Trabzon amatör kulüplerine verilen anlamlı destek ve olağan genel kurulda yaşanan detaylar üzerine HaberTS.com Genel Yayın Yönetmeni Ali Çil'in kalema aldığı köşe yazısı

Trabzonspor’u Trabzonspor yapan temel gerçeklerden biri Yavuz Selim’dir. Bu şehirde doğan her çocuğun hayali, bir gün Trabzonspor forması giymektir.

Bir zamanlar bu hayalin yolu Yavuz Selim Sahası’ndan geçerdi. Bugün Yavuz Selim yok belki ama Akyazı’da muhteşem tesisler hayata geçirildi. Ancak o günlerin ruhu, o heyecanı başka yere taşımak kolay olmuyor.

Yavuz Selim’in tribünü hiçbir zaman boş kalmazdı. Genci, yaşlısı; okuldan çıkan, işten dönen soluğu orada alırdı. Maç izlemek sadece futbol değildi; bu şehrin mutluluğuydu, en saf heyecanıydı. Yavuz Selim, Trabzon’un nefes aldığı yerdi.

Ne yazık ki o ruh, Trabzon'un göbeğinde yaşatılamadı.

Faroz’dan, Yeni Mahalle’den, Arafil Boyu’ndan, Sotka’dan, Erdoğdu'dan... mahallerinden yürüyerek gelirdik ikinci evimize.

Suları çoğu zaman akmayan, yıkık dökük olsa da soyunma odaları bir başka severdik biz Yavuz Selim’i.

Çünkü toprakla yoğrulmuş Trabzon çocuklarının tek bir hayali vardı: Bir gün şanlı Trabzonspor formasını giymek.

O dönemlerde sadece iyi futbolcu olmak yetmezdi. Çoğu zaman “adamı olan” ilerlerdi. Yetenek ikinci planda kalırdı.

Trabzonspor altyapısındaki torpil ve adamcılık, Ertuğrul Doğan döneminde sona erdi.

Eğer bu yönetim anlayışı, Yavuz Selim ruhunun en güçlü olduğu yıllarda görevde olsaydı; bugün Trabzon, ülkenin futbolcu fabrikası olurdu.

Trabzon amatöründe futbol oynamak da hiç kolay değildi.
İdman Ocağı, İdman Gücü, DSİ Karadenizspor, Beşirlispor, Telekomspor…
Rekabet sertti ve bir o kadar da zevkliydi.

Bugün ise tablo maalesef farklı.

Çocuklar telefonlara hapsolmuş durumda.
Uyuşturucu belası kapıda.
Alkol, sigara içme yaşları gün geçtikçe düşüyor.
Büyüğe saygı her geçen gün biraz daha azalıyor.

Trabzonspor’u Trabzonspor yapan Trabzon amatörü, adeta can çekişiyor.

Tam da bu noktada bir isim çıkıyor ortaya.
Trabzon’un amatör ruhunu yeniden ayağa kaldırmak için elini taşın altına koyan bir isim.

Gençler telefonlara kapanmasın, kötü alışkanlıklardan uzak dursun, sporun içinde kalsın diye mücadele ediyor.

Kendi çoluğunun çocuğunun rızkını Trabzon'un gençliğine yatırıyor.

Futbol oynanamaz hâlde olan tesisleri yeniden hayata geçiriyor.

Yetmiyor…

“Trabzon’un çocukları en iyisini giysin” diyerek destek üstüne destek veriyor.

O yüzden diyorum ki;

Ertuğrul Doğan, yalnızca Trabzonspor Kulübü Başkanı değildir.
O, Trabzon gencinin abisi ve umudu oldu.

Yavuz Selim yeniden hayata geçer mi, o heyecan tekrar yakalanır mı bilinmez.
Ama bir gerçek var:

Ertuğrul Doğan varsa, bu şehirde umut da vardır, mücadele de.

Bir Trabzonlu genç bile kötü alışkanlıklardan uzaklaşıp spora tutunuyorsa, bunun değeri ölçülebilir mi?

İyi ki varsın Ertuğrul Başkan.
Sporun içinde hep kalman dileğiyle.

TRABZONSPOR OLAĞAN GENEL KURULU ÜZERİNE BİR KAÇ KELİME DE BİZ EDELİM

Trabzonspor olağan genel kurulunda kürsüye çıkıp söz alan bir şahıs, kulübün başkanı ile görüştüğünü ifade etti. Kamera önünde hakaretler ettiği Trabzonspor Başkanından adeta af diledi. Trabzonspor başkanı belki affedebilir o şahsi düşüncesidir. Ama Trabzonspor kongre üyeleri, seçilmiş başkanlarına hakaret edilmesini asla affetmez ve gerekeni yapardı. Yaptı da.

Bu gereken yapılırken en çok dikkatimi çeken ise Trabzonspor'un eski as başkanlarından Mehmet Yiğit Alp' ti. Trabzonspor'un büyüklüğüne zarar verecek patlak topların sahanın dışına atılması oylanırken, delege kartını en net şekilde kaldıranlardan biriydi kongre salonunda.

Mehmet Yiğit Alp başkan adayı olmayınca, çıkan bir dedikodu da vardı.

Böyle tiplere destek vermeyecek kadar babadan, atadan Trabzonsporlu olduğunu da göstermiş oldu.

Kongre sona erdikten sonra Trabzonspor Başkanı Ertuğrul Doğan ile birlikte uzun süre hizmet verdikleri Trabzonspor'da başarılı işlere imza atan eski asbaşkanlardan Mehmet Yiğit Alp'in görüşmesi ise oldukça samimi ve güzeldi.