Daha yaz bitmedi..

Bunun sonbaharı, daha kışı var..

Fakat Trabzonspor, sıcaklarla boğuşan güzel ülkemde, taraftarlarının yüreğine çoktan karakışları getirdi bile..

Tabi, öncelikle Rizespor’u yeniden Süper Lig’e yükselmesinden dolayı tekrar tebrik ederim..

Geçmişte her ne yaşanmışsa yaşanılmış olsun, futbol iklimi had safhada olan bu iki komşu şehrimizin futbol başta olmak  üzere, her alanda birbirileri ile olan rekabetinde kaybedenin olmadığı, kazananın her iki şehir olacağı gerçeğinden hareketle, bundan sonrada her şeyin dostça ve kardeşçe sürmesini temenni ederim... Öyle ki,

Kazanan her daim “ Karadeniz kardeşliği, dolayısıyla kazanan Karadeniz futbolu “ olsun..

Kötüde ısrar iyiyi geciktirir..

Kimse alınmasın gücenmesin..

Bu akşam izlediğim Trabzonspor’un kadro olarak bu lige az, bir alt ligde de ilk dörde girme şansının bile çok zor olduğunu içim kan ağlayarak söylemek zorundayım..

Zorundayım çünkü, Bakasetas’ın maç içinde yüz mimiklerini görünce, “ daha dün kimlerle oynuyordum, şimdi kimlerle oynuyorum, dediğini anlamamak ne mümkündü meselâ..

Kim Bunlar;

Bakasetas’ın Gözlerindeki Saklı Hakikat..

Gerçektende şöyle bir düşününce, şampiyonluğun kaçtığı  ve akabinde şampiyon olunduğu sezonlarda oluşturulan oyuncu kadroları gözümün önünden geçince, bu tatsız ve tuzsuz sıradan oyuncular topluluğunu görünce, Bakasetas’ a hak verdim doğrusu.

Sahi; kim bunlar(?)

Ve onun ne  formsuz nede sözleşmesinden dolayı mutsuz olmadığını, bilakis bu yetersiz, amaçsız ve sönük kadro yapısından ötürü o alıştığımız cevvalliğinden, hırsı ve oyun kalitesinden uzak göründüğünü anladım..

Boşuna günahını almışım sevgili Bakasetas’ın(!)

Çünkü; gözler asla yalan söylemez..

Gözlerdeki mutsuzluk maalesef Trabzonspor’un gün gün eridiğinin resmidir de!.. Umut yok,

Morallerde bi o kadar ‘ Bozuk ‘..

Koca bir yaz geldi geçti, dünya çapında bir forvet transferi yapılacağına dair..

Hani nerde?

Düşünsenize,

Takımda geleceğe dair ne umut var nede golü düşünen golcünüz; var..

Ve hocanın Umut Bozok ‘ısrarını anlamış değilim(?).

Adeta, oyundan alınana kadar Trabzonspor başı kesik tavuk gibi oynadı.

Öyle ya, rakip tarafından lime lime edilip, silindir gibi ezilince, birde buna gerek organize ( ne kadar organize denirse ) gerek tesadüfi pozisyonlarında Umut tarafından ezildiğini görünce, aklıma başka bir izahat şekli gelmedi doğrusu..

Birde şu tabloya üzülmedim desem, yalan olur..

Rakip tüm hava toplarını neredeyse aldı..

Şampiyonluk adayı, geçmişi eşsiz başarılarla dolu bir takım bu kadar mı acze düşer, anlamak ne mümkün(?)

Böylesine savruk, her hattıyla ne yaptığından bihaber bir  Trabzonspor’u çoktandır izlemedim desem sanırım hiçte abartmış olmam diye düşünüyorum..

Ve işin garibi, tüm bu tespitlerimi daha dün lige çıkmış Rizespor menşeili yapıyorum.

Ve bu Rizespor hak ederek ilk galibiyetini, şartlar ne kadar namüsait olsada, evinde bileği bükülmeyen Trabzonspor karşısında almasını bildi..

Nenad hoca uyandı, lakin iş işten geçti..

Onu diyorum ya, beğenmediğimiz Denswill ’in bile bu akşam nasıl arandığını hissettim..

Hocanın, Fountas, Mehmet Can, Ömür ve Enis Destan hamlesi biraz olsun umutların yeşermesine vesile olsada, baştan beri izahına çalıştığım, o beyhude ilk yarıdaki oyun aklı bu akşam kaybedişin, belkide yeni bir çöküşün fitilini ateşledi diye düşünüyorum..

Sezar’ın Hakkı Sezar’a..

Futbolun adaleti Rize’ye..

Rizespor kaçtı, Trabzonspor kovaladı..

Lakin, gücü gücüne yetmedi..

Kimse gücenmesin, bu akşam Trabzonspor’un gücü, yarı maliyeti bile olmayan Rizespor’a yetmedi..

Gerçek bu..

İlhan Palut ve ekibi Trabzonspor’u iyi etüt etmiş doğrusu..

Şöyle ki,

Ne yaptığını bilen bir oyun aklının, ne yaptığından ziyade, ne yapacağını bilemeyen bir futbol aklını yerle bir ettiğine tanık olduk hep beraber Akyazı’da..

Nebati bakanın kulakları çınlasın; bi yatsak sonra uyansak ve her şey düzelse..

Keşke öyle olsa, lakin yine sevgili bakanın dediği gibi, ekonomi demek ‘gözlerdeki ışıltıdır ‘sözüne bineayen  Trabzonspor’da olması gereken futbol ışıltısı bu gidişle asla ışık saçmayacak gibi..

Çünkü, gözlerdeki fer yitirilmiş..

Bakasetas’ın gözlerindeki hayal kırıklığından, başkan Ertuğrul Doğan’ın gözlerindeki boş bakışlara kadar...

Söylenecek o kadar şey var ki..

Söylemeseniz de, gözler asla yalan söylemez..

Son tahlilde;  

Trabzonspor’da dertte var gamda var..

Bir tek sanki “ çare yok “..

Yada “ çare bulucular “ yok..

Yanılıyor muyum(?)

Hasan Akbaş

Haberts.com