Norveç’te Filistin’e Destek Gösterisi: Binler Sokaklara Döktü

2026 FIFA Dünya Kupası Avrupa Elemeleri kapsamında oynanacak Norveç–İsrail maçı öncesinde başkent Oslo’da büyük bir protesto düzenlendi.
Binlerce Norveçli, Filistin halkına destek vermek ve İsrail’in saldırılarını kınamak amacıyla sokaklara çıktı. Göstericiler, “Filistin’e özgürlük”, “İsrail’i boykot et” sloganları atarken, “İsrail’e kırmızı kart göster” ve “Soykırımcı İsrail” yazılı pankartlar taşıdı.

Yürüyüş, Norveç’in en merkezi noktalarından biri olan Spikersuppa Meydanı’nda başladı ve maçın oynanacağı Ullevaal Stadı önünde sona erdi.
Protestoya farklı yaş gruplarından binlerce kişi katılırken, yürüyüş boyunca barışçıl bir atmosfer hâkim oldu.

Binler Sokaga Indi Norvec Ten Israil Maci Oncesi 19138747 3898 M

“Soykırımsız Futbol” Sloganı Altında Düzenlendi

Gösteri, Norveç Filistin Komitesi, Filistin İçin Eylem Grubu ve Norveç Halk Yardımı Derneği tarafından “Soykırımsız Futbol” başlığıyla organize edildi.
Organizatörler, sporun insan haklarıyla çelişmemesi gerektiğini ve futbolun barışın dili olarak kullanılmasını savundu.

Norveç Filistin Komitesi adına konuşan bir temsilci, “Bu yürüyüş, sadece Filistin halkının yanında durmak değil; aynı zamanda sporun, savaş suçları ve insan hakları ihlalleriyle yan yana anılmaması gerektiğini hatırlatmaktır.” dedi.
Protestoya katılan kalabalık, yürüyüş boyunca Filistin bayrakları taşıdı ve marşlar söyledi.

Etkinliğe destek veren çok sayıda sivil toplum kuruluşu, “Soykırımsız futbol” çağrısıyla İsrail’in uluslararası turnuvalardan men edilmesini talep etti.

“İsrail’i Boykot Et” Çağrısı Büyüyor

Gösteri sırasında sık sık “İsrail’i boykot et” ve “Filistin’e özgürlük” sloganları atıldı.
Protestocular, uluslararası kamuoyunu, İsrail’in spor organizasyonlarındaki varlığını sorgulamaya çağırdı.
Ellerinde taşıdıkları pankartlarda “İsrail’e kırmızı kart göster” ifadeleri yer alırken, bazı eylemciler sembolik olarak kırmızı kartlar salladı.

Katılımcılardan biri, “Futbol barışın dili olmalı. Ancak bugün, sahada oynanacak maçın gölgesinde Gazze’de çocuklar ölüyor. Bu sessiz kalınacak bir durum değil.” şeklinde konuştu.

Gösteride ayrıca, Norveç hükümetine ve spor otoritelerine, İsrail takımlarına yönelik boykot çağrısında bulunan dilekçeler de toplandı.

Ullevaal Stadı Önünde Sessiz Protesto

Kalabalık, yürüyüşün sonunda Ullevaal Stadı’nın önünde toplandı.
Burada yapılan sessiz anma sırasında, Gazze’de hayatını kaybeden siviller için mumlar yakıldı.
Göstericiler, stadın çevresinde “Barış için futbol” ve “Filistin halkıyla dayanışma” yazılı afişler açtı.

Norveçli futbolseverlerin büyük bölümü, yürüyüşe destek vererek, sporun savaşın gölgesinde kalmaması gerektiğini ifade etti.
Stadın çevresinde geniş güvenlik önlemleri alınırken, polis gösterinin barışçıl şekilde tamamlandığını açıkladı.

Norveç Halkının Filistin Dayanışması Sürüyor

Norveç, uzun yıllardır Filistin davasına destek veren Avrupa ülkeleri arasında öne çıkıyor.
Ülkede hem sivil toplum kuruluşları hem de vatandaşlar, Gazze’de yaşanan insanlık dramına karşı sık sık dayanışma eylemleri düzenliyor.
Son olarak Oslo Belediyesi, İsrail’in yerleşim politikalarını kınayan bir bildiri yayımlamıştı.

