“Futboldan başka her şeyi oynuyorsunuz,

Futbolcu musunuz, soytarı mı belli değil,

Siz ne iş yaparsınız,

Neye yararsınız?”

Serzenişler, serzenişler.

Samsun’da yaşayan emekli polis ve eski futbolcu büyük kuzenim Nedim Koyun beni aradı.

Bir öfkeliydi ki sormayın,

Patlayacak yer arıyordu,

Kaybedilen her puan ya da puanlar sonrası Facebook’u istila eder,

Sabahlara kadar uyuyamaz,

Böyle bir taraftar,

Futboldan da iyi anlar,

15 yılı profesyonel geçti,

Sadece futbolcu olarak değil, yöneticilik de yaptı.

Konuşmamız dertli geçti,

Şikayetleri fazlaydı,

Başta savunmayı savunarak söze başladı,

Ona göre defans orta blok yüzünden çaresiz kalıyor,

Takım futbolu geriye doğru oynuyor,

Öndeki pası arkasındakine,

Arkasındaki daha arkasındakine,

O, kaleciye,

Sonra uzun bir degaj ve top rakibe..

Devam ediyor..

“Millet Abdulkadir Parmak ve Newkame’ye yükleniyor,

Parmak orta saha da yalnız kalıyor,

Ne tarafa koşsun,

Çocuk yetemiyor,

Trabzonspor acilen çift ön liberoya dönmeli,

Bu haliyle çok gol yiyor,

Ayağında top tutan,

Dikine oynayan adamlar hep sakatlandılar,

Bu nedenle çift ön liberoya dönmeli,

Newkame’de yalnız kalıyor,

Tüm toplar ona geliyor,

Kimse alan açmıyor,

Ve o da bir yerde takılıyor.”

En büyük şikayeti..

“Ofansta pres yapan,

Top tutan,

Dikine oynayabilen kimse yok.

Oynayabilenlerinde hepsi sakat.” diyor,

Devam devam devam..

“Herkes gider Mersin’e,

Trabzonspor gidiyor tersine.”,

Futbol artık dikine oynanıyor..

Savunmaya dönük değil,

Millet transfer yapıyor,

Bizim transferler de iyi oyuncularımızı sakatlıyor.”

Ve ekliyor..

“Bir santraforumuz var evlere şenlik,

Koşmaz,

Topu takip etmez,

Pozisyon almaz,

Bir penaltıyı dahi atamaz,

Millette frikikçi var,

Trabzonspor’da penaltıcı yok.””

İlave geliyor..

“Önceki yıl Trabzonspor’un topa hakim olma oranı %80 seviyelerindeyken,

Bu sezon oran %40’lara düştü.”

Son söz..

“Beşiktaş maçı da mağlubiyetle sonuçlanırsa bir istifa bekliyorum.”

Bitti..