Daha ilkokuldayken, hemencecik ‘’ yazları sıcak ve kurak, kışları ılık ve yağışlı olup; maki bitki örtüsü hakimiyetindedir ‘ diye Akdeniz bölgemizin iklimini, bitki örtüsünü anlatıverirdim kara tahtanın karşısında.

Kuzey tarafta geçen çocukluğuma göre Akdeniz iklimini düşünmek bile kışları içimi ısıtmaya yetiyordu.
Ve bedenime bir üşengeçlik, bir mayışma durumu çökerdi hiç yerimden kalkmak istemediğim(!)
Tıpkı dünkü Trabzonsporlu futbolcular gibi..
Kuzey’de yoğun geçen şiddetli kış sonrası, Akdeniz’in güneşiyle aniden karşılaşmak galiba futbolcularda şok etkisi yarattı!

Evvela şunu söylemeden geçemeyeceğim: Dün izlediğim Trabzonspor son yıllarda gördüğüm en üretkensiz Trabzonspor’du….
Oyunun başında topu kendi alanından bir türlü çıkaramaması sonucu gelen harika Antalyaspor golüyle o an oyunun gidişatı öyle deşifre oldu ki; Trabzonspor’u attıkları beraberlik golü bile kendine getirmedi.
Oysa zirve adına buradan alınacak üç puan öyle önemliydi ki, kış günü güneşi Trabzon’a getirmek gibi bir şeydi.

Belki ben bir teknik direktör kadar oyun için bir şeyler yorumlayamam, fakat Antalyaspor’a oyunun başından beri havadan oynamak ve başarısız oldukça bunu ısrarla sürdürmenin anlamı neydi ki ola?
Ne zaman ki topu yerden sürdü Trabzonspor, işte o zaman cılızda olsa ataklar buldu rakip kale önünde.

Görüldü ki takımda lider oyuncun olacak!
Dün bunu Antalyaspor’da Tita mükemmel yaptı.
Trabzonspor’da bu rolün tek aktörü Colman olmalıyken o maalesef dün maki bitki örtüsünün arasında kaybolmuştu bile!
Yaptırdığı penaltı ile dün ılıman akşamı fırtınaya çeviriyordu, hem de Güney’in fırtınasına..

Mehmet Özdilek ve talebelerini tebrik ediyorum.
Fakat Mehmet hocaya o gol sevinçlerini yakıştıramadığımı ısrarla belirtmek isterim.
Onun kişilik ve Beşiktaşlılık terbiyesiyle tamamen tezat bir durum oluşturmakta bu hareketler.

Şenol Güneş ve ekibi ikinci yarı başında Henrique’yi oyuna alıp, Burak’ı biraz kanada çekemez miydi diye düşünüyorum düne dair o negatif oyun için.

Artık ne desek boş!
Dünkü Trabzonspor ve Antalyaspor değil bir 90 dakika, iki doksan dakika daha oynasa, gülen taraf yine Antalyaspor olurdu diye düşünüyorum.

Orda bir Tita vardı, umut olurken arkadaşlarına, Trabzonspor’da ise bir Tolga var ki; dağdan dağ oluyor, fakat tuttuğunun karşılığı gol olmuyor(du)!
Dün Tolga’nın gözlerinde ki hüznü gördüm ve arkadaşlarının maçın başından beri süren telaşı ve kötü oyunlarına bir anlam veremedim.

Kaptanın gözlerinde beliren yenilgiye isyan duygusunu farkedip, ve onun için oynamaya gayret etselerdi arkadaşları en az beraberlik garantiydi!
Fark edemediler….

Sahi neden hep zamanında alınması gereken puanları alamaz bu takım diye çok düşündüm..
Halâ düşünüyorum!!!
Bir Titam Umut diyorum…

HASAN AKBAŞ
05/02/2012