DEPREM SONRASI TARİH GÜN YÜZÜNE ÇIKMAYA DEVAM EDİYOR
Kahramanmaraş merkezli depremlerde büyük yıkım yaşayan Hatay’ın Antakya ilçesinde, enkaz kaldırma çalışmaları ilerledikçe bölgenin geçmişine dair yeni yapılar ortaya çıkmaya devam ediyor. Antakya’nın Kışlasaray Mahallesi, Saray Caddesi üzerinde yürütülen çalışmalar sırasında, yıkılan bir binanın tam altında tarihi bir su kanalı bulundu.
Yüzeye sadece 1 metre derinlikte bulunan bu kanalın, Habibi Neccar Dağı eteklerinden doğup Asi Nehri’ne ulaşan bir derenin akış yolu olduğu değerlendiriliyor. Kanalın içinden geçen suyun hâlâ akmaya devam etmesi ise dikkat çekti.
BİNALAR SU KANALININ ÜZERİNE İNŞA EDİLMİŞ
Yapılan incelemeler, deprem öncesinde bölgede bulunan binaların doğrudan bu su kanalının üzerine inşa edildiğini ortaya koydu. Yıllarca altlarından akan dereden habersiz yaşayan vatandaşlar, enkaz altında beliren bu yapıya büyük şaşkınlıkla yaklaştı.
Kanalın ortaya çıktığı noktada görülen göçük, zeminin uzun yıllardır su akışına maruz kaldığını ve bu nedenle zayıfladığını da gözler önüne serdi.
“BU SESİ DUYDULAR AMA KANAL OLDUĞUNU DÜŞÜNMEDİLER”
Mahalle muhtarı Celal Sarı, bölgedeki su akışını daha önce fark ettiğini belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Yoldan geçerken kapalı bir alan gördüm, merak ettim ve içine baktığımda dere akıntısı gibi bir su menfeziyle karşılaştık. Burada daha önce bir yapı vardı; altında dükkânlar, üstünde konak daireleri bulunuyordu. Bu yapının tam altından Asi Nehri’ne uzanan bir dere geçiyor. Suyun akışı hâlâ devam ediyor.”
Muhtar Sarı, yapıda yaşayanların zaman zaman su sesini duymuş olabileceğini ancak bunun eski yapıların altından geçen bir kanal olduğunun kimsenin aklına gelmediğini dile getirdi.
“DEPREM OLMASAYDI ASLA GÖREMEYECEKTİK”
Enkazın altından çıkan su kanalının oldukça yüzeye yakın olduğunu belirten Sarı sözlerine şöyle devam etti:
“Bulunduğumuz noktadan aşağıya doğru 40–50 santimetre mesafe var. Su akan bölümle eski işletmeye ait fayanslar arasında sadece 20 santimetrelik bir boşluk bulunuyor. Deprem olmasaydı biz bunları asla göremeyecektik. Bizden önceki nesiller belki farkına varmıştır ama zamanla unutulmuş.”
Muhtar, bu tür yapıların tamamen gün yüzüne çıkarılması ve korunması gerektiğini belirterek, “Burası bizim geçmişimiz. Geçmişimizin ortaya çıkması için bu alanların incelenmesi ve korunması şart” dedi.
TARİHİ DOKUNUN KORUNMASI İÇİN ÇAĞRI
Uzmanlar, deprem sonrası Antakya’nın birçok noktasında benzer yapılar ortaya çıkabileceğine dikkat çekerek, bölgenin arkeolojik açıdan büyük önem taşıdığını vurguluyor. Su kanallarının, eski Antakya yerleşim düzeni hakkında önemli bilgiler ortaya çıkarabileceği düşünülüyor.
Yerel halk ve yetkililer, bölgenin tarihi dokusunun korunması ve yapıların kontrollü şekilde gün yüzüne çıkarılması için kapsamlı bir çalışma yapılmasını talep ediyor.









