Güz aylarının hükmünün tükenmek üzere olduğu güzel bir Antalya akşamında, kelimenin tam anlamıyla her şey futbolun emrine amadeydi adeta…

Fakat Trabzonspor adına;
Daha maç başlamadan ‘ Pereira ‘nın kadrodan çıkarılmasıyla, Ünal hocanın maça dair bütün hesaplarının değişmesiyle, maç eksiği gün gibi aşikâr Zeki Yavru ile sezonun kuşkusuz en formda isimlerinden Pereira’nın boşluğunu nasıl dolduracağı merak konusu bile olamadan maça başladı Trabzonspor

Katılırsınız katılmazsınız; Zeki Yavru demişken, maç eksikliği ve sezon başı takım içi çalışmalarının dezavantajını yaşamasını çokta yadırgamamışken, Olcay Şahan’ın oyuna olan katkısızlığı esas gözlerden kaçmaması gerekli çok elzem bir detaydı diye düşünüyorum…

İki farklı skordan muhteşem bir geri dönüşünü ile iki usta gol ayağıyla dört – ikilik unutulmaz bir galibiyete imza atarak, rakibi Kasımpaşa’nın değerli hocası Kemal Özdeş’in istifasına vesile olan Trabzonspor’a sahi ne oldu?

Son iki haftada kaybedilen dört önemli puana mı yanmak bir yana, hele ki rakiplerinin de gerek saha gerek saha dışı ritimlerinin bozuk olduğu bir dönemde Trabzonspor’un her ne olursa olsun bu  son oynanan iki maçı da alması gerekirdi!

Maça, doğruyu söylemek gerekirse Antalyaspor daha atak başladı.
Ducara’nın beceri dolu gol vuruşunda, Trabzonsporlu futbolcuların çok fukara kalışları sonrası Onur’un çaresizlik dolu bakışları altında yenilen gol sonrası, Trabzonspor’un biraz kıpırdanmasına neden oldu diyebiliriz.
Onur demişken, kaptan bu akşam yediği gole rağmen mükemmele yakın bir maç çıkardı…

Özellikle Hugo Rodallega  ve Burak Yılmaz’ın istekli oyunu, en nihayetinde Burak’ın kendisinin ‘ VAR ‘  ettiği haklı penaltıyı gole çevirmesiyle Trabzonspor’un oyunun büyük kısmında dominant taraf olduğunu gördük…

İkinci yarıda tıpkı ilk yarının tekrarı gibiydi ve tek benzeşmeyen farkının bu devrede gol ya da gollerin her iki ekip adına gelmemesiydi..

Benim için maçın gerisi laf-ı güzaftan ibaret oldu diyebilirim!

Sonuç itibariyle Trabzonspor işi beraberlik serisine bağladı, yenilmiyor belki, lakin atı alanın Üsküdar’ı geçtiği bir süreçte, adeta suya sabuna dokunmadan bu kadar ‘’ birlik beraberlik ‘’ içinde olmayı da abartmasa diyorum!

Güz gülleri misali Trabzonspor’un diri ve parlak görünmesini her şeyden çok önemsemekle beraber, bir an önce onu sevenlerin içlerinde yine – yeniden umut çiçeklerini açtırabilmesini daha çok istiyor – umuyor ve bekliyoruz…