiye’deki asıl deprem riskinin Ege hattında bulunduğuna dikkat çekti. “Manisa’dan başlayıp Denizli’ye kadar uzanan bölge, Ege’nin aktif tektoniğinin merkezinde yer alıyor. Alaşehir ve Buldan hattı tarih boyunca önemli sarsıntılar yaşamış bölgeler. İncil’de geçen yedi kutsal kilisenin depremle yıkıldığı yerler de burasıdır” ifadelerini kullandı.

Uzman, Ege hattındaki depremlerin tarih boyunca birçok yıkıcı etki yarattığını, bu nedenle bölgenin sürekli izlenmesi gerektiğini vurguladı.

Trakya Düşük Riskli Bölgede

Edirne ve Kırklareli’nin depremsellik açısından düşük riskli bölgeler arasında yer aldığını belirten Üşümezsoy, “Edirne ve Kırklareli yaşlı bir Trakya havzasıdır. Dolayısıyla risk haritasında ‘yeşil’ yani düşük riskli bölgeler arasında bulunuyor. Karadeniz’deki fay hareketleri bu durumu değiştirmez” dedi.

“Deprem Sayısı Artmadı, Kayıtlar Arttı”

Son dönemde Türkiye genelinde depremlerin sıklaştığı yönündeki iddiaları da değerlendiren Üşümezsoy, artışın teknik nedenlerden kaynaklandığını söyledi. “Gelişen sismik ağlar sayesinde artık çok küçük sarsıntılar bile kaydediliyor. Bu, deprem aktivitesinin arttığı anlamına gelmez” açıklamasında bulundu.

%100 Doğal Garantili ve Sertifikalı Lateks Yatak Çeşitleri Marmara Koltukta Sizlerle
%100 Doğal Garantili ve Sertifikalı Lateks Yatak Çeşitleri Marmara Koltukta Sizlerle
İçeriği Görüntüle

Karadeniz’de Endişeye Gerek Yok

Üşümezsoy son olarak, Karadeniz’de meydana gelen 3.7’lik depremin Kuzey Anadolu Fayı’yla bağlantısı olmadığını belirtti. “Karadeniz’deki bu sarsıntı bölgesel ve yüzeysel bir hareket. Endişe edilecek bir durum yok. Bu tür depremler büyük bir kırılmaya işaret etmez” diyerek vatandaşları rahatlattı.

Uzmanların değerlendirmelerine göre Karadeniz, Türkiye’nin deprem açısından en sakin bölgesi olmayı sürdürüyor. Ancak Ege ve Marmara hattındaki sismik hareketlilik nedeniyle, uzmanlar bu bölgelerdeki vatandaşların tedbiri elden bırakmaması gerektiğini hatırlatıyor.