TASTEATLAS DÜNYANIN EN İYİ YEMEK ŞEHİRLERİNİ AÇIKLADI
Uluslararası yeme-içme rehberi TasteAtlas, 2025/26 Dünya Yemek Ödülleri kapsamında hazırladığı “Dünyanın En İyi 100 Yemek Şehri” listesini kamuoyuyla paylaştı. Liste, şehirlerin gastronomi kültürü, yerel yemek çeşitliliği ve mutfak mirası dikkate alınarak oluşturuldu. Farklı kıtalardan birçok önemli gastronomi merkezinin yer aldığı listede Türkiye, üç şehirle temsil edilerek dikkat çekti.
TasteAtlas tarafından yayımlanan bu prestijli sıralama, dünya genelinde gastronomi meraklıları için önemli bir referans kabul ediliyor. Türk mutfağının zenginliği ve köklü geçmişi, bu listeyle birlikte bir kez daha uluslararası alanda görünürlük kazandı.
GAZİANTEP GÜÇLÜ MUTFAĞIYLA ÜST SIRALARDA
Türkiye’den listeye giren şehirler arasında en yüksek sırada yer alan şehir Gaziantep oldu. 17. sıraya yerleşen Gaziantep, sahip olduğu güçlü mutfak mirasıyla dünya gastronomi sahnesindeki yerini sağlamlaştırdı. Yüzlerce yıllık tariflerin günümüze taşındığı şehir, yerel lezzetleri ve üretim geleneğiyle öne çıkıyor.
Gaziantep mutfağı; kebaplardan çorbalara, baklava ve tatlı çeşitlerinden sokak lezzetlerine kadar geniş bir yelpazeye sahip. Baharat kullanımı, yöresel ürünler ve geleneksel pişirme teknikleri, kentin gastronomik kimliğinin temelini oluşturuyor. Bu özellikler, Gaziantep’i yalnızca Türkiye’de değil, dünya çapında da önemli bir lezzet merkezi haline getiriyor.
İSTANBUL ÇOK KÜLTÜRLÜ LEZZETLERİYLE LİSTEDE
Listenin 24. sırasında yer alan İstanbul, Türkiye’nin ikinci temsilcisi oldu. Asya ve Avrupa’yı bir araya getiren eşsiz konumu, İstanbul mutfağına da yansıyor. Farklı kültürlerin ve medeniyetlerin izlerini taşıyan şehir, bu çeşitliliği sofralara taşımasıyla dikkat çekiyor.
Osmanlı saray mutfağından sokak lezzetlerine, geleneksel Anadolu yemeklerinden modern yorumlara kadar geniş bir gastronomi yelpazesi sunan İstanbul, küresel ölçekte önemli bir yemek destinasyonu olarak öne çıkıyor. Şehirdeki zengin restoran kültürü ve farklı damak tatlarına hitap eden seçenekler, İstanbul’u uluslararası gastronomi listelerinde üst sıralara taşıyan unsurlar arasında yer alıyor.
İZMİR EGE MUTFAĞINI DÜNYAYA TANITTI
Listeye 84. sıradan giren İzmir, Ege mutfağının temsilcisi olarak dikkat çekti. İzmir mutfağı; taze, sade ve doğal lezzetleriyle biliniyor. Zeytinyağlı yemekler, deniz ürünleri ve ot ağırlıklı tarifler, kentin gastronomi kimliğinin temel taşlarını oluşturuyor.
İzmir’in mutfak kültürü, doğallığı ve mevsimselliği ön planda tutmasıyla öne çıkıyor. Ege’nin aromatik otları, zeytinyağının rafine kullanımı ve denizle iç içe olan mutfak anlayışı, İzmir’i dünya gastronomi haritasında özgün bir noktaya taşıyor. Bu özellikler sayesinde şehir, uluslararası lezzet meraklılarının ilgisini çekmeyi başarıyor.
TÜRK MUTFAĞININ KÜRESEL BAŞARISI
TasteAtlas’ın yayımladığı listede Türkiye’nin üç şehirle yer alması, ülkenin gastronomi potansiyelinin uluslararası düzeyde kabul gördüğünü ortaya koydu. Gaziantep, İstanbul ve İzmir’in farklı mutfak karakterleriyle listeye girmesi, Türk mutfağının ne kadar geniş ve çok yönlü olduğunu gösteriyor.
Bu başarı, yalnızca şehirlerin değil, Türkiye’nin genel gastronomi kültürünün de dünya çapında tanıtılmasına katkı sağlıyor. Yerel lezzetlerin korunması, geleneksel tariflerin yaşatılması ve mutfak kültürünün gelecek nesillere aktarılması, bu tür uluslararası listelerde yer almanın en önemli kazanımları arasında görülüyor.
GASTRONOMİ TURİZMİNE KATKI SAĞLIYOR
Türkiye’den üç şehrin “Dünyanın En İyi 100 Yemek Şehri” listesinde yer alması, gastronomi turizmi açısından da önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Bu tür listeler, seyahat planlarını yeme-içme deneyimi üzerine kuran turistler için belirleyici bir rol oynuyor.
Gaziantep’in geleneksel mutfağı, İstanbul’un çok kültürlü yapısı ve İzmir’in Ege lezzetleri, Türkiye’yi gastronomi turizmi açısından güçlü bir destinasyon haline getiriyor. Uzmanlar, bu başarının sürdürülebilir gastronomi politikalarıyla desteklenmesi halinde Türkiye’nin dünya mutfakları arasında daha üst sıralara yükselebileceğini ifade ediyor.
TasteAtlas listesi, Türk mutfağının küresel alandaki değerini bir kez daha ortaya koyarken, Türkiye’nin gastronomi alanındaki iddiasını da net bir şekilde gözler önüne seriyor.
