Trabzonspor Onursal Başkanı Mehmet Ali Yılmaz'ın yaptığı son açıklamalar sonrası Trabzon medyasındaki eksen kaymalarını farkediyorsunuzdur.

12 yıl önce Trabzonspor menfaatlerini korumak için savundukları değerler şimdilerde yerle bir oldu.

Saygı duyuyorum; o dönem yaşanılanları yakinen bilmiyorum.

Mutlaka o gün gösterilen direncin makul açıklaması vardır.

Belkide yapılması gerekenler yapıldı.





***





Fakat o ki Trabzonspor ortak payda ve hep onun için savunulan değerlerden vazgeçildi ve dik duruşdan ödün verildi, şimdide yapmaları gereken;  TVEM'in Fenerbahçe'nin bir kalesi haline dönüştüğünü Sayın Mehmet Ali Yılmaz'a anlatmaları gerekir.

12 yılda sizin adınıza çok şey değişmiş olabilir fakat Trabzonspor değişmedi..!





***





Bende Karadeniz Gazetesi'nde yöneticilik yaptım.

Sayın Yılmaz'ın ekmeğini yedim ve kendisine bu konuda her zaman minnettarım.

Zira bunun yanında şu gerçekleri de yaşadım: dik duramayan, patron aradı diye kırk taklayı havada atanlarla aynı havayı soludum.

Sayın Mehmet Ali Yılmaz'ın karşısında en son kim gidip amuda kalkarsa Trabzon'a yönetici olarak döndüğüne şahit oldum.

Bu 'yönetim' zihniyetiyle çalışamayacağımı anladığım için istifa ettim.





***





Sayın Yılmaz'ın sahibi olduğu TVEM'in Trabzonspor değerlerine karşı açtığı savaş nedeniyle verdiği zararı kendisine bizzat anlatmaları gerekir.

Ve bunu da yapacak olan Trabzon'da sayın Yılmaz'ın medya kuruluşlarında çalışan meslektaşlarımdır.

Trabzon'da yaşadıklarını, Trabzonspor'u savunurken sokakta 'Fenerbahçeli yaftası' yediklerini yüreklice kendisine söylemeleri gerekir.

Bu onurlu duruşu sergilemelerini bekliyorum.





***





Bugüne kadar Trabzon'un medyası da Trabzonspor'u da ne çektiyse 'dik duruş' sergileyemeyenler nedeniyle çekti.

Toplumun ve kurumlardaki yöneticilerin hatalarını yada yanlışlarını gazete sutünlarındaki köşelerine yazmak yerine Trabzon medyasını; üç beş tane kulis köşesine sıkıştırmaya çalışanlardan çekti...

Dahası şimdilerde twitter ve facebook duvarlarına Trabzon gündemi yazamaya çalışanlardan çekti...



***





Son olarak her zaman beynimin bir köşesine sakladığım şu sözü hatırlatmak istiyorum;

Adam olmak, bir gruba dahil olmak değil,

bir duruşa sahip olmaktır…!


-