Diyarbakır'da son haftalarda solunum yolu enfeksiyonlarında dikkate değer bir artış yaşanırken, özellikle mutasyona uğramış influenza vakaları sağlık sisteminde ciddi bir yoğunluk yaratmış durumda. Avrupa’da hastaneleri zorlayan grip dalgasının ardından Türkiye’de de belirgin bir hareketlenme yaşanıyor. Dicle Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Recep Tekin, kentteki vaka artışını doğrulayarak bu yıl influenza enfeksiyonlarının daha uzun sürdüğünü ve daha ağır seyir gösterdiğini açıkladı. Ateş, öksürük, baş ağrısı, vücut ağrıları ve nefes darlığı en sık görülen belirtiler arasında yer alıyor.
MEVSİMSEL DÖNGÜ VE KAPALI ALANLAR VAKA ARTIŞINI TETİKLİYOR
Kış aylarının etkisini artırmasıyla birlikte kapalı alanlarda geçirilen sürenin uzaması, virüslerin yayılmasını kolaylaştırıyor. Prof. Dr. Tekin, ani sıcaklık değişimlerinin de bağışıklık sistemi üzerinde olumsuz bir etki yarattığını belirtiyor. Özellikle influenza, RSV ve rinovirüs gibi solunum yolu virüslerinin bu dönemlerde daha sık görüldüğünü vurguluyor. Son haftalarda influenza virüsünün baskın hale gelmesiyle hastanelere başvurularda ciddi artış yaşandığı ifade ediliyor.
BU DÖNEMİN BASKIN VİRÜSÜ INFLUENZA OLDU
Geçtiğimiz aylarda rinovirüs ve RSV’nin daha yaygın görüldüğünü belirten uzmanlar, son haftalarda tabloyu tamamen influenza virüsünün domine ettiğini söylüyor. Her yıl mutasyona uğrayan influenza, bu sezon daha sert semptomlarla kendini gösteriyor. Yüksek ateşin 3–4 gün sürebildiği, kas ve vücut ağrılarının şiddetli seyrettiği aktarılıyor. Uzmanlar, hastaların mümkün olduğunca dinlenmesini, kapalı ortamlardan uzak durmasını ve ateş 3 günden uzun sürerse doktora başvurmasını öneriyor. Özellikle yaşlılar, çocuklar, gebeler ve kronik hastalığı olan kişilerin daha dikkatli olması gerektiği vurgulanıyor.
COVID-19 KAYBOLMADI, ARTIK GRİP GİBİ SEYREDİYOR
Toplumda sıkça sorulan “Covid bitti mi?” sorusuna da açıklık getiren Prof. Dr. Tekin, Covid-19’un hâlâ görüldüğünü ancak artık mevsimsel grip benzeri bir seyir izlediğini belirtiyor. Pandemide alınan önlemler nedeniyle uzun süre virüslerle temasın azalması, bağışıklık sisteminin zayıflamasına yol açtı. Bu durum, özellikle influenza gibi solunum yolu virüslerinin daha ağır seyretmesine neden oluyor.
PANDEMİNİN BAĞIŞIKLIK ÜZERİNDEKİ ETKİSİ DEVAM EDİYOR
Pandemi boyunca maske ve izolasyon önlemleri nedeniyle virüslere maruz kalma oranının düşmesi, toplum bağışıklığında boşluk oluşturdu. Bu yıl influenza kaynaklı şikayetlerin daha uzun sürmesi ve daha ağır geçmesi bu nedenle açıklanıyor. Hastalar bir haftayı aşan iyileşme süreçlerinden şikayet ederken, özellikle okullar ve kalabalık kapalı mekanlar virüsün hızla yayılmasına ortam hazırlıyor. Uzmanlar, risk grubundakilere her yıl olduğu gibi bu sezon da influenza aşısı yaptırmalarını tavsiye ediyor.
HASTALAR NE ZAMAN DOKTORA BAŞVURMALI?
Influenza ve diğer viral solunum yolu enfeksiyonlarında ateşin genellikle 3 gün sürdüğünü belirten Prof. Dr. Tekin, bu sürenin aşılması durumunda doktora başvurulması gerektiğini ifade ediyor. Nefes darlığı, şiddetli öksürük, genel durum bozukluğu gibi bulguların da acilen değerlendirilmesi gerekiyor. Özellikle çocuklar, yaşlılar, gebeler ve bağışıklık sistemi zayıf bireylerin semptomları yakından takip edilmeli.
ANTİBİYOTİK KULLANIMI KONUSUNDA KRİTİK UYARI
Uzmanlar, her solunum yolu enfeksiyonunda antibiyotik kullanılmasının yanlış olduğunun altını çiziyor. Antibiyotikler yalnızca bakteriyel enfeksiyonlarda etkili olduğundan, viral enfeksiyonlarda hekim önerisi olmadan kullanılmaması gerekiyor. Dinlenme, bol sıvı tüketimi, C vitamini desteği, yeterli uyku ve dengeli beslenme ise iyileşme sürecini destekleyen en önemli unsurlar olarak öne çıkıyor.
Diyarbakır’daki vaka artışı, Avrupa’da hastaneleri dolduran grip dalgasının etkisinin Türkiye’de de yoğun şekilde hissedildiğini gösteriyor. Uzmanlar, vatandaşları hijyen kurallarına uymaya, kapalı alanlarda maskeyi yeniden gündeme almaya ve risk gruplarının aşılarını ihmal etmemeye çağırıyor.
