OTOPSİ RAPORU ANNE VE OĞLUNUN ÖLÜM NEDENİNİ ORTAYA KOYDU
Kastamonu’nun Bozkurt ilçesinde kaybolduktan 9 gün sonra cansız bedenleri ormanlık alanda bulunan Huriye Helvacı ve 5 yaşındaki oğlu Osman Yaşar Helvacı’nın ölümüne ilişkin soruşturmada kritik aşamaya gelindi. İnebolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen dosya kapsamında hazırlanan Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Kurulu otopsi raporu, anne ile oğlunun nasıl hayatını kaybettiğine dair somut bulguları içeriyor.
Köseali köyü yakınlarındaki ormanlık bölgede bulunan iki cesedin konumu ve çevre koşulları, ilk andan itibaren birçok ihtimali gündeme getirmişti. Otopsi raporu, bu soru işaretlerinden bazılarına netlik kazandırdı.
ANNE HURİYE HELVACI HİPOTERMİ SONUCU HAYATINI KAYBETTİ
Rapora göre 43 yaşındaki Huriye Helvacı’nın ölüm nedeni hipotermi ve buna bağlı gelişen komplikasyonlar olarak belirlendi. Helvacı’nın bedeninde tespit edilen travmaların, ölümcül nitelikte olmadığı, hipotermi sürecinde vücut ısısının düzenlenmesini sağlayan sistemin bozulmasıyla ortaya çıktığı ifade edildi.
Raporda özellikle “paradoksal soyunma” olarak bilinen ve ileri düzey hipotermi vakalarında kişinin vücut sıcaklığı düştüğü halde sıcaklama hissiyle giysilerini çıkarmasına neden olan durumun, Helvacı’nın bulunduğu ortam ve davranışlarıyla uyumlu olduğu belirtildi.
Ayrıca Helvacı’nın zehirlenme veya başka bir dış etkiyle hayatını kaybettiğine dair hiçbir bulguya rastlanmadı.
ÇOCUK OSMAN YAŞAR HELVACI KAYALIKTAN DÜŞEREK ÖLDÜ
Otopsi raporunda 5 yaşındaki Osman Yaşar Helvacı’nın ölümünün, yüksekten düşmeye bağlı künt kafa travması sonucu gerçekleştiği tespit edildi. Çocuğun kafatasında kırıklar ve beyin içi kanama olduğu, bu bulguların olay yerinde belirtilen kayalık yapıyla uyumlu olduğu aktarıldı.
Bu değerlendirme, çocuğun ormanlık alanda dengesini kaybederek şelale tabanına düşmüş olabileceği ihtimalini güçlendiriyor.
DNA İNCELEMESİNDE BAŞKA BİRİNE AİT İZ BULUNMADI
Huriye Helvacı’nın bedeninde ve üzerindeki kıyafetlerde yapılan ayrıntılı DNA analizlerinde, başka bir kişiye ait hiçbir örneğe rastlanmadığı raporda yer aldı. Bu bulgu, anneye yönelik dış müdahale ihtimalinin tıbbi verilerle desteklenmediğini ortaya koyuyor.
Soruşturmayı yürüten savcılık, bu bulgunun dosya açısından önemli olduğunu ve olayın dışarıdan bir saldırıyla gerçekleştiğine dair iddiaları zayıflattığını belirtiyor.
ANNEYE AİT TELEFON AÇILDI: ŞÜPHELİ BİR DURUM YOK
Soruşturma kapsamında, Huriye Helvacı’nın ormanlık alanda kapalı halde bulunan telefonu da incelemeye alındı. Cihazın şarjının bitmesi nedeniyle kapandığı, yapılan dijital incelemede herhangi bir şüpheli veri veya mesaj trafiğine rastlanmadığı bildirildi.
Bu bilgi, olayın planlı bir eylem olup olmadığına yönelik ihtimallerin değerlendirilmesinde önemli rol oynuyor.
KAYBOLUŞ SÜRECİ VE ÇALIŞMALAR
Huriye Helvacı ile oğlu, 2 Kasım’da ilçe merkezindeki evlerinden ayrıldıktan sonra bir daha haber alınamamıştı. Aile ve köylülerin ihbarı üzerine geniş çaplı arama çalışması başlatılmış, 11 Kasım’da önce küçük Osman’ın bedeni bir şelalenin tabanında, ardından yaklaşık 50 metre yukarıda annesinin cansız bedeni bulunmuştu.
Bu mesafe ve bölgenin yapısı, anne ile çocuğun ölüm anlarına ilişkin farklı ihtimallerin değerlendirilmesine neden olmuştu. Otopsi raporu ise bu ihtimallerin büyük bölümüne açıklık getirdi.
SORUŞTURMA DEVAM EDİYOR
Adli Tıp raporunun tamamlanması soruşturma sürecinde önemli bir aşama olsa da, İnebolu Cumhuriyet Başsavcılığı olayla ilgili incelemelerini sürdürüyor. Savcılık, bölgedeki kamera kayıtları, telefon sinyalleri, çevre incelemeleri ve tanık ifadeleri gibi diğer delilleri de değerlendirerek olayın kesin seyrini ortaya çıkarmayı hedefliyor.
Yakınlarının kaybıyla sarsılan Helvacı ailesi ise, sürecin net bir şekilde sonuçlanmasını bekliyor. Olayın nasıl geliştiğine dair tüm ayrıntılar ortaya çıkarıldıkça, soruşturmanın kamuoyu tarafından daha yakından takip edileceği öngörülüyor.




