Öncelikle, böyle bir havada son yılların en müthiş oyun temposunu sunan her iki takım oyuncularını canı gönülden tebrik ediyorum..

Avrupa dönüşü yorgun Trabzonspor’un, ligimizin istim üzerinde seyreden takımlarından Antalyaspor karşısında ne yapacağı merak konusuydu..

Lakin, işler hiçte Trabzonspor’un istediği gibi olmadı!..

En son yanılmıyorsam, Y.Malatyaspor deplasmanında “ BEŞ “ gollü bir yenilgi alan Trabzonspor, o günden bu akşama gelinceye kadar  Antalya’dan çok ağır bir yenilgi almış oldu..

Tevafuk bu ya o maç R.Onur Kavrak’ın son maçı olup, kaleyi son kez koruduğu  Malatya dönüşü kaleyi devralan Uğurcan Çakır kısa zamanda Trabzonspor ve Türk futbolunun efsanesi olma yolunda büyük mesafeler katetti..

Ve Uğurcan Çakır’da kaderin bir cilvesi olsa gerek ilk defa kalesinde böyle farklı bir yenilginin bir başka muhatabı oldu..

Öyle yada böyle son şampiyona yakışmayan bir skor oldu, bu farklı yenilgi..

Ve yine son söyleyeceğimi baştan söyleyeyim, bu yenilgi Abdullah Avcı hocama yazar..

Defans hattıyla böyle zor bir deplasman ve zorlu bir rakip karşısında benim gördüğüm üç kere sistem değişikliğine giderseniz, böyle acı bir sonu yaşamanız kaçılmazdır.

Hatta, Dorukhan çıktığında tek stoper Bartha kaldı..

Abdullah hoca gibi defans kurgusunun tabiri caizse kitabını yazmış bir otoritenin bu maç özelinde takımını adeta intihara sürüklemesi gerçekten inanılır gibi değil..

Oysa, çöpe giden koca bir ilk yarı sonrası, devrenin sonunda gelen o tek golün gazı ile ikinci devrenin “ sekseninci “ dakika dilimine  kadar oyunun mutlak hakimi bir Trabzonspor’un bir anda böyle tuz gibi dağılması gerçekten inanılması güç bir futbol sonucunu alması, gerçek bir travma oldu maalesef!..

Evet, şampiyon bir takım için kabullenilmesi güç, hatta imkansız bir sonuç oldu..

Birde siz ne derseniz bilmiyorum; Cornelius neden çok geri geldi top almak için, bunu da anlamakta güçlük çektim..

Hülasa, futbolda bahanelere sığınmak acizlerin sığınağıdır.

Antalyaspor Mükemmeldi;

Güzel dilimizde “ bükemediğin bile öpmesini bileceksin “ diye harika  bir deyim var..

Yani, yiğidi öldür ama hakkını ver...

Hem Trabzonsporlu olmakta bunu gerektirmez mi?  

Bu güzel ve ezici oyunundan dolayı çiçeği burnunda hoca adayı Nuri Şahin ve camiasını ayrıca tebrik ediyorum.

İcraatlarıyla Antalyaspor özelinde futbolumuza çok başka heyecanlar katmakta..

Yolu açık olsun..

Ezcümle bu akşam ki oyun kurgusundan ziyade, beş yılda bir olur böyle yol kazaları diyeceğimiz bir yenilgi değil bu akşamki hezimetin adı..

Son “ on beş dakikadaki “ çöküş oyunu ne Trabzonspor’a ne Abdullah hocama yakışmadı..

Geçen sene gıdım gıdım ilerleyen, yenemiyorsa bile asla pes etmeyen, beraberlikleri bile birbir anlamlandıran bir Abdullah hoca performansının bu maç özelinde takım içi dengeleri nasıl sağlayacağını bir kenara koyup, bu ağır yenilginin yaralarını bir Avrupa zaferiyle pansuman etmesi şu an en birincil muradıdır tüm camia ve ülkemizim futbol paydaşlarının..

Allah korusun, şampiyonlar ligi bileti uçarsa elden, bu akşamki hezimet Trabzonspor için gelecek günler adına ayak bağı olacaktır hiç kuşku yok ki, her yönden!..

Günün sonunda, futbolcu özelinde tüm takım bu akşamın izdüşümlerini çok sağlıklı bir şekilde  etüt etmeliler..

Su uyur rakipler uyumaz!..

Anlayan anladı..

Biz yine de enseyi karartmadan, lakin kasketimizi de önümüze koyup; diyelim ki;

Bu bir erken uyarı olsun,  böyle kâbus dolu sonuçları bir daha yaşamamak adına..

Hasan Akbaş

Haberts.com