Hani bir söz vardır: “Lastik patladıktan sonra yol gösteren çok olur” diye…

Trabzonspor’da ki durumda ayı öyle. Kısır skorlarla kazanmaktan önce kaybetmemeyi yeğleyen bir takımın takım kadrosunda ve takım oyununda istikrarı sağlayamadıktan sonra skor istikrarını bundan daha fazlasına çıkarmak mucize olurdu.
Dudak büktüren oyunların sonucunda alınan kısır skorlu galibiyetlerle eleştirileri ötelerken bunu biraz daha ötelemek ve sabrı içimizde umuda yolculuk adına biraz daha büyütmeliyiz.

Trabzonspor futbol adına ortaya fazla bir şey koyamadı, rakibin direncine cevap veremedi, gerek savunma güvenliği, gerek orta alan direnci ve gerekse hücum organizasyonlarında inandırıcılıktan uzaktı. Bu zamana kadar takım savunmasını iyi düzeyde yapan ve sabırlı futboluyla rakibin anlık hatalarından yararlanan. Skorları da bundan bulan Trabzonspor, Alanyaspor maçından dersler çıkartarak önüne yeniden bakacaktır inancındayım.

Artık teknik direktöründen futbolcusuna kadar herkes bu şekilde zirveyi zorlayıp, zirvede kalmanın mümkün olmayacağı gerçeğiyle yüzleşmiştir kanısındayım.

Trabzonspor rakibin gücüne, futbolcu yapısına, anlayışına ve oyununa göre strateji belirlememeli ve belirleyemez de. Trabzonspor isen ve rakiplerin önünde ilk üç sırayı paylaşmışsa sen puan olarak değilse de oyun olarak onlara yakın olmalısın.
Alanyaspor maçı ile lastik patladı. Patlak lastikle yol alınamayacağına göre bir an önce uygun bir yerde aracın daha fazla zarar görmemesi için lastiğin değiştirilmesi gerek.

Bunun nasıl ve ne şekilde yapacağını da takımın başında ki ustası, sorumlusu, şoförü bilir…

Zannediyorum ki bu mağlubiyet Trabzonspor’a sadece 3 puan kaybettirmiştir ama bundan sonrası için gerek oyun, gerek anlayış ve gerekse sonuç olarak yararlanacağı bir mağlubiyet olmuştur…