İşte bize böyle futbolcu lazım arkadaş.

Mehmet sen o sahada mücadele ederken Hüseyin Göçek denen adamın haksız kararlarına  yakanı paçanı yırtarak isyan ettin y,a işte biz bu ruhu istiyoruz.

Biz nasıl tribünlerde kendimizi parçalıyorsak, sahada da aynısı görmek istiyoruz ki sen bunu bize yaşattın Mehmet.

Aziz Yıldırım’ın ana avrat küfür ettiği hakem Hüseyin Gökçek, bugün sahada elinden geleni yaptı, penaltımızı vermedi, ikinci sarı karttan kırmızı kartı da yedi..

Ama hakemin unuttuğu birşey vardı.

Sahada bir tane inanmış adam tüm oyunu bozmaya ve rakibin üstüne hakemi de koyup yenmeye yeterdi ve yetti de...

Sahada can ile, baş ile, kan ile, ter ile oynayan, bizim gibi inanmış bir kahraman vardı ve işte o kahraman ‘biz bitti demeden bitmez’ dedi ve tabelaya üçüncü golü yazdı.

Sahanın her köşesine koşan, ter akıtan, hırs ile oynayan, hırsına tekniğini ve zekasını da katan Mehmet, bize bu gece unutulmaz bir mutluluk yaşattı.

Demek ki neymiş, birileri ‘tarlaları sürdünüz mü?’ diye şike mesajları gönderirken, onların tarlasını alın teri ile süren Mehmet Ekiciler’in çıkacağını unuttular...

Sağolasın Mehmet, tarlalarını öyle bir sürdün ki, ‘Ekici’ nasıl olurmuş gösterdin  bütün haramzadelere...

Anandan emdiğin süt sana helal olsun çocuk...

Trabzonspor’dan aldığın her kuruş sana helali hoş olsun yakışıklı uşak...

Bu arada bir çift sözüm de ‘ Trabzon Kümeye’ diye bağıranlara gelsin...

İlk sezon oynadığımız maçta ‘Trabzon Kümeye’ diye yırtınanlara, kümeye öyle gidilmez böyle gidiler diye gösterdik.

Hiç bir Anadolu takımına husumet yapmadık.

Lakin İstanbul takımlarına geline süt dökmüş kedi olanlar, Trabzonspor’a gelince aslan kesildiler ve en küçük ayağımız sürçtüğünde Trabzon kümeye diye stadlarını inlettiler.

Trabzonspor’un ölüsü bile bu ligde dördüncü olur ama siz, bizi göndermek istediğiniz o kümeye her zaman gidersiniz.

Trabzonspor kümeye diye bağıranların nicesinin, kümeye giderken arkasından el salladık.

Trabzon kümeye diyeceksen üç yemeyi de hazmedeceksin.

Mehmet Ekici, seni tüm renktaşlarım adına gözlerinden öpüyorum.

Bizi gururlandırdın, bizi mutlu ettin ve bize güzel bir gece yaşattın.

Sen frikik için topun başına geldiğinde biz gol olmuş gibi tabelaya bakıyoruz.

Hami Mandıralı’nın frikikleri aklımıza geliyor ve bize o günleri yaşatıyorsun.

Ne olur hiç bozma ve böyle devam et.

Unutma ki bu şehir seni efsaneler listesine yazarsa ismin tarihe geçer.

Ve sen tarihe geçmeye adaysın...