Herkes Giresunspor karşısındaki puan kaybının sorumlusunu arıyor. Her zaman dediğim gibi başarının da başarısızlığın da tek bir sebebi olmadığı gibi tek bir sorumlusu da olamaz. Yöneticisinden malzemecisine kadar herkesin sorumluluğu var. 

Herkes Avcı hocayı, futbolcuları ve Bakasetas’ı tartışırken gözden kaçan bir ekip var ki, yapacağım taktik analizden sonra yazımın sonunda bu ekip ve kişilerin puan kayıplarında payı olup olmadığını tartışmaya açmak istiyorum.

Önceki yazılarımda da ısrarla belirttiğim üzere ligin ikinci yarıları çok zor geçer. Trabzonspor ilk yarıda olduğu gibi ligi domine edemeyebilir. İlk yarıya göre daha çok puan kayıpları olacaktır. Bu kaçınılmaz. Ancak aynı şey rakipleri için de geçerlidir. 

O yüzden daha iki beraberlikte hemen enseyi karartmak, eyvah yine mi aynı senaryo deyip panik yapmak çok yersiz ve gereksizdir. 

Beraberliğin iki sebebi var. Birincisi Avcı’nın bazı hatalı kararları ikincisi ise sakatlıklar.

Öncelikle bu mütevazi ve eksik kadrosuna rağmen pozitif bir futbol oynayan Giresunspor’a karşı iki puan kaybedilmesi çok da abartılacak bir sürpriz değildir. Aksini düşünmek rakibe saygısızlık olur. 

Giresunspor tipik bir geçiş takımı. Savunmadan ve orta sahadan kaptıkları toplar ile geçiş hücumunu çok iyi yapıyorlar.

Avcı Giresunspor’un bu özelliğinden çekindi. Önceliği ilk yarı geçişten gol yememeye verdi. Ne bekleri ne de orta sahasını hücuma çıkartmayıp geride tuttu. 

Giresunspor’un da topun arkasına geçerek Trabzonspor’u geride karşılayıp, çok iyi alan daraltarak pas kanallarını tıkamasıyla Trabzonspor 60. dakikaya kadar Giresunspor ceza sahası içinde ve çevresinde kalabalıklaşamadı. 

Az adamla hücum edildiği için dönen toplar toplanamadı ve hücum sete çevrilemedi. Sete çevrilemeyen hücumda kanatlardan ve orta sahadan beslenemeyen Cornelius yalnız ve etkisiz kaldı. 

Set hücumu yapamayan Trabzonspor geçiş hücumları denedi fakat Cornelius geçiş hücumlarında etkili olabilen bir forvet değil. Çünkü Cornelius topla depar atabilen, adam eksiltebilen, ikiye birler ile ver kaç yapabilen bir santrafor değil. 

Geçiş hücumlarının forveti Djaniny’de sakalığı sebebiyle oynayamıyor. Bu sebeple Trabzonspor’un Cornelius’u topla buluşturup pozisyonlar bulabilmesi için hücumu sete çevirmesi gerekiyordu. Ancak yukarıda açıkladığım sebeplerle 60.dakikaya kadar bunu yapamadı. 

Buna orta sahayı organize eden Hamsik’in ve hücumun yaratıcı gücü Wakeme’nin yokluğu da eklendi.

Hüseyin Türkmen dördüncü dakikada her zamanki gibi amatörce bir sarı kart gördü. Hızlı geçiş hücumu oynayan Giresunspor karşısında ikinciyi görmesi de an meselesiydi. 

Bunu iyi gören Avcı, Hüseyin’i oyundan çıkartıp Denswill’i stopere çekti. Yeni transfer Puchacz’ı sol beke koydu.
Puchacz çok ofansif bir sol bek olduğu için hücuma büyük katkı yaptı. Peres’in de ileriye çıkmasıyla 60.dakikadan sonra istenen oyun başladı.

Nitekim Peres’in sağdan harika ortasında Cornelius adeta “beni beslerseniz ben de ampul gibi takarım” dedi. 

Avcı stoperde Denswill, sol bekte Puchacz ile başlaması gerekiyordu. Bekleri ve orta sahayı ileriye çıkartarak biraz daha cesaretli oynaması gerekiyordu. Ancak Giresunspor’un etkili geçiş oyunu ve stoperde Hüseyin Türkmen gibi tehlikeli bir stoperin oynaması Avcı’nın cesaretini kırmış olabilir. 

Hüseyin Türkmen’i ben yazmaktan bıktım ama Avcı hocam oynatmaktan bıkmadı. İki sol ayaklı stoper oynatmak riskli olabilir fakat sizi temin ederim Hüseyin’i oynatmaktan daha riskli olamaz. 

Egemen Korkmaz hoca bir ay antrenman yapsa Hüseyin’den daha iyi oynar. 

Son dört maçta üç beraberlik, bir galibiyet alıp üç gol atıp iki gol yemenin en büyük sebeplerinden biri de sakatlıklar.

Avrupa Kupalarında oynamamamıza rağmen iki tanesi sezonu kapatacak şekilde olmak üzere bu kadar sakatlık verilmesini ve sakatların geç iyileşmesini anlamakta zorluk çekiyorum. 
İdeal kadromuz ile en son ne zaman oynadık hatırlayan varsa yorumlar kısmına yazsın lütfen. 

Bu koşullarda kulüp doktorlarının ve fizyoterapistlerinin liyakatları yeterli midir? Gerçekten işlerinin ehli meslek erbabı mıdırlar? 

Ülkemizde her alanda liyakata ne kadar önem verildiği herkesin malumu. Trabzonspor’un eski sağlık ekibinin liyakatını da herkes biliyor. 

Neyse ki 14 günlük milli maç arasında sakatlar dönecek, yeni transferler uyum sağlayacak ve umarım Edgar kalitesinde bir Türk stoper alınacak. 

Ve Avcı hocanın her ne kadar bazı hataları olsa da tecrübesiyle bu işin üstesinden gelecektir. 

O yüzden panik yapacak en ufak bir durum söz konusu değildir. 

Güzel günlerde buluşmak ümidiyle…!