2012-05-03-Öncelikle futbolumuzu böyle çirkinliklerle bezeli bir kaosa sürükleyenlere teşekkürlerimi sunarak başlamak istiyorum köşe yazıma(!)

Galatasaray’ın farklı kazandığı Trabzon deplasmanı  sonrası, Aykut Kocaman’ın ‘’ rakibimiz çok kolay maçlar kazanıyor ‘’ demecinin dün akşam ki şiddetli geri dönüşümünün negatif kazanımlarını gördünüz mü?

Ben gördüm ve artık bu ülkede futbol denen dünyanın güneşinin hızla kanlığa gömüldüğünüde gördüm ne yazık ki!

Şimdi herkes Şenol hocanın söylemlerinin;  değil özünü, metnini bile okumadan kendine göre bir durum muhakemesi çıkaracak(lar)!

Oysa hoca ‘’ içine girdiğimiz süreç, bu ülkenin yıllardır kanayan yarası olmuş ‘ Güneydoğu olaylarının bile önüne geçecek ‘ derken, hocanın neyi anlatmak istediğini,  yine futbola entegre olmuş bütün fertlerin sağduyulu bir biçimde yorumlaması elzem olmalıdır ‘’ an itibariyle.

Neyi konuşup, konuştuklarımızla neyi halletmemiz gerektiğini çözersek eğer, bir çok problemi aşmış oluruz diye düşünüyorum.

Adalet için önce sağlam zemin, sonra güçlü bir kafa yapısı olmalı toplumda.

Biz her şeyin birisini eksik uyguluyoruz.

Sonrada uyuşmuş kafalardan çözümsel projeler bekliyoruz.

Bu nedenle de akıntıda boşuna kürek çekiyor, barışa uzanan elleri buduyoruz.

Trabzonspor olsun ya da başka bir başka değerli külübümüz olsun!    

Hiç fark etmez; camiaları böyle töhmet altında bırakarak, onları en hassas yerinden vurarak, onları boş ve gereksiz-amaçsız bir  gayeye  bileyerek,  hangi başarının kazanım olarak gelmesini beklemek spor ahlakına yakışan bir temenni  olabilir ki?

Sporun birleştiriciliğinden hızla uzaklaşan bir sürece girmek, kime ne hayır getirir ki?

Şenol Güneş’in dün akşam maç sonu söylemlerini lütfen tarafsız bir göz ve net bir yürekle yeniden ve yeniden anlamaya ve doğru okumaya gayret edelim.

Spor birleştiren değil, ayrıştıran bir meta oldu.

Ve ne acıdır ki spor,  kazanmak için her şeyin mübâh sayıldığı bir platform haline geldi.

Şimdi Aykut hoca yeniden bir açıklama yapacak, olaya kendi penceresinden bakacak!

Peki  dün akşam ki Trabzonspor’a teşekkür edecek mi?

Sevgili dostlar, kişi ve kurumlar kendilerine saygı duyulmasını beklerken, önce rakiplerine de saygı duymalıdır.

Emek herkese mahsup olmuş zengin ve yüce bir hazinedir.

Emek kutsaldır.

Trabzonspor ve bütün camialarımız emekleriyle ve /ve de gelenekleriyle büyük ve kalıcı olmuşlardır.

Ve maalesef bugün geldiğimiz noktada ise, ne emek ne adalet konumları itibariyle; mekanizmalarını çalıştıramaz hale gelmiştir.

Onun için dedim ya (!) yazımın başında ‘’ futbolumuza bu çirkinlikleri reva görenlere teşekkürü bir borç bilirim ‘’ diye.

Çünkü onlar daima haklı çıkıyor!

Şenol Güneş’i iyi anlamak ve onun akil-bilgelik kokan söylemlerinden ivedilikle dersler çıkarmamız , hepimiz için  şu dehlizler arasında nefessiz ve karanlıkta kalışımıza bir ışık, bir soluk olacaktır diye düşünüyorum.

Dün akşam ki maça dair inanın kalem oynatasım benimde içimden ve  elimden gelmiyor.

Kim şampiyon olacak, olursa kim mutlu olacak (ki) ?

Ve mutluluk bu kadar ucuz ve şahsiyetsiz mi (ki) ?..

Bu ülkenin dört büyük camiaya o kadar ihtiyacı var ki aslında, bunu ayrıştırmak isteyenlerin ekmeklerine yağ sürmekse mutluluk, o zaman bende Şenol hocaya katılıyor ve diyorum ki!..

Bu süreç ‘’ iç savaşlardan daha derin ve daha bölünmüşlüklere gebe olacak ’’…

Ben halâ Aykut Kocaman’ın bir zamanlar emekle örülmüş  ‘’ o eski Aykut Kocaman ‘’ sporcu kişiliğine bakıyorum zaman zaman, bu beni mutlu ediyor çünkü.

Dilerim Aykut  Kocaman’da halâ Şenol Güneş’in sporcu ve teknik adamlık kişiliğine bakıyordur!

Çünkü onunda mutlu olmasını istiyorum ben.

HASAN AKBAŞ

03/05/2012