Bir Trabzon aşkıydı... Karadenizli bir erkeğin parmak uçlarından dökülmüştü yüreğime... Onunla birlikte ben bir KARADENİZ KIZI olmuştum... Öylesine sarmıştı ki, hiç tanımadığım sesleri, kokuları, yemekleri, hiç görmediğim bir memleketi de sevmiştim ben.. Ey şivesine bile aşık olduğum ADAM! hakkını nasıl öderim bilmem... Boş kalan renklerime beni kavuşturansın!!!

Büyük aşklar başka büyük sevdalarda doğuruyormuş... Ben seninle başladım bu büyük sevdaya, beni böyle bir aşk ile tanıştırdığın için sonsuz teşekkür ediyorum.



Öylesine bir sevdaydı ki uzaklardan bana gelen renklere açılmıştı gözlerim... Bordo Mavi aşkıydı bu ve beni bulmuştu... Yeniden doğmak mıydı, yoksa ben mi abartıyordum bilmiyorum... Ama onu sevecek çok tarafım vardı... Sanki beklediğim an avuçlarımdan doğmuştu güne... ve daha çok sevecektim seni... Bir inanç gibi... Müslüman olmak gibi... Karşılıksız sevmek bu olmalıydı: kaybettiğinde kaybediyorum. Kazandığında kazanıyorum.Şunu bil her halinle seviyorum…

Hep aynı sözcükler... "Renklerine kurban olduklarım!" Kişilere bağlı kalmadan sevdim seni... Herkes gider... Herkes gitsin.. Ben yine aynı seveceğim seni...

Bir annenin bebeğini sevdiği gibi: katletsende, ezilsende değişmiyorsun... Kazansanda aşksın... Kaybetsende AŞK... Gözlerimde, şimdi dünyamı süslüyorsun... Hayatın bana attığı her golde "bu hafta kiminle oynuyorduk biz" diye yeniden başlıyor mücadelem...



Öyle sevdim seni ki kimse olmasa da dünyamda hayat tam renginde… Hem BORDO hem MAVİ...



-