Bu maça dair hikayenin özü neydi diye sorulsa; Muhammed Taha’nın günden güne kalesinde daha özgüvenli duruşuna tanık olmak ve bu kısır futbolun doğal sonucu çok iyi oyun performansı olmasa bile deyip, deyim yerindeyse “ üç puana ‘sahip olup; rakiplerinin ne yapacağını heyecanla bekleyecek olmanın o dayanılmaz haz dolu futbol temaşası...”derdim..

Yine nemli ve bir o kadar bunaltıcı bir İstanbul akşamında ligimizin yeni ekiplerinden Ümraniyespor ile son şampiyon Trabzonspor’un buluşması her yönüyle sonucundan ziyade, yeni transfer hamleleriyle Abdullah Avcı’nın gerek seçeceği “ On Bir “  gerek yedek kulübesinde yer alacak yeni yüzlerin varlığıyla daha bir merak konusu olmuştu özellikle Trabzonspor sevdalıları zaviyesinden bakıldığında..   

Hoş, oyun olarak yine vasatın altında bir Trabzonspor performansı izlenildi zaten..

Öncelikle değerli rakip Ümraniyespor özelinde üzüldüğüm, daha doğrusu futbolumuzdaki güçler dengesizliğinden ötürü beni endişelendiren şu durumu belirtmek istiyorum: Her başarının her emeğin ve bu yolda akıtılan alın terinin kutsallığına inancım bir tarafa, bu güzide rakiplerimiz o çok istedikleri ve layıkıyla da hak ettikleri  Süperlig’e geldiklerinde, eğreti bir konumda oluşları beni çök üzüyor.

Ne kendilerine ait statları, ne doğru dürüst idman sahalarının olmaması vede daha bir çok eksik unsurları ile daha önceki liglerinden daha  üst seviyedeki Süper Lig’deki olanaksal durumlarını  dezavantaji rakipleriyle aralarında  eşit rekabet koşulu olmaması nedeniyle ( beni )üzüyor açıkçası..

Ligimizin daha kaliteli bir yapıya ulaşması için alttan gelenlerinde daha her yönden daha olanaklı halde olmalarını umut ediyorum yinede..  

Hülasa yada ben çok duygusalım...

Neyse,,

Lakin şöyle de bir durum oldu akşam..

Kıt imkanlı, ligin yeni ekibi falan derken Recep Uçar ve öğrencilerinin oyunu ise neredeyse Trabzonspor’la aynı hatta yer yer daha pozitif görüntüdeydi bana göre..

Tabi bunda Recep hocanın Abdullah Avcı tedrisatından geçmiş olmasının da payı vardı diye düşünüyorum(!)

Ani bir Cornellius vedasıyla tüm paydaşlarını endişelendiren Trabzonspor’un, rakibin gücü ve futbol aklı her ne olursa olsun deplasmanda olası bir futbol kazasına  uğrayabilir olasılığıda belleklerde yer edinince, maçın sonuçsal değeri daha bir önem arzediyordu kendiliğinden, her ne kadar yeni transferler gündemi daha çok meşgul etmiş olsalarda..

Fakat  Cornellius’un ani gidişini yerinde transfer hamleleriyle gündem dışına akıllı bir hamle ile atan yönetim, dün gece Trabzonspor penceresinden her şeyin olumlu bir şekilde seyretmesine vesile oldu diyebiliriz..

Futbolun içine biraz daha girmek gerekirse, zannımca Abdullah hocanın ortaya koymak istediği yeni bir oyun aklı olduğu gerçeğinden hareketle..

Trabzonspor için en az “ üç doksan “ dakikaya ihtiyaç olduğunu düşünüyorum..

Ha birde nefesi çok kuvvetli bir bilge hocaya(!)

En son sevgili Dorukhan Toköz  evladımızın sakatlanması ve ne hikmetse hep o bölgeden olması hasabiyle bu talihsizlerin, gerçekten Allah hiç bir takıma vermesin böyle sakatlıklar derken, insanın takım bir okunup üflense mi diye düşünesi geliyor ister istemez..

İnşaAllah en kısa zamanda yeşil sahalara döner Dorukhan evladımız, tıpkı diğer sakatlık kurbanı oyuncularımız gibi...

Tekrar geçmiş olsun hepimize..

Değişim için dönüşmek..

Ne diyorduk; şampiyon kadronun neredeyse “  % 70 “ i değişen bir oyuncu topluluğunun, üstelik en skorer golcüsününde aniden ayrılışı gücü her ne olursa olsun her camia için hiçte öyle altından kalkılacak bir durum değildir..

Dün geceki oyunu bir tarafa bırakırsak, günümüz futbolumuzda kaleye en pratik haliyle inebilme adına yeni oyuncularıyla Trabzonspor  bunun değişim sancılarını yaşayacak illaki..

Hocaya ve oyuncu topluluğuna güvenip, bekleyip - göreceğiz..

Değişim için dönüşüme, dönüşümün sağlıklı bir şekilde işlemesi için ezber oyun aklı - melekelerine ve bunu pratiğe dökecek maç trafiğine ihtiyaç olacaktır..

Tabikide oyunu eleştireceğiz, dilimiz döndüğünce dillendireceğiz de...

Günün sonunda şunu demek isterim ki; bize hisseli harikalar kumpanyası günleri tadında mutluluklar yaşatan bu yönetim ve neferlerine inanıp güvenelim.

“ unutmayınız ki; asıl mutluluk hisse senetleriyle kazanılan para odaklı suni mutluluklar değil, asıl mutluluk hissi paylarla herkesin  maneviyat iklimlerinde büyütüp paylaşarak emekle perçinlediği mutluluktur..

Ve rakibe saygı,,

“ büyük takımlar en kötü zamanlarında kazanma hasletleri olduğu için kendilerine büyük yaftası verilmekte”..

Ümraniyespor, umarım daha güzel yerlere gelecektir..

Lakin dün aķsam oyuna değil kaliteye yenildiler..

Trezege’nin gol atacağını biliyordum, dakikası da doğduğum ilin plaka sayısına denk gelince daha mutlu oldum hem onun hem takım hemde kendim adına..

JEAN GBAMIN iyi izler bıraktı belleğimde.

Orta saha forvet arası şutör özelliği ile sıkışan oyunda iş yapar diye düşünüyorum..

Son tahlilde,

Hoca Mutfakta;

Abdullah hoca bilge bir ahçı titizliğiyle, yeni katılımlarla  gözlerimizde bayram sevinci yaşatacak, güzel, galibiyetleri bol, kaliteli gollerinin bol bol gündem  olacağı bir oyunu,  muhteşem bir “ futbol special “ i şekliyle bizlere izleteceğine olan inancımla..

Selam ve muhabbetle..

Hasan Akbaş

Haberts.com