Gösteriye katılan insan hakları savunucuları, “Norveç halkı olarak sessiz kalmak istemiyoruz. Filistin halkının yaşadığı acıya kayıtsız kalamayız. Bu yürüyüş, barışa ve adalete bir çağrıdır.” ifadelerini kullandı.

Katılımcılar, sporun evrensel değerlere saygı temelinde icra edilmesi gerektiğini vurgulayarak, uluslararası futbol otoritelerine sorumluluk çağrısı yaptı.

Spor ve Siyaset Arasındaki İnce Çizgi

Uzmanlara göre, Norveç’te düzenlenen bu protesto, sporun politik etkilerinin yeniden tartışmaya açılmasına neden oldu.
Futbol tarih boyunca birleştirici bir güç olarak görülse de, bazı durumlarda siyasi ve insani krizlerin odağına da yerleşebiliyor.

Spor sosyoloğu Lars Nilsen, Norveç medyasına yaptığı açıklamada, “İnsanlar futbolun siyasetten ayrı kalmasını istiyor ama aynı zamanda futbolun adaletsizlik karşısında sessiz kalmamasını bekliyor. Bu eylem, bu ikilem üzerinden şekilleniyor.” ifadelerini kullandı.

Bondi Saldırısı Ardından Müslüman Mezarlığı Hedef Alındı
Bondi Saldırısı Ardından Müslüman Mezarlığı Hedef Alındı
İçeriği Görüntüle

Uzmanlar, bu tür protestoların Avrupa’da artabileceğini, özellikle İsrail ile ilişkili spor etkinliklerinin daha fazla tepki çekebileceğini belirtiyor.

FIFA ve UEFA’ya Mesaj: “Sessiz Kalmayın”

Göstericiler, yürüyüş sırasında FIFA ve UEFA’ya da çağrıda bulundu.
Kalabalık, futbolun insan haklarını savunmak için bir platform olması gerektiğini vurguladı.
“Soykırımsız futbol” sloganı, eylemin en dikkat çeken mesajı olarak öne çıktı.

Katılımcılar, Gazze’de yaşanan insani krizin dünya spor kamuoyunda yeterince yer bulmadığını savunarak, uluslararası federasyonları harekete geçmeye davet etti.
Norveçli aktivistler, “Aynı sahada futbol oynanırken, birkaç kilometre ötede siviller ölüyor. Bu çelişki görmezden gelinemez.” diyerek, adalet çağrısını yineledi.

Barışın Sporu: Dayanışma ve Umut Mesajı

Protestonun sonunda yapılan açıklamalarda, futbolun birleştirici gücüne vurgu yapıldı.
Organizatörler, “Biz futbolu seviyoruz ama savaşın gölgesinde bir oyunu kabul etmiyoruz. Spor, barışın dili olmalı.” ifadelerini kullandı.
Kalabalık, hep birlikte “Filistin’e özgürlük” sloganları attıktan sonra olaysız bir şekilde dağıldı.

Yürüyüşün ardından Oslo sokaklarında sessiz bir atmosfer hakim olurken, protestoya katılan birçok kişi sosyal medya üzerinden #SoykırımsızFutbol etiketiyle paylaşımlar yaptı.
Bu etiket kısa sürede Norveç’te en çok konuşulan konular arasına girdi.

Sonuç: Oslo’dan Dünyaya Barış Çağrısı

Norveç’te binlerce kişinin katılımıyla gerçekleşen Filistin destek yürüyüşü, sadece bir siyasi mesaj değil, aynı zamanda bir vicdan çağrısı olarak değerlendiriliyor.
2026 Dünya Kupası Elemeleri öncesinde düzenlenen bu eylem, sporun toplumsal farkındalık oluşturmadaki gücünü bir kez daha gözler önüne serdi.

Norveç halkı, “Soykırımsız futbol” diyerek hem sahadaki adaletin hem de dünya barışının önemine dikkat çekti.
Oslo’dan yükselen bu çağrı, futbolun sadece bir oyun olmadığını; aynı zamanda insanlık onurunu savunmanın bir yolu olduğunu bir kez daha hatırlattı.