Türkiye’nin önemli tatlı su kaynaklarından biri olan Sapanca Gölü, son haftalarda etkisini artıran şiddetli kuraklık nedeniyle alarm veriyor. Bölge halkının cep telefonu kameralarıyla kaydettiği görüntüler, göldeki çekilmenin boyutlarını çarpıcı bir şekilde ortaya koydu. Gölün kıyı şeridinde yaşanan hızlı geri çekilme, hem uzmanları hem de bölge sakinlerini endişelendiren bir tabloya dönüştü.
KURAKLIK SAPANCA’DA CİDDİ SEVİYELERE ULAŞTI
Sapanca Gölü’nde uzun süredir devam eden su kaybı, kuraklık koşullarının ağırlaşmasıyla birlikte son derece belirgin hâle geldi. Yağışların mevsim normallerinin altında seyretmesi ve sıcaklıkların yüksek olması, gölün doğal su döngüsünü olumsuz etkiledi. Normalde suyla kaplı olması gereken alanların büyük bölümünde artık tamamen kurumuş toprak yüzeyleri görülüyor.
Bölge halkı, gölde yıllardır görülmeyen bir çekilme yaşandığını belirtiyor. Özellikle son dönemde çekilen görüntüler, göl seviyesindeki düşüşün sadece birkaç ay içinde dramatik bir hâl aldığını gösteriyor. Yetkililer, su seviyesinin kritik eşiklere yaklaşmasının, yalnızca gölü değil çevredeki ekosistemi de tehdit ettiğine dikkat çekiyor.

KURAKLIĞI EN İYİ ANLATAN VATANDAŞ GÖRÜNTÜLERİ
Sapanca Gölü’ndeki son durum, bir vatandaşın cep telefonu kamerasıyla kaydettiği görüntülerde net biçimde ortaya çıktı. Göl kıyısında dolaşırken çekim yapan vatandaş, su çekilmesini anlatırken kullandığı ifadelerle durumun ciddiyetini gözler önüne serdi. Vatandaş, kameraya yansıyan görüntüler eşliğinde şu sözleri dile getirdi:
“Size son durumu şöyle anlatayım. Buralar hep gölün üstündeydi. Suyun olduğu yerde insanlar mangal yapıyor şu an.”
Bu ifade, sadece gölün ne kadar geri çekildiğini değil, aynı zamanda çekilmenin boyutunun insanların günlük kullanım alanlarına nasıl yansıdığını da anlamayı kolaylaştırıyor. Eskiden suyla dolu olan bölgelerin tamamen kuru bir zemine dönüşmesi, gölün son yıllardaki su kaybının en çarpıcı göstergelerinden biri hâline gelmiş durumda.
GÖL KIYISINDA MANGAL YAPILAN ALANLAR
Görüntülerde dikkat çeken bir diğer durum ise gölün eski su alanlarında insanların mangal yapması oldu. Normalde derenin birleştiği ve derin su olarak bilinen bölgelerde bile artık toprak zemin üzerinde günlük aktiviteler gerçekleştirilebiliyor. Vatandaşlar, bu manzaranın göl tarihinin en ciddi çekilme dönemlerinden birine işaret ettiğini ifade ediyor.
Bu durum, hem gölü besleyen kaynaklardaki azalma hem de bölgedeki yağış eksikliğinin ne kadar etkili olduğunu gözler önüne seriyor. Uzmanlar, bu tür görüntülerin ekosistemdeki doğal döngülerin bozulduğuna dair önemli işaretler taşıdığını belirtiyor.
BÖLGE HALKINDA ARTIŞ GÖSTEREN ENDİŞE
Sapanca çevresinde yaşayanlar, göldeki su seviyesinin bu hızda düşmesinin uzun vadede büyük risk oluşturduğunu düşünüyor. Su kaynağı olarak bölgeye önemli katkı sağlayan gölün bu şekilde çekilmesi, hem tarımsal faaliyetleri hem de içme suyu rezervlerini doğrudan etkiliyor. Ayrıca balık popülasyonunda yaşanabilecek düşüşler ve doğal yaşam alanlarının daralması çevresel açıdan yeni sorunlara yol açabilir.
Vatandaşlar, özellikle yaz aylarının yaklaşmasıyla birlikte kuraklığın daha da ağırlaşabileceğinden endişe duyuyor. Göldeki bu değişim, su yönetimi, çevre koruma politikaları ve bölgesel iklim etkilerinin yeniden değerlendirilmesini zorunlu kılıyor.
UZMANLAR TEDBİR ÇAĞRISI YAPIYOR
Göldeki bu hızlı çekilme, uzmanları ve çevre örgütlerini de harekete geçirmiş durumda. Uzmanlar, göl çevresindeki su kullanımının daha kontrollü hâle getirilmesi, tarımsal sulamanın verimli yöntemlerle yapılması ve su kaynaklarının korunması gerektiğini vurguluyor. Aynı zamanda kuraklıkla mücadele kapsamında daha geniş çaplı önlemlerin alınması gerektiğine dikkat çekiliyor.
Sapanca Gölü’nün mevcut durumu, Türkiye’nin pek çok noktasında hissedilen iklim değişikliği etkilerinin somut bir örneği olarak değerlendirilirken, bölge halkı ve uzmanlar gölün korunması için hızlı adımlar atılmasının önemini dile getiriyor.




