SCIENCE’TAKİ ÇALIŞMA TARTIŞMA YARATTI

Uluslararası kamuoyunda geniş yankı uyandıran ve İstanbul için büyük bir deprem olasılığına dikkat çeken akademik çalışma, Türkiye’de de tartışmaları beraberinde getirdi. Science dergisinde yayımlanan araştırmada, Ana Marmara Fayı boyunca yaşanan orta şiddetli depremlerin belirli bir noktaya doğru ilerlediği ve bunun büyük bir depremin habercisi olabileceği öne sürüldü.

Çalışmada, bu hareketliliğin İstanbul’u etkileyebilecek 7 ve üzeri büyüklükte bir sismik olaya işaret edebileceği iddia edilirken, depremin zamanı ve şekli konusunda net bir öngörüde bulunulmadı.

“İSTANBUL NİŞAN ALINMIŞ GİBİ GÖSTERİLİYOR”

Söz konusu analiz, bazı uluslararası yayınlarda da geniş yer buldu. Değerlendirmelerde, Marmara Denizi’nin derinliklerindeki sismik hareketliliğin İstanbul açısından risk oluşturduğu vurgulandı. Özellikle son yıllarda meydana gelen depremlerin belirli bir hatta doğru ilerlediği iddiası, kamuoyunda endişeyi artırdı.

Bu yorumlar, İstanbul’un büyük bir depreme doğru sürüklendiği algısını güçlendirirken, Türkiye’deki bazı uzmanlardan sert eleştiriler geldi.

ÜŞÜMEZSOY: FELAKET SENARYOLARI BİLİMSEL DEĞİL

Deprem uzmanı Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, söz konusu çalışmaya yönelik sert eleştirilerde bulundu. Üşümezsoy, Science dergisinde yayımlanan makalenin Marmara Denizi’nin jeolojik yapısıyla örtüşmediğini savunarak, İstanbul için çizilen senaryoların bilimsel dayanağının bulunmadığını ifade etti.

Uzun süredir İstanbul üzerinde spekülatif bir korku iklimi oluşturulduğunu dile getiren Üşümezsoy, bu tür çalışmaların kamuoyunda gereksiz panik yarattığını söyledi.

“HARİTAYA BAKIP SIRADA İSTANBUL VAR DEMEK JEOLOJİ BİLMEMEKTİR”

Üşümezsoy, depremlerin batıdan doğuya doğru ilerlediği yorumlarının bilimsel açıdan hatalı olduğunu belirtti. “Haritaya bakıp depremler ilerliyor, sırada İstanbul var demek jeoloji bilmemektir” diyen Üşümezsoy, özellikle Adalar Fayı’na yönelik iddialara karşı çıktı.

Adalar Fayı’nın aktif olmadığını savunan Üşümezsoy, bu hattın geçmişte enerjisini boşalttığını ve İstanbul’u yerle bir edecek bir deprem potansiyeline sahip olmadığını ileri sürdü.

MARMARA’DA TEK PARÇA BİR FAY YOK İDDİASI

Prof. Dr. Şener Üşümezsoy’a göre Marmara Denizi’nde boydan boya kırılabilecek ve 7 ve üzeri büyüklükte bir deprem üretecek tek parça bir fay hattı bulunmuyor. Üşümezsoy, Marmara’daki fay yapısının parçalı olduğunu ve bu nedenle senaryolarda öne sürülen büyüklükte depremlerin jeolojik gerçeklerle uyuşmadığını savundu.

Bu değerlendirme, İstanbul için sıkça dile getirilen büyük deprem beklentilerine karşı farklı bir bakış açısı sunuyor.

KUMBURGAZ ÇUKURU VURGUSU

Üşümezsoy, Marmara Denizi’nde riskli olarak görülebilecek alanın Kumburgaz Çukuru olduğunu belirtti. Ancak bu bölgede meydana gelebilecek olası bir kırılmanın bile en fazla 6,5 büyüklüğünde bir deprem üretebileceğini ifade etti.

Bu büyüklükte bir depremin ciddi sonuçlar doğurabileceğini kabul eden Üşümezsoy, buna rağmen İstanbul’u tamamen yıkacak bir senaryonun bilimsel gerçeklerle örtüşmediğini dile getirdi.

Dünyanın en güçlü üçüncü ordusu resti çekti
Dünyanın en güçlü üçüncü ordusu resti çekti
İçeriği Görüntüle

“BU TİP YAZILARIN İTİBARI YOK”

Açıklamalarının sonunda sert ifadeler kullanan Üşümezsoy, güncel jeolojik verilerden ve sismik kesitlerden uzak değerlendirmelerin bilimsel değer taşımadığını savundu. “Bu sözde bilimsel makaleler ve bu tür yazıların hiçbir itibarı yoktur” diyen Üşümezsoy, gerçek bilimsel verilerin doğanın kendisi tarafından ortaya konulduğunu söyledi.

Üşümezsoy’un açıklamaları, İstanbul depremi konusundaki görüş ayrılıklarını bir kez daha gündeme taşırken, bilim dünyasındaki tartışmaların önümüzdeki dönemde de süreceğini gösteriyor.